(Hoseok)
Omzumda hissettiğim bir baskıyla birlikte gözlerimi araladığımda, başı omzuma düşen Mi Soo görmeyi planlamıyordum.
Dün gece gördüğüm kabusun sonunda ona sarılmayı teklif ettiğimde, bana sarılmış ardından bacaklarımızı uzatacak şekilde yatakta yanyana oturur duruma geçmiştik. Mi Soo ile uzun süren sohbetimizin ardından onunla ilgili birçok şey öğrenmiştim. Düşündüğümün aksine bana oldukça sevecen gelen tavırları beni şaşkına uğratsa da büyük bir merakla tek tek anlattıklarını dinlemiştim. Muhtemelen sohbetin sonunda uyuyakalmış ve başı omzuma düşmüştü fakat ne zaman uyuyakaldığım hakkında pek bir fikrim yoktu. Belki de aynı anda uyumuştuk.
Mi Soo'nun boynundan ve başından destek alarak yanından kalkmak istediğimde huzursuzca yerinde kıpırdandı. İçinde bulunduğumuz durumda her ne kadar art niyet olmasa da benim bir sevgilimin olduğu gerçeği rahatsız hissetmeme sebep olmuştu. Yun aynı şeyi yapıyor olsa kabullenemeyeceğim durumu kendim yapıyor olmaktan haz etmiyordum. Üstelik Mi Soo'ya karşı duyduğum çekim artış gösteriyordu nedenini bilmediğim bir şekilde ona karşı duygusal bir bağ hissediyordum.
Ben sessizce kalkmayı başaramazken Mi Soo'nun gözlerini aralamasıyla birlikte bakışlarımızın buluşması da kaçınılmaz oldu. Bir elim hala boynunda duruyorken öylece birbirimize bakıyor olmamız üzerine, bu yakınlığa bir son verip geri çekildim. Mi Soo bu hareketim ile bakışlarını kaçırıp yataktan kalktı. Kendi yatağına geçtiğinde yanaklarının kızardığını gözlemleyebiliyordum. Benden utandığı aşikardı fakat bunu yaparken huzursuz olduğu kanısına varamıyordum ve bu da beni endişelendiriyordu. Onun da bana karşı bir çekim duyabileceğini düşünüyordum fakat bu fikri kafamdan uzaklaştırmam saniyelerimi aldı. Böyle bir şeyin olması imkansızdı.
''Dün uyuyakaldık sanırım.''
İlk konuşan kişi olarak ortamın havasını değiştirmeye çalıştım fakat yalnızca başını usulca sallamakla yetinen Mi Soo, bana pek yardımcı olmuyordu.
''Bir an önce hazırlanıp çıkalım.'' dediğimde gülümseyerek yerinden kalktı.
''Sol'ü çok özledim. Hemen gidelim.''
Neden bilmiyorum ama o küçük kurabiyeyi ben de özlemiştim.
.....
Annem ve ablam Mi Soo'ya sürekli gelmesini istediklerini söylemiş, çok içten bir şekilde uğurlamışlardı. Kendimi üvey evlat gibi hissetmeme sebep olan sevgilerini Mi Soo'ya fazlasıyla hissettirdiklerinden emin oldum.
''Seni iş yerine mi bırakayım?''
Sorduğum soruya karşılık Mi Soo başını olumsuzca sallayarak yanıt verdi.
''Yoongi'ye geç kalacağımı haber verdim. Sol'ü görmek istiyorum, eve gidelim.''
Yoongi? Patronu muydu?
''Benim yüzümden ayrı kaldınız minik kurabiyeyle.'' diyerek gülümsediğimde Mi Soo da aynı içtenlikle karşılık verdi.
''Önemli değil, güzel bir gün geçirdim. Umarım Sol de güzel bir gün geçirmiştir.''
Mi Soo'nun endişesini anlayabiliyordum. Sol'ü ne kadar sevdiği ve özlediği oldukça belli oluyordu.
''Merak etme bizimkiler ilgilenmişlerdir.'' diye yanıtladım. Gerçi Taehyung ve Jimin söz konusu uyku olunca pek ilgili olmayabilirlerdi fakat bunu es geçiyordum. Bu durumda da Hye Rin onlara yardım etmiş olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby and Me ❧ Bts
FanfictionMi Soo kucağındaki minik bebeği ile birlikte bir ev kiralamak zorunda kalır fakat karşı dairede bebeğinin babasının kaldığından haberi yoktur.