Benim sessizliğimi bir evet olarak algıladığında bir kaç kelimeyle kararını pekiştirdi. "Kısa bir süreliğine benimlesin." Kararlı gözlerini dudaklarımdan gözlerime çevirdi. Kumar oynayacak kadar şanslı değildim. Elimdeki kartlar çok kötüydü ama Rusunkiler full astı. Aşkta kazanmak ümidiyle o zaman.
Bu kararın matemini tutacak değildim. O bunu varsın yenilgi sansındı. Ama o, bana verdikleriyle asla benim yenilgim olmayacaktı.
"Madem bu kadar ısrar ediyorsun." Göt korkusu insana çok şey yaptırıyordu. Ellerimi göğsümde birleştirip, başımı dikleştirdim. Kaybetmiş de olsam kazanmış gibi davranacaktım. "Seninleyim." On gece boyunca bu adamın olacaktım. On gece boyunca beni kalesi fethedilmiş bir şehir gibi istila edecekti. Ben on gece bu muhteşemlikle zevkin en tatlı köşelerini tanıyacaktım. Ben, on gece boyunca bir yabancı ile çılgınlar gibi seks yapacaktım. Bu teklifin beni heyecanlandırmasına şaşırmıyordum. Onunla ilk deneyimim harika denilecek kadar güzeldi. Mükemmeldi. Bedenim bu mükemmelliği tattıktan sonra haliyle daha fazlasını istiyordu. Bir dondurma düşün; dondurmanın tadını aldıkça bırakmak nasıl zorsa, onu da bırakmak öyle zordu.
En önemlisi; güvendeydim. Onunlayken bana kimse dokunamazdı, bunu şimdiden anlamıştım.
İvan bir şey demedi. Demesindi. Çünkü şu an yaptığı şey daha güzeldi. Öpüşü diyebileceği her kelimeden çok, çok daha güzeldi. Dudaklarımdaki hükümdarlığı hiç bitmesin istiyordum. O kendini zafer kazanmış sanıyordu. Varsın öyle bilsindi. Netice ile pek ilgilendiğim söylenemezdi. Bu adamın koynu dışarıdan daha güvenliydi ve ben yaşamak için elimden geleni yapacaktım. O beni kullanacağını sanıyordu ama asıl ben onu hiçbir zaman tadamadığım duygulara erişmek için kullanacaktım. Bencilliğimi konuşturacak, sırf zevkim için onunla birlikte olacaktım.
"Acıktım," dedi geri çekildiğinde. En az benim kadar dağılmış görünüyordu. Gözlerine bakıp gülümsedim.
Acıkmış...
Acaba neresi?
Karnı guruldadı.
Tamam, midesi.
"Gel." Bileğimden tutup beni peşinden sürükledi. "Seni aperatif yerine yiyeceğim." Tatlı niyetine de ne iyi giderim.
Bir kaç adımdan sonra bileğimi yumruk haline getirip, topuklarımın üzerinde durdum. İvan bu karşı koyuşa kaşlarını çatarak arkasını döndü. "Öncesinde duş almak istiyorum." Şüpheli bakışlarla yüzümü taradı. "Kaçmayacağım," dediğimde kaşları yumuşadı. "Ben sana teslim olmayı seçtim. Unutma bunu."
"Sen" dedi, bileğimi hafif bir güç uygulayarak göğsüne doğru çektiğinde bedenim bedenine çarpmıştı. Burun burunayken kafama kafama çiviledi vaziyetimi. "Benim olmayı seçtin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General FictionBir adama yenilmemek için neler yaparsınız? Hayatta kalmak için şehir şehir gezen bir kadın... Her şehirle birlikte yepyeni bir kimliğe kavuşup, sırf bir adama yenilmemek için neyi var neyi yoksa ortaya koyarken bir anda kollarına düştüğü yabancıya...