Baby and Me ❧ Bts

Bölüm 32

(Hoseok)

Mi Soo'nun not defterini alıp odama gelmiştim. Aslında yazısını gördüğüm ilk andan itibaren başucumda bulunan notları Mi Soo'nun bıraktığından emindim fakat yine de yazıyı karşılaştırmak istemiştim. Mi Soo da muhtemelen bunun farkına varmıştı çünkü not defterini istediğim sırada yüzünün aldığı ifade kendini açıkça belli ediyordu.

Katlanmış notlardan birini alıp açtım.

''Güldüğünde yanaklarında oluşan iki minik çukura parmaklarımı bastırmak isteyişim suç olmamalı.''

Yüzümde istemsizce bir gülümseyiş oluştuğunda not defterini de açtım. Bebek bezi, hijyenik ped, yüz temizleme jeli, vücut losyonu gibi alt alta sıralanmış birkaç şeye göz gezdirdim. Muhtemelen eksiklerini yazıp daha sonra alabilmek için yanında taşıdığı minik bir defterdi bu. Listenin sonuna gülen bir yüze sahip kalp yerleştirmişti. Bunu bana yazdığı bazı notlara da eklemişti. Kesinlikle bunları yazan Mi Soo'ydu. Notları çok uzun zaman önce aldığımı düşündüğümde onun bana olan ilgisi birlikte olmamızın da öncesine dayanıyordu. Bu durum aklımın daha çok karışmasına sebep oldu. Öyleyse hatırlamadığım o gecede Mi Soo bilinçli olabilir miydi? Başımı iki yana sallayıp bu düşüncemden hemen kurtuldum.Mi Soo'nun böyle bir şey yapacağını sanmıyordum. 

Telefonuma gelen bildirimle birlikte dikkatim dağıldığında mesajın Yun'dan olduğunu görmemle birlikte sıkıntılı bir nefes verdim.

''Tüm olanları bana açıklaman gerekmiyor mu?''

Bu kadar kafam karışıkken ve ne yapacağımı bilmezken Yun ile görüşmeyi kesinlikle istemiyordum. Fakat iyi ya da kötü geçirdiğimiz zamanlar adına ona açıklama yapmayı bir borç olarak görüyordum.

''Birkaç saate buluşalım.''

Telefonu bir köşeye bırakıp yatağıma uzandım. Bütün gece neredeyse hiç uyumamıştım. Mi Soo'nun da uyuyamadığını biliyordum fakat mümkün olduğunca ona bakmamaya çalışmıştım. Konuşmak için her ne kadar kendimi hazır hissetmesem de notları yazanın Mi Soo olduğunu öğrendiğimden beri artık konuşmamızın gerekli olduğunu düşünüyordum.

......

Geçen birkaç saatin ardından Yun ile buluşacağımız kafeye geldiğimde masalardan birinde oturup beni bekleyen Yun'a doğru ilerledim. 

''Selam.''

Yun sadece başını sallamakla yetindiğinde karşısına geçip oturdum. Ellerini birbirine kenetlerken kendini kastığının da farkındaydım. Muhtemelen olanları öğrendikten sonra bana çok kızmıştı. İlişkimizin bitmesinin hemen ardından bunları öğrenmesi onun için zor olmalıydı.

''Yun biliyorum öğrendiklerin yüzünden bana kızgınsın fakat Mi Soo ile bu tür bir geçmişimizin olduğundan haberim bile yoktu. Bir bebeğimin olduğunu ben de seninle eş zamanlı öğrendim.''

Yun derin bir iç çekip yanıt verdi.

''Bunun farkındayım fakat bu durumu kabullenemiyorum. Önce ayrılmak istediğini söylüyorsun ve ardından aranda hiçbir şey olmadığını iddia ettiğin kadından bir bebeğinin olduğunu öğreniyorum.''

''Yun, senden ayrılmaya karar verdiğim andan itibaren Mi Soo'ya karşı bir şeyler hissediyorum. Fakat ayrılma kararımla bu olanların ya da Mi Soo'nun bir etkisi yok. Daha önce de bahsettiğim gibi beni senden uzaklaştıran şey senin bu ilişkiyi her zaman ikinci planda tutman oldu. Bize değer verdiğini hiçbir zaman hissettirmedin. Beni sevdiğini de. Mi Soo ile olanlar da ilişkimiz dahilinde yaşanmadı. Bebeğimiz beş aylık ve Mi Soo ile böyle bir geçmişimin olduğundan bile haberim yoktu. Her şeyi yeni öğrendim.''