Herkes nehirden çıkmıştı ve artık seçtikleri bölge dışında darbe alamazlardı. Zaten en beceriksiz bendim, bir de ödleklik yapıp Styx'a giremediğim için en çabuk ölebilecek kişi bendim. Keşke ben de onlarla beraber girseydim:(
Jace, Hermione'ye: "Herkesi uçurabilir misin?" dedi. Hermione kafasını iki yana salladı: "Hayır. Herkesi uçursam bile kendim nasıl geçerim?" dedi çaresizce. Nico: "Başka bir yol daha var. Biraz uzun ama çok çağresizseniz size o yolu gösterebilirim. Azıcık da canavarlarla savaşmamız gerekebilir." dedi. Percy, merak içinde Nico'ya sordu: "Hangi yol? Tartarus değil di mi???" dedi. Nico: "Hayır, değil. Sen ve Annabeth Tartarus'ta bunca şey yaşadıktan sonra sizi Tartarus'a tekrar götüremem tabi ki." dedi. "Labirent'ten geçeceğiz."
Labirent'e girdikten sonra hepimiz bir kükreme sesiyle yerimizden sıçradık. Karşımıza bir canavar çıkmıştı, beklenmedik birşey değildi. Başında sayılmayacak kadar göz vardı, hepsi bir uyum içinde açılıp kapanıyordu. Tekrar kükrediğinde dişleri göründü. Bir sürü sivri üst dişi vardı, hepsi sarımtıraktı. Bana kalsa en iyi fikir kaçmaktı çünkü canavar bizi yiyecekmiş gibi görünüyordu, ama diğerleri savaşmayı seçti. Annabeth: "Bu Trisphomodeus. Gözyaşı sizi öldürür. Ama zayıf noktası da gözleridir, ancak tüm gözlerini çıkarırsanız ölür." dedi. Sesi çok olumlu değil gibiydi. Jace: "O zaman göz doğrama işine erkenden başlamalıyız." dedi ve canavara yaklaştı. Tam gözünü kesecekken canavar ağlamaya başladı. Sonsuz sayıda gözünden yaş boşalıyordu. Jace'in ayaklarına damlayan bir damlayla yere düştü. Annabeth aceleyle: "Felç oldu. Sakin olun. Biraz ambrosia lazım." dedi. Percy: "İyi de bende nektar da ambrosia da kalmadı." dedi üzüntüyle. Clary acı bir şekilde ağlıyordu. "Olamaz! Jace!" diye bağırıyordu. Bende de muhtemelen ambrosia falan bitmişti ama yine de belki vardır diye baktım. Yeşil mataramım içinde iki yudumluk ambrosia suyu kalmıştı. Hemen çıkardım ve Jace'e içirdim. Jace bacaklarını yeniden oynatabilmeye başladı ve ayağa kalkmaya çalıştı ama Clary onu durdurdu. O sırada Percy, Annabeth, Hermione ve Harry kılıçları ve asalarıyla Trisphomodeus'un gözlerini çıkarırken, Thalia ve Alec de oklarıyla canavarı sersemletiyordu. Nico etrafı gözlüyor, başka canavar geliyor mu ona bakıyordu. Clary ise Jace'in yanına çömelmiş onu şu anda savaşmaması için ikna ediyordu. Alec ve Thalia iyi anlaşmıştı çünkü Alec kızlardan hoşlanmıyordu ve sevgilisi vardı, Thalia da avcı olduğu için kimseyle sevgili olamıyordu. Bu özelliklerini bilmeyen biri onları sevgili zannedebilirdi ama hepimiz onların kanka gibi olduğunu biliyorduk. Bense orada dikilmiş olanları izliyordum. Evet, salaklık yaptığımı yeni anladım. Ben de koşup canavarın gözlerini çıkarmaya başladım. Bir süre sonra canavar yere düştü, demek ki tüm gözleri çıkmıştı ve ölmüştü. Ortalığa saçılan gözyaşları bir anda kurudu ve canavar toz oldu. Annabeth: "İyi iş çıkardın Yosun Kafa." dedi ve Percy'i yanağından öptü. Percy gülümsedi. Ben de: "Beni öpen yok muu?" dedim alaycı bir ifadeyle. Herkes bana tip tip baktı ve Hermione gelip beni uzun uzun öptü. Sonra da: "Oldu mu?" diye sordu, kızgın görünüyordu. "Şimdi oldu." diye cevap verdim. Daha sonra Hermione şaşırtıcı bir şekilde gülümsedi.
Uzun, yokuşlu yollardan sonra tekrar ölümlü dünyasına çıktık. Bence yaklaşık 10 km yürüdük ama Nico 6 km yürüdüğümüzü söyledi. Enstütüye gitmek için otobüs arayacakken karşımızda Ginny belirdi. Harry şaşkın bir şekilde ona dokunmaya çalıştı ama eli görüntünün içinden geçti, görüntü gerçek değildi. Ginny konuştu: "Büyücüler, Melezler, Gölge Avcıları. Hepinize kötü haberlerim var. Melez Kampı ve Gölge Avcılarının Enstütüsü yaklaşık 5 dakika önce bombalandı. Az önce de Profesör McGonagall, Hogwarts'a teröristlerin saldırma ihtimalinin olduğunu açıkladı. Bu nedenle hepimiz gizli odalara sığındık ama yine de bizi bulabilirler. Sakın beni merak etmeyin. Hermione, sana güveniyorum, muhteşem zekânla Harry ve Ron'u korursun. Ron, canım abim, sakın bir salaklık etme ve ölme," Ginny'nin gözünden yaşlar süzülmeye başladı. "Ve Harry, seni çok seviyorum, Kronos ve Lucifer'la savaşırken beni düşün olur mu?" dedi. Daha sonra hemen kendini toparladı ve: "Büyücüler, Melezler, Gölge Avcıları, hepinize iyi şanslar diliyorum. Görüşmek üz-" Ginny'nin lafı yarıda kesildi, odaya iki tane siyah maskeli kişi girdi ve Ginny'nin kolundan tutup götürdüler, Ginny artık sesli bir şekilde ağlıyordu. Odadan çıkarılırken asası yere düştü ve çaresizce kameraya baktı. "Sizi seviyorum." dedi ve görüntü kesildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kronos ve Lucifer Yıkım Birlikleri: Kahramanlar Birleşiyor
FanfictionPercy Jackson, Ölümcül Oyuncaklar ve Harry Potter karakterleri birleşiyor. Hepsinin tek bir amacı var, o da Kronos'u yenmek. Zaman Titanı artık daha güçlü ve bu sefer yalnız değil. Kahramanlarımız çıkacakları bu zorlu görevde başarılı olabilecekler...