# Bölüm 20 #

3.4K 198 12
                                    

# Bölüm 20 #

Çağatay'dan başka bir seçenek olmadığını kabullenmem biraz zaman aldı. Sonunda bulaştığım bu saçma inatlaşmaya lanet okuyup yerimden kalktım. Selin'in verdiği gazla ilk adımımı attım. Çağatay kasanın arkasında telefonuyla uğraşıyordu. Bir iki attım ve o kötü gece aklıma geldi. Tekrar geri dönmeye başladım. Selin kaşları çatık bana baktı ve "Çocuk seni yemiyecek ya Ömür !!" diyerek beni azarladı. Bir bilse o geceyi , bir anlatabilsem. Anlatsam beni anlardı. Şu dilim bir varsa.

Ona olanları anlatmak için ağzımı açtığımda Selin oturduğu yerden kalktı ve "Sen bu işi tek başına yapamayacaksın anlaşılan !! " diye söylenerek koluma girdi ve beni neredeyse sürüklüyerek kasanın yanına doğru sürükledi.

"Çağatay, Ömür senle birşey konuşmak istiyor." dedi aynı zamanda da dirseğini karnıma geçirdi. "Ben lavaboya gidiyorum siz konuşun. Tamam mı Ömür ? " dedi son üç kelimenin üstüne basarak. Sonra da hiç birşey olmamış gibi gülümseyerek gitti.

"Ne oldu Ömür ?" dedi hiç birşey yokmuş gibi.

"Yok birşey." dedim ve topuklarımın üzerinde geri döndüm. Tam bir adım atacakken kolumun sertçe çekilmesiyle geri savruldum. Karşımda yine o yüz yine o yakınlıkta.

"Bırak Çağatay." dedim kolumu kurtarmaya çalışırken. O birşey söylemek için  dudaklarını aralarken bizi önümüzdeki kolon yüzünden göremeyen müşteriler hesap istedi. Çağatay'ın bana bir şey söylemek için açılan dudakları müşterilere "Hemen geldim efendim" cevabını verdi. Kolumu hafifçe bırakarak gerekli araçları alıp masaya doğru gitti.

Onun gidişiyle gözlerimin dolması bir olmuştu. Korkuyordum ondan. Bakışlarında ki garip birşey beni korkutuyordu.

Önümde sallanan bir el dikkatimi dağıttı. Uzun süredir boşluğa bakan gözlerimi kırpıştırarak elin sahibine baktım.

"Sen iyi misin tatlım ?"

"Hayır." Sonunda Selin'in anlayışlı yumuşak sesine teslim oldum. "Biraz oturabilir miyiz ? Sana anlatmam gereken bir şey var."

Elimle gözlerimdeki yaşları sildim ve ona baktım.

"Tabii ki ! "

● ● ●

"Ben şimdi o öküze gösteririm." diye hiddetle oturduğu yerden kalktı. Selin'in herzaman ki sakin ses tonu gitmiş yerine sinir ve öfke almıştı.

"Gitme." dedim bileğinden tutarak. "Bu işin daha fazla uzamasını istemiyorum. "

Birşey demeden tekrar yerine oturdu. Kollarını göğsünde birleştirmiş birşey düşünüyor gibi duruyordu.

"Yarın Yağmur'a sevgilim olmadığını söyleyeceğim. Bu aptal inatlaşma burada bitecek. " dedim birden . Sonunda  düşündüklerimi söyleyebilmiştim.

"Hayır." dedi kesin bir tonda. "O gıcığa bu zevki tattıramazsın. Gerekirse ben erkek kılığına girer senin sevgilin olurum." Son düşüncesi gülmeme sebep oldu. "Saçmalama" dedim gülerken.

"Ne var kızım ya kankamız için erkek kılığınada gireriz biz." dedi Selin erkek tavırları ve ses tonuyla. Onun bu haline ikimizde dakikalarca güldük. Sinirlerimiz bozuldu sanırım.

Akşam Selin beni eve kadar bırakmaya karar verdi. Ensemde bir ürperti hissettiğim her 5 dakikada bir arkama döndüm. Birilerinin bizi izlediğinden adım kadar emindim ama hiç kimseyi göremiyordum. Sonunda iyice huzursuz olunca Selin'in kulağına eğilip "Senin eve gidelim mi ? Nedenini sonra açıklarım." dedim. Hiç itraz etmeden yönünü değiştirdi ve onun evine gittik.

Evi oldukça büyüktü. Evine hayran hayran baktığımı görünce "Babaannemden kaldı." diye açıklama yaptı.

"Çok güzel." dedim fısıldar gibi.

"Öyledir." dedi gülümseyerek. "Hadi anlat bakalım nedir senin bu sırrın. Neden buraya gelmek istedin ? " Yine yumuşak tonunu kullanmıştı.

"Duymak istediğine emin misin ?"

"İstemesem sormazdım." dedi koltuğa oturarak. Yanını işaret ederek "Otursana." diye ekledi.

Oturdum ve "Başlıyorum." dedim. Heycanla  "Bekliyorum." dedi. Onun bekliyorum demesiyle büyük bir devrilme sesi duyuldu. Korkuyla yerimizden sıçradık.

"Bu da ne ?" dedi bana soru soran gözlerle bakarak.

"Bilmiyo__" Bir silah patlama sesi duyuldu. İkimizde oturduğumuz yere çöküp çığlığı bastık. Çığlığımız üzerine bir patlama sesi daha duyuldu ve önümüzdeki cam toz gibi üstümüze döküldü. Bir çığlık daha bastık. Ortalık sakinleştikten sonra silahın sahibini görebilmek için cama koştum. Siyah bir gölgeyi köşeyi dönerken buldum. "Durr !! " diye bağırdım tüm gücümle. "Kimsin sen ?"

Tahminlerinizi bekliyorum canlarım. Umarım bölümü sevmişsinizdir.  Sizi çook seviyorum.

KoruyucumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin