Yağmurlu bir gündü. Gökyüzü karamsar bir renkdeydi. Heryerde baş ağrıtacak derecede yoğun sigara ve kirli hava kokusu vardı . Araba ve insan sesleri bir,birine karışıp kulak tıkyayan bir uğultuya dönüşüyordu. Yağmur yüzünden yerler sırılsıklam ve çamurluydu.İnsanın içi bu manzara karşısında daralıyordu.Ve şansına o gün, okul çıkışı hasta,hasta yağmurun altında kalmışdın. O gün pekde iyi geçmemişti, seni üzecek ve derinden etkileyecek şeyler yaşamışdın. Bide şimdi yağmur yağıyordu. Bu yağış durumunu hiç beklemediğin için üzerine ne bir yağmurluk, yanınada ne bir şemsiye almışdın. Sırıl,sıklamdın. Yağmur suyu ayakkabılarının içine girmişdi ve bu nedenle yürürken o sinir bozucu vıcık,vıcık hissi yaşıyordun. Tamda daha kötüsü olamaz diye düşünürken yanından son sürat geçen bir araba yerlerdeki su birikintisini üzerine sıçrattı. Ve üstübaşın çamurlu su ile battı. Bu durum iyice sinirlerini bozdu ve daha dayanamayıp ağlamaya başladın. Yağmurun altında hıçgıra,hıçgıra ağlamaya başladın. Göz yaşların yanaklarına düşen yağmur damlaları ile karışıp akıyordu. Elinin tersi ile yanaklarını kuruladın ve ıslak gözlerini açmaya çalışdın. Karşında bulanık bir siluet gördün. İlk başda pek umursamadın, ama siluetin sana doğru koştuğunu fark edince irkildin. Siluet hala bulanıkdı. Biraz dikkatli baktığında bunun genç bir erkek silueti olduğunu fark ettin. Üzerinde uzun,siyah bir ceket ve boynundada gösterişli bir şekilde savrulan şeritli bir atkı vardı. Siluet dahada hızlandı ve sana iyice yaklaşdı. Artık karşındaki kişiyi net bir şekilde görebiliyordun. Bi an şoke oldun , çünkü karşındaki kişi Liu'ydu. Kaskatı kesildin ve onu seyretmeye başladın. Sonunda Liu dibinde bitmişdi. Ellerini dizlerine koyup soluklanmaya başladı . Sen ise faltaşı gibi açık olan gözlerinle onu seyrediyordun. Liu, nefesini düzene sokunca duruşunu düzeltti, ve sana bakdı.Sonra içten bir gülümseme ile sırtındaki uzun siyah ceketini çıkartıp sana giydirdi ,ve atkısınıda boynuna doladı. Sen hala olanları şaşkınlık içinde izliyorken Liu konuşmaya başladı. "Şu haline bi bak, sırılsıklam olmuşsun. Neden evden çıkarken yanına şemsiye almadınki?." Liu bir müddet cevap vermeni bekledi, ama senden cevap gelmeyince devam etti. "Eğer bu soğun altında kalmaya devam edersen iyice kötü olucaksın. Kendine hiç dikkat etmiyorsun. Böyle yapma lütfen... aklım sürekli sende kalıyor. Hadi, şimdi seni evine götürücem. Bu gün ailen evde değil,biliyorum. Bu yüzden günün geri kalanında seninle igilenicem. Zaten hastasın, dinlenmen gerek. Rahatlamaya bak. :) dedi, ve elini sana uzattı
"Sen olsan ne yapardın?..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
