Baby and Me ❧ Bts

Bölüm 4

(Mi Soo)

Bakışlarım Yoongi'de takılı kalmışken o çoktan birkaç adım mesafesini kapatarak tam yanımda durdu.

''Görüşmeyeli uzun zaman oldu Mi Soo.''

Bakışlarında anlamlandıramadığım bir duygu söz konusuydu.

Özlem?

Hadi ama öyle bir şey söz konusu olamazdı.

''Evet oldukça uzun bir zaman.'' diyerek yanıt verdim. Yalnızca o an bir şey söylemek için kurduğum bir cümleydi daha çok.

Bana bakmayı kesip bakışları kucağımda duran Sol'e kaydığında ise meraklı bakışlarını yeniden yüzüme çıkardı. İşaret parmağını Sol'e uzattığında benim davetkar kızım hemen minik eliyle Yoongi'nin parmağını kavradı.

''Bu tatlı bebek de kim?''

Derin bir nefes alıp bıkkınlıkla nefesimi verdim. Bunu yaparken Yoongi'nin bakışlarının Sol'ün tuttuğu parmağında olması işime gelmişti.

Her ne kadar kaçmak istesem de bu soruyu cevaplandırmam gerektiğinin farkındaydım.

''Benim kızım.''

''Ahh ben gerçekten bilmiyordum. Bu yüzden mi okulu bıraktın?''

Yoongi'nin bakışları kırgınlık, şaşkınlık, üzüntü mü içeriyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?

''Öyle de denebilir.'' dedim kısaca. Kesinlikle öyleydi.

Kısa süren kapı önü sohbetimizin ardından herkesin pür dikkat bizi izlediğini fark etmemle birlikte bakışlarımı Yoongi'ye sabitledim.

''Sen neden buradasın?''

Merakla sorduğum soruya karşılık Yoongi az öncekine nazaran daha normal bir şekilde cevap verdi.

''İş başvurusu yaptığın formda adresin yazılıydı.''

''Anlamadım?'' diyerek kaşlarımı havalandırmamın ardından Yoongi sıkıntılı bir şekilde nefesini verdi.

''Biraz konuşmamız mümkün mü Mi Soo?''

Usulca başımı salladım. Fakat Sol'ü de yanımda götürmem gerekiyordu.

''Bırakabileceğim kimse yok benimle gelmesi sorun olur mu?''

Yoongi bir anlam verememiş gibi bakıp duraksasa da ardından olumluca başını salladı.

''Bizimle kalabilir.''

Arkadan gelen tanıdık ses, neden içeri girmeyip bizi dinliyor oldukları konusunda sinirlenmeme sebep oluyordu.

''Gerek yok Sol'ün eşyalarını alabilir miyim?''

Taehyung usulca kollarını Sol'e açtığında Sol kendini Taehyung'a doğru atmıştı. Tanrı aşkına ne zaman bu kadar alışmıştı?

''Onunla yeterince ilgileneceğimizden emin olabilirsin.''

Herkes teker teker içeri geçip kapıyı kapattığında bıkkınlıkla nefesimi verdim. Ben kaçmaya çalıştıkça tam anlamıyla karşıma çıkıp kafamı allak bullak ediyordu Sol'ün babası ve arkadaşları...

....

Evin hemen karşısındaki kafeye geçmiş Yoongi ile karşılıklı oturuyorduk. Ellerimi istemsizce masanın altında birbirine kenetlemiş baş parmaklarımı birbiri üzerine dokundurup duruyordum. Oldukça gergin olduğum zamanlarda bunu yapmayı huy edinmiştim.