D.R. SMILEY

713 35 34
                                    

(Arkadaşlar kusura bakmayın, maalesef lisedeki derslerin yoğunluğundan dolayı doğru,düzgün bölüm atamıyorum. Hatta Wattpad'e bile doğru, düzgün giremiyorum. Bundan sonra elimden geldiğince daha sık bölüm atmaya çalışıcam. Neyse şimdiden size iyi okumalar.)♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡












Şeyyy, bu arada bu bölüm aynı korku filmi gibi oldu. Yazarken bayağa acayip hissettim.
Umarım sizi etkiler...😊♥


















Yine sıradan bir okul günüydü. Arkadaşların ile beraber tenefüs saatinde dışarda dolaşıyordunuz. Hem sohbet ediyor,hemde kantinden aldığınız atıştırmalıkları yiyordunuz.
Herşey tatlı giderken birden,bire dişinde feci bir ağır hissettin. Bunun üzerine yürümeyi bıraktın ve elini yanağına götürerek ağrının geldiği yere bastırdın.
Arkadaşların senin durduğunu fark edince hemen yürüdükleri yolu geri gelip senin yanına geldiler. Arkadaşlarından birtanesi "İyimisin Y/N ?." Diye sordu , sende "İyiyim,iyiyim. Yok bişeyim." Diye cevap verdin. Tam ayağa kalkıp yürümeye devam edecekken yine o ağrıyı hissettin. Ama bu sefer dahada şiddetli ve dahada acı verici bir şekilde.
Hemen yere çömeldin ve acı içinde inledin. Seni fark eden öğretmenler yanına gelip ne olduğunu sordular. Sende olanı anlattın. Bunun üzerine seni eve gönderdiler ve ailene telefon açarak seni bir hekime götürmlerini söylediler. Sende eve gelir, gelmez hemen ailen ile birlikde bir hekime gittin.
Hekimin muayene odasına girince tuhaf bir şekilde ürperdiğini hissettin. Sanki bişeyler yanlış gibiydi. Biraz odayı dolaşmaya karar verdin. Etrafda tuhaf ve rahatsız edici dekoriteler vardı. Odanın içindeki resimler iç karartıcıydı. Tuhaf ve acayip süsler vardı.
Sonra yarı açık bir kapı olduğunu fark ettin. Tamamen demirden ve üzerinde bir, çok kilit olan. İçinde güçlü ve yoğun bir merak duygusunun canlandığını hissettin. Tam içeriye bakıcakken omuzunda bir el belirdi. Korku ile arkana döndün. Ama sonra arkandaki kişinin annen olduğunu fark edince bi nebzede olsa rahatladın. Annen yanına eğilerek , "Bak canım, birazdan doktor gelicek. Sen en iyisi muayene koltuğuna geç ve orada bekle. Biz seni dışarda bekliyor olucaz." Dedi. Sende başını "evet" anlamında salladın. Sonra annenin dışarıya çıkmasını bekledin. Anne odadan gidince hemen yarı açık olan kapıya yöneldin. Kalbinin nedensizce çok hızlı attığını hissediyordun. Kapıyı yavaşca, ses çıkmamasına dikkat ederek açtın ve içeriye doğru göz gezdirdin. Görünürde pek bişey yokdu. İçerisi zifiri karanlıkdı. Durumun böyle oluşu seni hayal kırıklığına uğrattı. Tam kapıyı kapatacakken birden,bire içerde küçük ve cılız bir ışık yandı. Bu seni çok mutlu etti. Hemen içeriye girdin ve etrafına bakınmaya başladın.
Işık bir yanıyor, bir sönüyordu. Ama buna aldırış etmedin. Karşına çıkan koridorda yürümeye başladın. İçerisi çok tuhafdı. Odanın içide kapısı gibi tamamen demirdi.
Garip ve daha önce hiç karşılaşmadığın bir mavi tonundaydı heryer.
İçerde tuhaf kokular vardı. Yoğun, ağır ve keskin kokular. Bu seni rahatsız etti. Yoluna, biraz daha yavaş ve temkinli adımlarla devam ettin. İçerisi çok sessizdi. Kulağına gelen tek ses kalbinin atışlarına aitti. Yürümeye devam ediyordun, ama sonra sen daha ne olduğunu bile anlamadan arkandan büyük ve kulak kanatacak derecede güçlü bir ses duydun. Hemen arkana döndün ve kapıya bakdın. Kapı kapanmışdı. Koşarak kapının yanına geldin ve tüm kuvvetin ile kapıyı zorladın. Ama açılmadı. İçerde mahsur kalmışdın. Annene ve babana seslenmeye çalışdın. Ama sesin dışarıya çıkmıyordu , sadece senin bulunduğun yerde korkutucu ve güçlü bir şekilde yankılanıyordu. Birde üstüne dişinin o berbat ağrısı yine başlamışdı. Acı ve endişe içinde yere çömeldin ve etrafına bakındın. Yapacak birşey yokdu. Tek yol o krodordu. Belki yardım edecek birilerini bulurum umudu ile ayağa kalkıp, koridorda yürümeye başladın. Koridorda ilerledikçe ışık etkisini kaybediyordu. Karanlık yoğunlaşıyordu. Burnuna gelen o baş ağrıtıcı koku dahda keskineşiyordu. Hiç iyi hissetmiyordun, kendini bıraksan nerdeyse ağlıyacakdın. Ama bunu yapmadın ve kendini toparlamaya çalışdın. Biraz daha hızlı adımlar ile yürümeye devam ettin. Ve sonunda tamamen karanlık içinde kaldın.
Hiç birşey göremiyordun, ellerini kullanarak önüne çıkan nesneleri itiyor ve yolunu açıyordun. İçerisi soğuk olmaya başlamışdı. Üşüyordun, ama bunun seni durdurmasına izin vermiyordun ve yoluna tüm gücün ile devam ediyordun. Ve sonunda koridorun sonuna geldin. Ellerini demir ve soğuk duvarın üstünde gezdirdin. Bir kapı kolu hissettin. Hemen sevinç ile kolu çevirdin ve kapıyı açtın. İçeride ışık vardı.









































Devam edecek....


















































































Şika yaptım yaaa!






















































Divaaaaaaaaam!


































İçeriyi görünce bi an bilincini kaybettiğini sandın. Emin olamadın. İçinden
" Hayır! Bu gerçek olamaz!." Diyordun. Ama sonra bunun gerçek olduğunu anladın ve daha dayanamayıp gözlerinde o tuttuğun yaşları özgür bıraktın. Dizlerinin üzerine düştün ve hüngür,hüngür ağlamaya başladın. Hiç olmadığı kadar şiddetli ağlıyordun. Çünkü karşında annenin ve babanın ölü bedenleri yatıyordu . Hertaraf kandı. Burnuna gelen o keskin kokunun kaynağıda buydu. Kan.
Etrafa bakınınca tek kurbanların annen ve baban olmadığını fark ettin. Daha birçok insan cesedi, organı ve parçaları vardı etrafında. Bu kokuya daha dayanamayıp hemen elin ile burnunu kapadın ve ayağa kalktın. İçindeki hüzün ve korku zihnini işgal ediyordu. Mantıklı düşünemiyordun. O an ne yapman gerektiğini idrak edemiyordun.
Delirecek gibiydin. Sonra arkandan manyak bir kahkağa geldi. Hemen arkana döndün ve karanlığın içindeki silueti fark ettin. Hızlıca gözlerindeki yaşları silerek, karşındaki kişiyi daha net görmeye çalıştın. Hala gülüyordu. Sesi tiz ve iticiydi. Boyu çok uzundu , omuzları bayağa genişdi. Sanki gelişmiş bir insan gibiydi.  Yavaş,yavaş sana doğru yürümeye devam ediyordu , yürüdükçe siluet dahada belirginleşiyordu. Üzerinde beyaz bir önlük vardı ve önlük kan içindeydi. Sana doğru yaklaşmaya devam ediyordu. Ve sonunda tamamen ışığa geldi. Bu Dr. Smiley'di. Ve sana pis,pis sırıtıyordu. Ellerini arkasına almış ve dik bir pozisyonda sana bakıyordu. Ve konuşmaya başladı. "Ahhhh, sen Y/N olmalısın. Muayenehanemin derin sırlarını keşfetmiş olman beni şaşırttı. Sevdinmi bari? Burası benim en sevdiğim yer. Genelde işilerimi burda hallediyorum. Ve ne yalan söyliyeyim ,burada zaman  çok eğlenceli geçiyor.
Haaa, bu arada ben Dr. Smiley. Buranın en iyi doktoru benim. Hiç bir hasta ve misafirimi burdan sağ çıkartmadım. *arkasından dönen bıçaklı bir alet çıkarır*
Buna sende sahipsin ufaklık. Şimdi kıpırdama ve sabit dur. Eminimki birdaha asla diş ağrısı çekmiceksin. *tiz kahkağa*. Sen tüm olanların etkisi ve şoku altında iken birden bire Dr.S. Sana doğru koşmaya başaldı.




















"Sen olsan ne yapardın?..."



























Biliyorum çok manyak bir bölüm oldu. Skjsksjsksjsksjsk
Umarım sevmişsinizdir 😊💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖

CREEPYPASTA SEN OLSAN NE YAPARDIN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin