düşünüyorum!

2K 186 53
                                    

Yüzünü neredeyse bakışlarımla delecektim. Çünkü bu söylediğinden hiçbir şey anlamamıştım. Ne demekti? Sanırım diğerlerinin damak zevkine uymuyordu da onun damak zevkine mi uyuyordu? Sanırım en mantıklı cevap buydu. Çünkü başka bir şey çıkmıyordu bu sözcüklerden.

"Ne dediğini çokta anlamadım. Ama neyse sadece bunu söyleyecektim sadece. Söylediğime göre gideyim ben" ayağa kalkmamla bileğimi tutması bir oldu.

"Bir dakika." önce ona sonra bileğimdeki eline bakıp kaşlarımı çattım. Kim oluyordu da bileğimi tutuyordu? Dizimi çekiyorduk ne bu hareket böyle. Durmalı istese zaten dururdum.

"Tutmadan da ne söyleceksen söyleyebilirdin" dememle sanki bir ateşi tutmuş gibi elini bileğimden çekti.

"Özür dilerim. Sadece ne anladığını merak etmiştim."
Tek kaşımı kaldırıp konuştum.
"Damak zevkinin değişik olduğunu anladım" gözlerindeki hayal kırıklığı gecenin karanlığında bile belli oluyordu. Başka ne çıkarabilirdim emin değildim. En mantıklı sonuç buydu benim için.

"Gerçekten bunu mu anladın?" Üzgün bir sesle bunu sordu. Sanki diyeceğimi biliyordu ama yinede benden duymak istiyordu.

"Başka bir şey mi anlamalıydım?" tek kaşımı kaldırıp merakla sordum. Söylediği bu değil miydi şimdi?

"Evet.."

"O zaman ne söylemek istedin? Anlatta anlayayım?"

"Boşver, birgün anlayacaksın nasıl olsa. Ben beklerim" dedi ve parmağıyla gökyüzünü göstererek konuştu.

"Benimle izlemeye ne dersin?" anlamsız gözlerle ona baktım. Bir anda konuyu değiştirmesi ve anlamamı beklemesi garip şekilde şüphe uyandırıcıydı. Bu işin peşini bırakmayacaktım. Bir kaç saniye yüzüne baktım. Benden cevap alamayınca tekrar konuştu.

"İzlemek istemiyorsan çekinmeden söyle. Seni zorluyormuş gibi olmak istemem."

İzlemeliydim. Belki boş anına gelir ağzından bir kaç laf alırdım. Kalktığım yere geri oturmuştum.

"Ne kadar güzel değil mi?" Kocaman gülümsedi ve gözlerini tekrar yıldızlara çevirdi.

"Evet. Gerçekten harikalar" Bende yıldızlara bakıp kocaman gülümsedim. Çok güzellerdi.

"Tıpkı senin gibiler" hızla ona döndüm. Acayip tuhaf bir yüzle ona bakıyordum. Şaka yapıyor olmalıydı. Bende öyleydi.

"Nerem onlar kadar güzel acaba? Tamam güzel olduğumu biliyorum ama bence bu kadarda değil" bana neler oluyor. Bunları söyleyen gerçekten ben miydim? Benim ağızından bunun yerine "yıldızlardan daha güzelim" cümlesi çıkmalıydı. Bu da neydi böyle?

"Bence o kadar" tek kasımı kaldırdım. O ise bana dönmeden yıldızlara bakmaya devam ediyordu.

"Bu akşam bir garipsin. Neden böyle anlam veremediğim cümleler kurup duruyorsun?" Dayanamamıştım. Acaba ben mi aptaldım yoksa o mu?

"Anlam veremediğin cümleler değil anlam yüklemekten korktuğun cümleler kurdum." Göz devirdim. Hadi ama nerede yaşıyoruz farkındasındır umarım inek bey.

"Dizi sahnesi değil burası.. Yada bir kitabın başrolleride diğiliz. Direk söylesende bende anlasam?" Sonunda sinirlerim tavan yapmıştı. Ne dolandırıp duruyordu ki. Şahı ben ne duymak istiyordum? Bunuda bilmiyordum ama onun dediklerine bir anlam istiyordum.

"Belli mi olur belkide başrollerizdir" bana bakıp genişçe gülümsedi.

"Bak yine böyle konuşuyorsun" dememle gülmesi bir oldu. Bence bu çocuk beni yıldızlarla kıyaslamamalı. O gerçekten gülünce çok güzel görünüyor. Kendini kesinlikle gülerken görmemiş.

Zamanla Alışırsın/Kim SeokJin✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin