Hermione •22•

372 42 1
                                    

Mavi hilalin ne olduğunu anlamamla beraber hemen ayağa fırladım. "Mavi hilalin ne olduğunu biliyorum galiba." Bunun üzerine herkes merakla bana baktı. Konuşmaya devam ettim: "Rowena Ravenclaw'un bir pusulası vardı fakat bu pusula düzgün çalışmazdı. Pusulanın adı Mavi Hilal olmasa da pusulanın üzerinde öyle bir sembol olduğunu biliyorum. Pusula devamlı belirli bir yeri gösterirdi. Rowena Ravenclaw önce farketmese de sonradan pusulanın bozuk olmadığını, belirli bir yeri gösterdiğini farketti fakat nereyi gösterdiğini bulamadan öldü." Uzun bir süredir hiç bir şey söylememiş olan Draco: "Ama bu sadece bir efsane, gerçek olduğunu bilemeyiz." Gülümsedim. "Aslında bilebiliriz. Pusula şuan Gringotts'da üst düzey korumayla korunuyor." Ron: "Hermione, biz o korumaları nasıl geçeceğiz?" Bunun cevabını bende bilmiyordum. Draco: "Çok özlü iksir?" Biz bunları konuşurken diğerleri ne konuştuğumuzu anlamaz bir şekilde bize bakıyorlardı. "Çok özlü iksir aslında iyi fikir, fakat o pusula kimseye ait değil o yüzden bir cücenin kılığına girmek zorundayız." Percy: "O çok özlü iksir ne oluyor tam olarak?" Yanıtladım: "İksir hazırlandıktan sonra kılığına girmek istediğiniz kişinin saç telini de iksire karıştırıp içtiğinizde o kişinin kılığına girmis olursunuz.'' Clary: "Peki cücelerin DNA'sını alsak bile 11 tane cücenin bankaya girmesi birazcık (!) dikkat çekmez mi?" Herkes Clary'nin bu söylediğine güldü. Clary haklıydı. Oraya hepimiz gidemezdik. Harry: "Hermione,ben ve Ron gidebiliriz. Daha önce yapmadığımız şey değil. Sizde o sırada şimşeği ve ölümcül kılıcı almaya gidebilirsiniz." Annabeth yüzünü buruşturdu. "Birbirimizden ayrılmamız doğru bir karar mı bilemiyorum açıkcası..." dedi. Alec: "Haklısın fakat Kronos ve Lucifer her an harekete geçebilirler. Pek fazla zamanımız yok." Alec'in dediğini herkes onayladı. Annabeth önce kararsız kaldı fakat sonra o da en mantıklısının ayrılmak olduğunu kabul etti. "O zaman hepimiz silahları alıp en geç 5 gün içinde burada oluyoruz." Draco: "Peki ben kiminle gideceğim?" dedi. "Bizimle geleceksin." diyerek konuyu kapatmış oldum. Hepimiz hazırlandık. Normalde vedalaşırdık fakat gölge avcılarının vedalaşmadığını bildiğimiz için bizde onlara uymaya karar verdik. Clary bize ve Percy'lerin grubuna portal açtı. Önce Annabeth, Percy ve Thalia kendi portallarından geçti. Sonra da biz Gringotts'a açılan kendi portalımızdan geçtik. "İksir için malzemeyi nereden bulacağız?" Draco sorun değil dermişçesine ellerini salladı. "İksir satan bir dükkan biliyorum hemen şurada oradan iksiri hazır bir şekilde satın alabiliriz. Babam dükkan sahibini tanıyor. Bana o iksiri hiç sorgulamadan kolayca verecektir." Böylece Draco'nun söylediği yere doğru yürümeye başladık. Dükkanın önüne geldiğimizde Draco: "Siz burada bekleyin." dedi ve içeri girdi. Adamla biraz sohbet etti daha sonra adamın önüne bir kaç galleon koydu. Adam gülerek iksiri Draco'ya verdi. Draco iksiri elinde sallayarak dışarı çıktı. Şimdi tek yapmamız gereken bir kaç cüce saç teli almak. Ron: "Harry kendi bankasından para alacak gibi yapabilir o sırada da saç tellerini alırız." Başımı salladım. Ron'un planı mantıklıydı. Böylece bankaya girdik ve Harry cücelerden birine kendi kasasına gitmek istediğini söyledi. Cüce