Bölüm 5

17.8K 1.2K 880
                                    

(Mi Soo)

Sol'ün uyuduğundan emin olduğumda yanağına minik bir öpücük kondurarak yataktan usulca kalktım. Her gece uykumun bölünmesine alışmış olsam da uyandıktan sonra tekrar uyumakta zorluk çekiyordum.

Su almak için mutfağa yöneleceğim sırada balkon kapısının açık olmasıyla duraksadım. Sırtına sarındığı battaniye ile birlikte gecenin bu saatinde öylece oturan Hye Rin miydi?

Adımlarımı mutfağa yönlendirip bardağa su doldurmaya başladığımda yanına gidip gitmemek konusunda ikilemde kalmıştım. Belki sıkıntısını paylaşmaya ihtiyaç duyuyordur diye düşünerek suyumu yudumlamamın ardından balkona yöneldim.

''Hye Rin burada ne yapıyorsun?'' diye usulca seslendiğimde ellerini yüzüne götürmesinin ardından bir süre geçtikten sonra bana döndü. Ağladığı her halinden belli oluyordu. Gülümsemeye çalışarak ''Uyku tutmadı biraz hava almak istedim. Gelmek ister misin?'' diye yanındaki boş pufu işaret etti.

İlerleyerek pufun üzerinde hazırda bulunan battaniyeyi sırtıma geçirip önden ellerimle birleştirmemin ardından sıcak bir şeyler getireceğini söyleyen Hye Rin elinde kupalarla birlikte yanıma geçti. 

''Seni bu kadar üzen şey ne Hye Rin?''

Hye Rin direk bunu sormamı beklemiyormuş gibi duraksadı ve ardından avuçları arasında hapsettiği sıcak bitki çayını yudumladıktan sonra yanıt verdi.

''Jin ile uzun süreli bir birlikteliğimiz var fakat aramızdaki her şey çoktan bitmiş gibi hissediyorum.''

Jin'in Hye Rin'e karşı tutumunu ben de tuhaf karşılamış olsam da buna ihtimal vermemeye çalışmıştım.

''Onu çok mu seviyorsun? İlişkinizin bitmesi mi seni daha çok üzer yoksa arada kalmak mı?'' diye sordum. Kesinlikle belirsizliklerden hoşlanmıyordum.

''Busan'dan, Seul'e müzik eğitimi almak için geldiğim ilk yılda kimseyi tanımıyordum. Jin ile burayı kiralamam sonucunda tanıştık. Jin benim ilk aşkım ve onu her şeyden çok seviyordum. Benim hem sevgilim hem de en yakın arkadaşımdı. Fakat son zamanlarda gösterdiği tutum yüzünden ben de soğuduğumu hissediyorum çünkü bana aşık olduğu zaman ile şimdiki zaman arasındaki farkı görebiliyorum. Benden daha fazla soğumasına izin vermeden bitmesinin aslında daha iyi olacağını düşünüyorum. En sonunda görmek bile istemeyeceği birisi haline dönüşmek istemem.''

Hye Rin gözünden damlayan yaşlar arasında bunları anlatırken içimde bir şeylerin sızladığını hissettim. 

''Onunla hiç ilişkiniz hakkında konuştunuz mu?'' diye sordum. 

''Hayır. Konuşmaya başlarsak biteceğini bildiğimizden olsa gerek buna cesaret eden bir taraf olmadı.''

''Öyleyse bu sen olmalısın.'' dediğimde Hye Rin şaşkınlıkla bakışlarını bana yönlendirdi. 

''Hye Rin buraya geldiğinden beri birlikte zaman geçirdiğinizi söyledin. Birbirinizden ayrı zamanlar geçirirseniz ve birbirinizi özlediğinize karar verirseniz elbet geri dönme şansınız olur. Bu şekilde ilişkinizi daha çok yıpratıyorsunuz bence ona seni özleme fırsatı vermelisin.''

Hye Rin düşünceli bir hal alırken derin bir nefes aldım. Birini sevmek her zaman acı verici olmak zorunda mıydı?

Bir süre sessizliğimizi korumamızın ardından Hye Rin, usulca başını bana doğru çevirdi.

''Bugün Jin'in sana sorduğu soruya yanıt vermedin. Sol'ün babası hakkında konuşmak istemediğini de biliyorum fakat senin onunla bir araya gelmen hiçbir zaman mümkün olmadı mı?''

Baby and Me ❧ BtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin