Annabeth •14•

561 52 10
                                    

Alec'i her ne kadar yeni yeni tanıyor olsamda iyi olmasına sevinmiştim. Herkes hazır olduğuna göre artık yola çıkabilecektik. Tabi bunu dört gözle beklediğim söylenemezdi ama ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyorduk ve biran önce yola çıkmak en mantıklısıydı. Nereye gideceğimizi sadece Nico biliyordu o yüzden hepimiz ona baktık. Nico sessiz sorularımızı anlamış olacak ki konuştu " Manhatten'ın kuzeyinde bir geçit var. Oradan yer altı dünyasına geçeceğiz sonrasını az çok sende biliyorsun." diyip Percy 'e baktı. Percy belli etmemeye çalışsa da korkuyordu. Onu tanıyordum. Elini tuttum, parmaklarımız birbirine dolandı. Jace "Hadi gidelim." dedi ve bunun üzerine Nico önde olmak üzere enstitüden çıktık. Manhatten'a otobüsle gitmeye karar verdik çünkü en hızlı seçenek oydu. İstasyon çok yakındaydı. Yürüyerek hemen ulaştık. Biletleri almaya Jace gitti çünkü hiçbirimiz yanımızda ölümlü parası getirmemiştik. Percy, Thalia ve ben sadece drahmi getirmiştik. Nico da gelirken yanında para getirmemişti. Hermione, Harry ve Ron ise galleon adı verilen büyücü parası getirmişti. Şansımıza otobüs hemen kalkıyordu. Jace en arka 5liyi ve 2 tane 3lü koltuk almıştı. En arkaya Percy, Jace ,ben, Clary ve Izzy oturduk. Thalia,Nico ve Hermione ilk üçlü koltuğa oturdu. Alec, Harry ve Ron ise onların bir önündeki koltuğa oturdu. Jace ve Percy arasında inanılmaz bir arkadaşlık oluşmuştu. Percy , Harry'yle de anlaşıyordu ama gözlemlediğim kadarıyla Jace'le arası daha iyiydi. Ben ise kendime en yakın olarak Clary'yi görüyordum. Ama Hermione'yle de güçlü bir arkadaşlık geliştirmiştim. Isabelle'le ise daha pek konuşacak zaman bulamamıştık. Alec hastalandığında Sessiz Şehir 'e gittiğinden pek yaklaşamamıştık. Hermione ve Jace arasında hala gözle görülür bir gerginlik vardı. Harry ise en çok Alec'le anlaşıyor gibi görünüyordu. Otobüs kalktı. Önce biraz sohbet ettik sonra ben kitabımı çantamdan çıkarıp okumaya başladım. Gölge Avcısı 'nın El Kitabını okuyordum. Yarısından fazlasını okumuştum. Sadece anlamadığım bir şey vardı. Clary 'ye sordum. "Burada Seelie'lerin kısır olmadığı yazıyor. Bir gölge avcısıyla seelie'nin çocuklarının olmasının ihtimali var mı?" Clary yanıtladı. "Evet . Ama bu durumlar nadir görülüyor. Seelie'ler seçicidir ve bu yıla kadar da aşağı dünyalılarla gölge avcılarının birlikteliği kabul edilemez bir şeydi. Max ve Helen adlı iki arkadaşımızın anneleri seelie babaları gölge avcısı. Bu durumlarda gölge avcısı kanı her zaman baskındır. Eğer çocuğun teni mühürleri kaldırabiliyorsa bizden biridir." Annabeth kafasını salladı. "Peki seelielerle kurtadamlar???" Clary "Daha önce hiç öyle bir olay yaşanmadı. Bilemiyorum." dedi. Tam o sırada otobüs durdu. Annabeth içinden "Buraya kadar herhangi bir canavarla karşılaşmamış olmamız çok ilginç diye içinden geçirdi." Daha sonra Percy'nin asla çok kolay olduğunu söylememen gerektiğiyle ilgili sözünü hatırladım ve bu düşünceyi hemen aklından çıkarttım. " Nico bizi bir oyuk gibi bir şeyin önüne getirdi. "Atlayın. " dedi ve önden atladı. Arkasından Jace,Percy, Alec, Isabelle, Thalia ve Clary atladı. Ron biraz korkmuş görünüyordu. Zorda olsa o da atladı. Sıra bana gelmişti. Bende atladım ve düşme hissi bende bomba etkisi yarattı. Kendimi tutamasan bağırdım. Bu bana Tartarus'a düşüşümüzü hatırlamıştım. Farkında olmadan gözümden yaşlar süzüldü. Ve aşağı indiğimde Percy beni yakaladı. Neden ağladığımı bir tek o anlardı. Eliyle göz yaşlarımı sildi ve bana sarılıp "Yanındayım, burası Tartarus değil. Güvendeyiz. Yanındayım. " diye tekrarladı. Rahatlamıştım. Ardından aşağı Hermione düştü ve onu da Jace tuttu. Hermione açıkça görülür bir şekilde kızarmıştı fakat Jace Hermione 'den mümkün olduğunca uzak durmaya çalıştı. Onu yere indirdi ve ardından Harry'i bekledik. Jace onu tutmak için hazır bekliyordu fakat Hermione "Ben hallederim." diyerek asasını çıkardı. Harry bağırarak düşerken "Wingardium LeviOsa" diye bağırdı. Harry yere düşmesine bir kaç metre kala havada asılı kaldı ardından hafifçe yere düştü. Herkes tamam mı diye kontrol ettikten sonra Nico önde olmak üzere tünel gibi dar yerlerde yürümeye başladık. Burası Tartarus'a benzemiyordu. Bana daha çok Labirent'i anımsattı. Bir kolun beni duvara çekmesiyle şok oldum.
~star

Kronos ve Lucifer Yıkım Birlikleri: Kahramanlar BirleşiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin