⫷11⫸

2.5K 241 34
                                    

"Başım dönüyor" sayıklıyordu.

Yan şekilde düştüğü için kolumu sırtına götürerek başını kendime yasladım..

"Gözünü kapadığında geçiyormu peki Aries?"

"Hıhı geçiyor "

"O zaman kapa gözünü"

Kolumla sıkıca tutarak yatağın üzerinden battaniye alıp ikimizin de üzerini örttüm. Belim oturarak uyuduğum için yarın kesin ağrıyacaktı ama olsun. Sanırım bunu haketmiştim.

Başımı sessizce eğerek yüzüne bakmıştım. Masumca uyuyordu. Ona nasıl vura bilirlerdi? Hepsine ödetecektim bunu. Ona kimse dokunamazdı.

Uykuda garip sesler çıkararak başını iyice göğsüme gömmüştü. Acaba elimin sırtında olmasından rahatsızmıydı?

Biranda kollarını belime doladığında neye uğradığına şaşırıp bende sarılmaya devam etmiştim.

Bu şekilde uyuyamıyordum. Kendine gel Hoseok gözlerini kapa ve uyumaya çalış.

Tam o sırada elinin birini belimden yukarıya doğru götürerek kalbimin hemen üzerine koymuştu....

Tanrım ne yapıyor bu kız? Ona birdaha kızamayayım diye mi yapıyor bunları? Ama uyumuştu yani bu bilerek yapmıyor demekti.

~

"Hoseok oğlum... Hoseok"
Net şekilde duyamadığım sesle birlikte belimde ve sırtımda hissettiğim acıyla gözlerimi araladım .

Annem hemen başımın üstünde dikiliyordu.

"Oğlum bu haliniz ne?"

"Ne hali anne?"
Kucağımı işaret ettiğinde biranlık herşey kafamda dank diye bir ses oluşmasına neden olmuştu.

"Anne sessiz ol biraz uyanıcak şimdi"

"Ah şey yani tamam peki. Uyanmasın.Gideyim ben değil mi?"

"Git anne , git o gülmendeki imayı anlıyorum ama sen bu durumu yanlış anlıyorsun"

Hiçbirşey demeden çıkmıştı.

Tekrar Ariese döndüm. Uyanmamasına sevinmiştim. Nefes alış verişlerini ve kalbinin atışını hemen kendi göğsümde hissetmiştim. İçimi garip hissler ve düşünceler kaplamaıştı ve o kıpırdanmaya başlamıştı.

Hemen gözümü kapayıp uyuyor numarası yaptım. Ama o uyanmamıştı sadece kollarını boynuma dolamış yeniden uyumuştu. Bildiğin ceza mı çektiriyordu acaba?

Yüzümü istemsizce saçına yaklaştırarak koklamıştım. Çok güzel kokuyordu. Tamam sanırım daha önce söylediğim şey yalandı yani kokusunun kötü olduğuyla ilgili söylediğim yalan.

Ama gitmesi gerekti bu yüzden yapmalıydım değil mi.

Bir süre sonra kıpırdanarak yavaş yavaş uyanıyordu. Uykucu işte ne olacak...
Yüzümde oluşan gülücükle tekrar gözlerimi kapadım.

Biranda hızla üzerimden kalktığını hissetmiştim hatta sanırım yere düşmüştü. Güya sese uyanırmış gibi yaparak gözlerimi açtım. Şaşkınca suratıma bakıyordu.

"Şey ben nasıl oldu yani.. özür dilerim hadi hemen seni yatağa uzatalım"
Kolunu uzatarak yaklaşmıştı

"Hayır gerek yok iyiyim"

"Brlin ağrımıştır hadi gel"

"Gerek yok dedim Aries ben acıktım"

"Peki lavabo mu önce"

"Şey evet"

"Hoseok utanmanı gerektirecek bi durum yok rahat ol yani. Hadi gidelim"

Aries
Ah aptal Aries nefen çocuğun üstüne düşüyorsunki.? Birde kucağında uyuyorsun oh ne güzel. Kesin beli ağrıyordu normalde bile oturarak uyuduğum zaman benim belim ağrırdı. Onun kucağında birde ben vardım. Ah gebereyim en iyisi...

Aşağı indiğim zaman ilk karşılaştığım Bayan Jung olmuştu.

"Kızım yemek için indiysen önce sen ye sonra Hoseok için götürürsün"

"Şey önce Hoseok için götürsem daha iyi olur"

"Peki Aries"

Mutfağa giderek masanın üzerindeki hazır tepsiyle bakışmıştım.

"Ben hazırladım Aries hadi götür"

"Minjoo teyze bu çok fazla değil mi?"

"Eee iyi işte sende yersin. Benden saklayamazsın kaç gündür birşey yemiyorsun değil mi. Endişelenme bayan Jung'a söylemeyeceğim ama eğer işler daha büyük boyut alırsa haberdar olmalı Aries"

"Peki Minjoo teyze"

Tepsiyi alarak yukarı çıktım
"İşte geldim..."

Hoseoku masasının önüne ittirerek tepsiyi masanın önüne bıraktım.

"Minjoo teyze hazırlamış o yüzden rahatça yiye bilirsin"

"Peki"

Bende banyoya geçerek üstümü değiştirdim.

Tekrar odaya dönerek telefonumla uğraşmaya başladım.

"Hey Aries buraya gelsene"

Şaşırarak kalktım

"Otur istersen "0
Yanındaki sandalyeyi çekerek oturmamı bekliyordu. Sessizce oturdum.

"Neden bu kadar inat ediyorsun"

"Ne? Neye inat ediyorum?"

"Burda kalmaya bana yardım etmeye"
Kendim bir bilsem sana da söyleyeceğim.

"Sadece bilmiyorum.... Ben yardım etmek istiyorum. İyilişmeni istiyorum"

"Neden? Beni tanımıyorsun bile neden yarfım etmek isteyesin? Gerçeği söyle annem seni birşeyle tehdit falan etmedi değil mi?"

"Hayır delimisin tabii ki öyle bir şey yok. Sadece yardım ediyor"

"Neye yardım ediyor?"

"Kardeşime..hasta bir kardeşim var ve ona yardım ediyor"

"Sende karşılığında bana mı yardım ediyorsun. Bu yüzden mi bukadar şeye katlandın"

"Hayır yanlış anladın öyle değil. Annen onu yapmasaydı bile ben sana yardım edecektim... zaten teklif ettiğinde de kabul etmemiştim sadece o istesende istemesende bunu yapacağım demişti"

"Peki konu kardeşin de değilse bana neden yardım etmek istiyorsun?"

"Hoseok sebep söylemek zorundamıyım? Sadece yardım etmeme izin versen. İşleri zorlaştırmasan"

"Ne..?"

"Sadece izin ver işte hiçbir sebebi yok. Tehdit, yardım falan hiçbirşey yok. Bir karşılığa ihtiyacım yok. Sadece yapmak istiyorum"

"Sende üzüleceksin Aries. Hiçbirşey düzelmediği zaman sende üzüleceksin zaten"

"Bırakta ona ben karar vereyim"
Elimi dizine koymuştum.
"Eminim. tekrar yürüyeceksin"

"Ben birşeyler umut etmeyi uzun süre önce bıraktım Aries özür dilerim. Sanırım işin biraz zor"

 Sanırım işin biraz zor"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hope Again∞JHopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin