gizli yer

2.2K 187 41
                                    

Antlaşma üzerinden 1 ay geçmişti. Ve ben deli gibi iş yapıyordum. Evet ben! Partiden partilere akan kız. Modaya düşkün bir genç.. Şimdi ise inekler tavuklar yetmiyor birde bahçe işleri. O mide bulandırıcı tezek kokusu artık kötü gelmiyordu. O birtürlü yıldızlarımız uyuşmayan tavuklarla ise artık çok güzel anlaşıyorduk. Sözümü dinliyorlar bende onlara ödül veriyordum.

Ama en sevdiğim yer ise onunla anlaştığımız yer olan bahçeydi. O güzel çiceklerle kaplı yere hergün gidiyordum. Çoğu zaman jungkook şüphe ile nerelere kaybolduğumu sorsada kimseye söyleme niyetlisi değildim.

Jimin ile sunah ise aralarındaki garip ilişki gittikçe daha garip oluyordu. Jimin tam anlamıyla bir sülük gibi ona yaklaşıyor kıza nefes bile aldırmıyordu. Minho ise Jimin nerde ise o da orada diye biliriz. Verilen görevleri saniyesinde yapıp hızla jimin ve sunahın yanında bitiyordu. Gerçi jimin bu durumdan pek hoşnut değildi umarım bir sorun olmazdı.

Hoseok ise ah!... Tek kelimeyle her gördüğümde nefesim kesiliyordu. Gülümseyince hipnoz oluyor ve etkisinden çıkmam zor oluyordu.

Nedenini bilmiyorum ama Jungkook ondan çok başka birine sinir oluyordu.

Jungkook hergün defalarca başıma gelip şikayetlerini sıralıyor beni deli ediyordu. O ayakkabı olayından sonra gram kadar bana yardım etmedi. Bahanesi ise;
"Tanrı bile sana yardım etmemi istemedi. Kendi cezanı kendin çek" oldu. Vicdansız bir kuzene sahiptim. Sanırım vicdanı güzelliğine gitmiş geriye bir şey kalmamıştı.

Gelelim asıl başrole! İnek bey.
Onunla gerekmedikçe konuşmuyordum. Konuşsam bile bir kaç cümleyi geçmiyordu. Aslında...

Düşündüm ki o kadarda kötü bir insan değildi. Bana 1 ay içinde oldukça yardımcı oldu. Tek istediği şey söylediği şeylerin yapılması...

Telefonumun çalmasıyla gerçek dünyaya döndüm. Kim aradığına baktığımda hiç şaşırmamıştım.

"Yine ne oldu jungkook" gözlerimi devirdim. Kim bilir yine neyi şikayet edecekti. Bıktırmıştı beni.

"Vay be! Sağol kuzen bende iyiyim. Sen nasılsın?" Alayla konuştu. Hem suçlu hem güçlü.

"Teşekkürler bende iyiyim de sadede gel!" Bir an önce duyacaklarını duyup kapatmak istiyordum.

"Demek böyle oldu ilişkimiz!" Ergen gibi trip atması artık demirleme neden olacaktı.

"Kook" bu bir uyarıydı.

"Yine nerdesin sen! Bir türlü bulamıyorum seni!" Bu çocuk burada dursa olmuyor durmasa olmuyor.

"Neden arıyorsun beni" bezmiş bir şekilde sormuştum. Sanki bunu bekliyormuş gibi o ezberleriyim cümleyi duymuştum.

"Bıktım buradaaaannnn!"

"Onu biliyorum. Bilmediğim bir şey söyle" hergün ama hergün bunu söylüyordu. Hemde her beş-on dakikada bir.

"Kafama kuş sıçtı az önce!" bir kusma sesi gelmişti. Ben ise haykırarak gülmeye başladım. Neden hep bu çocuğu buluyordu bu şeyler.

"Yah! Birde gülüyor musun? Gidiyorum ben! Sen kendi başına takıl burada!" Yalanını sevsinler ama hadi iyi günümdeyim seni bozmak istemiyorum.

"tamam bir şey demedim" yanaklarımı ısırarak gülmemi kontrol etmeye çalıştım.

"Acilen gitmemiz gerekiyor buradan yoksa çıldırmak üzereyim" gitmek mi? Gerçekten hala gitmek istiyormuyum? Alışınca pekte kötü bir yer değildi aslında. Özellikle çiçeklerim olduğu bahçe beni büyülüyordu.
Hem henüz babam hatasını da fark etmemişti.

Zamanla Alışırsın/Kim SeokJin✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin