(Mi Soo)
''Hahh umrumda olacağını düşünerek mi bir randevuya çıkıyor?''
Gözlerimi devirip Jin'in sinirle söyledikleri ve davranışları arasındaki çelişkiyi izliyordum. Jimin ve Taehyung'un beni zorla evlerine geri getirmelerinin ardından Jin evin içinde volta atmaya başlamış , kendi kendine söylenmekten de geri kalmamıştı. Yaklaşık on beş dakikadır Hye Rin'in umrunda olmadığına dair birkaç şey mırıldanıyordu.
''Sevgiline adam gibi davransaydın bunları düşünüyor olmazdın Hyung.''
Taehyung'un söylediklerine karşı Jin henüz oturduğu koltuğun yanındaki minderi Taehyung'un koluna isabet edecek şekilde fırlattığında Taehyung umursamaz bir şekilde omuz silkti.
''Taehyung haklı.'' diyerek destek veren Jimin'in üzerine Jin Hoseok'a döndüğünde ondan herhangi bir tepki beklediği açıktı fakat Hoseok ağzına gizli bir fermuar çekerek bir şey söylemek istemediğini vurgulamıştı.
''Hye Rin ona yeterince değer vermediğini düşünüyor.''
Usulca söylediklerime karşılık Jin dikkatini bana yönlendirdiğinde bakışlarımı ondan kaçırarak devam ettim.
''Onu kırdığının farkına varıp hatalarını telafi etmeye bile çalışmıyorsun.''
Jin omuz silkerek oturduğu yerden kalktı.
''Bitirmek istiyorsa elimden bir şey gelmez, beni kaybedecek olan kendisi olur.''
Adımlarını odasına yönlendirirken Taehyung arkasından söylenmeyi ihmal etmemişti.
''Hye Rin onu hak edecek birini bulacaktır.''
Taehyung'a bir şey söylemek istese de vazgeçip içeri geçen Jin hakkında kalan son iyi niyetli düşüncelerim de tükenmişti. Taehyung bu kadar tepki veriyorsa bildiği bir şeyler var diye düşünüyordum. Belki de Hye Rin ile konuşan kızın söyledikleri doğru olabilirdi yoksa arkadaşlarının Hye Rin'i hak etmediğini düşünmeleri pek normal değildi.
......
Jimin'in önerisi üzerine beraber yemek yapmaya karar verdiğimizden beri Jimin tavukları doğruyor ben ve Hoseok ise tezgahta yan yana salata için gerekli malzemeleri kesiyorduk. Bu durum ister istemez zihnimde beraber yemek yapacağımız günleri çağrıştırıyor olsa da iç sesimi susturmaya çalışıyor, heyecanımı bastırıyordum. Alt tarafı yan yana bir şeyler doğruyor olmamız bu kadar hayalperest olmama sebep olurken iten içe bu durum beni korkutmuyor da değildi. Hoseok'a alışmaktan korkuyordum ve onun beni hiç fark etmeyecek olmasından...
''Mi Soo dikkat etsene.''
Hoseok'un elimi kendi eline hapsetmesiyle birlikte şaşkınlıkla bakışlarım onu bulduğunda endişeli yüz ifadesi bakışlarımı ellerimize kaydırmama sebep olmuştu. Kanayan elimi henüz fark edip kalp atışlarımı kontrol etmeye çalışırken elimdeki sıcak temas son bulmuş birkaç saniye sonra yara bandı ile yanıma ulaşmasıyla yeniden elimi tutarak kendi ellerinin arasında yer almasını sağladı. Yara bandını dikkatle işaret parmağıma yapıştırdıktan sonra bakışları benim ondan dakikalardır ayırmadığım bakışlarımı buldu.
'' İstersen sen otur, kalanı ben hallederim.''
Gülümseyerek ellerini elimden çekmesiyle birlikte usulca başımı sallayıp bana denileni yaptım. Kalbim zamanla bir koşuyormuş gibi hissediyordum. Yalnızca elimi tutması bile sanırım aklımı başımdan almaya yetiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby and Me ❧ Bts
FanfictionMi Soo kucağındaki minik bebeği ile birlikte bir ev kiralamak zorunda kalır fakat karşı dairede bebeğinin babasının kaldığından haberi yoktur.