"O benim en sevdiğim ayakkabımdı!" kendi büyümüş süper yakışıklı olmuş olabilir ama hala bir tarafı çocuk.
"Üzülme yenisini alırız" neşelenmesi için konuşmuştum. Ama hala gülmemek için üstün çaba harcıyordum.
"Nasıl alacağım! Bunlar sınırlı üretimdi!!!" Ayakkabılara bakıp sinirle bana döndü.
"Jungkook sadece inek pisliği! Yıkarız tekrar giyersin" gözleri kocaman açıldı.
Bana sanki bomba yutmuşum gibi bakıyordu. Hızla yanıma gelip elini alnıma koydu. Sonra tekrar kendi anlına koyup konuştu."Ateşinde yok. Sen iyi misin? Kendinde değilsin sanki"
Kendime bakarak etrafımda bir tur döndüm. Gayet normaldim."Hayır. Kendimdeyim"
"Sen eteğine çay damladı diye ortalığı yıkan kızla aynı olamazsın"
Ah! Şimdi hatırlamıştım. Doğruydu.
"Sen bilirsin jungkook nasıl istiyorsan öyle yap" tekrar küreği elime alıp bunu bana görev olarak verene en içten dileklerimi sayarak tezekleri temizlemeye koyuldum. Bu iğrenç şeyi her gördüğümde daha da sinirleniyordum. Benim şimdi partide dans ediyor olmam gerekiyordu. Inek tezeği olmayan bir partide.
Yanımdan sessizce ayrılmaya çalışan ama aklına geldikçe jine küfürler eden Jungkook'a gülmeden edemedim. Her iki adımda bir söylenme sesi duyuyordum. Muhtemelen arada banada güzel! Sözler giydiriyordu. Çünkü ben buradayım diye gelmişti.
"Bakıyorumda alışmışsın. Güzelce temizlenmiş" evini temizlediğim için seviniyor olmalıydı gariban. Hâlâ yaptiklarin için sana kin besliyorum. Bundan haberi yoktu sanırım.
Ayak seslerini gittikçe daha yakından duyuyordum. Yüzümde şeytani bir gülümseme belirdi. Biraz daha yaklaş.. İşte şimdi tam zamanı. Küreği yana doğru uzatmamla onun ayağı takılmış ve yeri boylamıştı. Sinirle bana döndü.
"Bilerek yaptın!" Tezeğin içine düşünce sinirleri tavan yapmıştı.
"Hayır. Seni görmedim bile" umursamaz bir şekilde konuştum.
"Kesinlikle bilerek yaptın" tabikide bilerek yaptım. Içimin yağları eridi.
"Sana hayır dedim ya! Sadece daha iyi temizliyordum. Sen takıldın. Beni niye suçluyorsun?" Gülmemek için kendimi fazla sıkıyordum. Sübyanlık gayet iyi kırıtıyordum. Yılın en iyi oyuncusu seçilmeliyim.
"Hiç kıvırma, bilerek yaptın!"
"Onu bunu bırakta hazır oradayken baksana iyi temizlemişmiyim. Sanki şurada biraz kalmış gibi" elimle hemen yanını gösterdim. Bir anda doğruldu.
Tulumumun iplerinden tutup beni yanına çekmişti.
"Çok istiyorsan kendin gör istedim" elindeki tezeğibenim üzerime siliyordu.
"Seni pis inek kılıklı fok balığı!" Sinirle koluna vurdum.
"Ne! Asıl sen sivri sinek kılıklı faresin!" Bu son damla olmuştu. Günah benim değildi.
"Benim nerem fare! Şimdi seni burada boğacağım! Dünyaya büyük hizmet yaptığım için madalya bile takarlar bana!" üzerine çıkıp boğazına yapıştım. Gerçekten öldüreceğim! Kurtulmak istiyorum bu inekten!
Bir çırpıda yer değiştirmiştim. Ne olduğunu anlayamadan iki kolumu elleriyle hapsetmiş beni çaresiz bırakmıştı.
"Bırak beni?" Çırpındım ama etkisi bile olmamıştı.
"Bırakayımda beni öldür değil mi?" Tabikide öldürecektim.
"Hak ediyorsun!" Sinirle bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanla Alışırsın/Kim SeokJin✔
Fanfiction"Hazırlan yarın yola çıkıyorsun" "Yolamı çıkıyorum?" "Evet. Cezan için" "Nereye gidiyorum? Tımarhaneye falan mı ?" "Bundan sonra hala akıllanmazsan orayada gideceksin ama şimdilik çiftliğe gidiyorsun" "Çiftlik mi? Hayır! O cehenneme gidemem!" ****...