oflayarak bizi vagon gibi olan şeye bindirdi ve vagon ordan oraya savrulurken Ron'un attığı çığlıklarla bankaya girdik. Harry cüceyi kandırdığımız anlaşılmasın diye bankasından bir kaç galleon almaya gitti ben de arkalarından gittim ve ayağım takılmış düşerkende cüceye tutunmuşum gibi yaparak cücenin saçını çektim. Cücenin bir kaç saç teli elimde kalırken cüce bize kızarak "Işiniz bittiyse hadi gidiyoruz ." dedi. Dönüş yolculuğu 5 kat daha sarsıntılı geçti. Cüce bize kızdığından intikam aldığını düşündüm. Vagondan indiğimizde Ron yalpaladı. Kolunu tuttum ve "İyi misin?" diye sordum. Başını salladı ve duvara yaslanıp biraz soluklandı. Harry: "Sadece bir cücenin saç telini alabildik burada daha fazla kalırsak da dikkat çekecek. Yani o kasaya sadece birimizin gitmesi lazım. Draco: "Ben yaparım. " dedi. "Emin misin?" diye karşılık verdim. Draco başını salladı. Üçümüz birbirimize emin değilmiş gibi baktık fakat sonra Draco'nun isteğini kabul ettik. Cücenin saç telini iksire attık. İksirin rengi koyu kahverengi oldu. Draco iksiri içti. "Öğk bunun tadı iğrenç." dedi ve ardından küçülmeye başladı. Cücenin aynısı olana kadar şekil değiştirdi. "Peki ya diğer cüceyle karşılaşırlarsa o zaman ne yapacağız?" "Onu ben hallederim." dedim ve bankaya girerek cüceye bir uyku büyüsü yaptım. Cüce uyuya kalınca kimse beni görmeden hemen onu tuvalete kilitledim. Bu yaptığım ahlak kurallarına aykırı olabilirdi fakat burda Dünya'nın kaderi söz konusuydu. Ardından dışarı çıktım ve Draco'ya "Artık girebilirsin." dedim. Hepsi bana "İçeride ne yaptın" bakışı atarken cevap vermeyip sadece gülümsemeyi tercih ettim. Bankanın camından Draco'yu izlerken Draco içeri girdi ve başka bir cüceyle sohbet etmeye başladı. Asamı onlara doğrulttum ve bir duyma büyüsü yaptım böylece artık Draco ve diğer cücenin konuştuklarını duyabiliyorduk.
Draco: Geçen günlerde bir adam kendinin Rowena Ravenclaw'un varisi olduğunu ve pusulayı almak istediğini söyledi. Hemen sihir bakanına yönlendirdim. Pusuladan haberin var mı senin?
Cüce: Evt nasıl unutabilirim ki 1569. oda, Rowena'nın ölüm haberi geldiğinden 3 gün sonra getirmişlerdi. Eşsiz bir parçaydı.
Bundan sonra havadan sudan konuştular ve en son Draco'nun vagona atladığını gördük. 10dk geçti hala gelmemişti. Artık korkmaya başlıyordum. 15dk daha orada bekledik en sonunda Draco cüce olarak bize doğru geldi. Hemen bankadan uzaklaştık. Başardığımıza inanamıyordum. Yeterince uzaklaştığımızda Draco eski haline dönmeye başlamıştı bile. Draco'ya sordum: "Kasanın şifresini nereden bildin?" Draco: "Aslında bilmiyordum aşağı indiğimde ne yapacağımı şaşırdım sonra Rowena'nın ölüm tarihini denemek aklıma geldi." Sırıttı. "Kapının açılacağını hiç ummuyordum fakat şanslı günümüzdeymişiz." Ardından cebinden pusulayı çıkardı. Pusulayı kaptım ve pusulayla kendi etrafımda döndüm. Pusula hep aynı yönü gösterdi. Gösterdiği yön kuzey değildi fakat aynı yeri gösteriyordu ve gerçekten de pusulanın üzerinde mavi bir hilal vardı. Doğru iz üzerinde olduğumuza emin olduğum için rahatlamıştım. "Pusula güneybatı yönünü gösteriyor. Haydi vakit kaybetmeden yola çıkalım."
~star

Bu bölüm çok güzel olmadı çünkü biraz aceleyle yazdım.😥😥 Diğer bölümde görüşmek üzere.

Kronos ve Lucifer Yıkım Birlikleri: Kahramanlar BirleşiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin