Bölüm 8

16.3K 1.1K 830
                                    

Medya: Mi Soo :)

(Mi Soo)

Ayakkabılarımı giyinmeye çalışırken kapının açılma sesiyle birlikte gözlerimi devirdim. Gerçekten karşı dairenin her sabah aynı anda kapıdan çıkma teşebbüslerinin, benim için özel geliştirilmiş bir rahatsız etme biçimi olduğunu düşünmeye başlamıştım. 

''Sol'ü ben alayım.''

Hye Rin kucağındaki bebeğimi abime verirken, karşı daireden çıkan Jin ile göz göze gelmiş fakat hiç oralı olmadan montunu askılıktan alıp kapının önüne çıkmıştı.

Bakışlarım yeniden Jin'i bulduğunda Hye Rin ile konuşmak istiyormuş gibi öylece ona bakıyordu.

''Biz gitsek mi?'' diye sessizce abime mırıldandığımda Hye Rin kapıyı kapatarak yanımdaki yerini alıp beni kolumdan çekiştirmeye başladı. belli ki Jin ile konuşmak gibi bir niyeti yoktu.

Asansör zaten bulunduğumuz katta olduğundan beklemek zorunda kalmayıp zemin katı tuşladığımızda abim bakışlarını üzerimde gezdirip kaşlarını çattı.

''Bu soğuk havada üzerine incecik hırka almışsın Mi Soo hasta olmaya mı çalışıyorsun?''

''Montumu almayı unuttum.'' dedim geçiştirerek. Bugün Yoongi'nin verdiği avans ile bir mont edinmeliydim. Sabah saatleri gerçekten buz kesilmeme sebep oluyordu.

''Yukarı çıkıp al montunu, biz bekleriz.''

Abim bazen gerçekten çok ısrarcı olabiliyordu.

''Kafede kalın bir hırkam var zaten gelirken onu giyerim, merak etme.''

Çok iyi bir yalancıydım.

''Ne inatçı bir kız oldun sen.'' derken bakışlarımı devirdim. İnat eden kendisiydi. 

''Biz okula geçerken Sol'ü de kreşe bırakırız. Sen karşıdaki duraktan ilk otobüsle kafeye geç de üşüme bari.''

Hye Rin'in teklifine karşılık başımı usulca salladım. Sanırım bu kadarına da hayır dememeliydim hem anemi olduğumdan normal bir insana göre fazla fazla üşüyordum.

.....

Kafede bütün gün gelen müşterilerle ilgilenmiş ve haliyle bir miktar yorgun düşmüştüm. Bugün Sol'e beşik bakmak ve birkaç kışlık kıyafet ve mont almak için erken çıkıp çıkamayacağımı sormak istiyordum fakat Yoongi bugün geç geleceğini bildirdiğinden bıkkınlıkla yanaklarımı şişirmeye devam ediyordum.

''Ne o çok mu yoruldun?''

Yoongi'nin sesini duymamla birlikte oturduğum yerden sevinçle kalktım. Az önce sıkıntıdan ölecek gibi görünen ben değilmişim gibi...

''Ahh ben de seni bekliyordum.'' dedim. Sesimin oldukça neşeli çıkmasına engel olamamıştım. Yoongi şaşkınlıkla kaşlarını havalandırdığında ani ruh değişimim yüzünden büyük ihtimalle balataları sıyırmış olabileceğimi düşünüyordum.

''Bugün Sol için beşik bakmayı düşünüyordum bir saat erken çıkabilir miyim diye soracaktım.'' dedim umutla. 

Yoongi gülümseyerek bana doğru bir iki adım daha attı.

''Beraber gidersek neden olmasın?'' 

Teklifi üzerine şaşırmıştım neden Sol için beşik bakmaya beraber gitmeliydik ki? Üstelik ben kıyafet denemek istiyordum ve Yoongi yanımdayken yapamayacağım bir şeydi.

Baby and Me ❧ BtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin