"Yetişkiniçerikli kısımlar bulunmaktadır"
İnsanlara umut olurken kendi umutları tükenen bir adam. Onu tekrar kendi özüne döndürmeye çalışan bir genç kız.
"Ben yapamayacağım Aries olmayacak asla eski ben olmayacağım"
"Peki ya olursan? Ya eski sen ol...
Aries Uzunca bir süre dışarda gezip hava aldıktan sonra eve dönmüştüm. Açıkçası bu gün dönmek bile istemiyordum. O fotoğraflardan sonra içimde bi boşluk oluşmuştu...
İstemsizce merdivenleri çıkmaya başladım. Bir ve iki ve üç ve ne yapıyorum acaba ben saymakla azalmayacak bu merdivenler Aries...
Derin bir nefes alarak kapının kolunu çevirdim. İçeri girer girmez Hoseok'un delici bakışlarıyla karşı karşıyaydım. Acaba anlamışmıydı o kutuyu gördüğümü? Neden bu kadar sinirli bakıyordu?
"Aries sen benim dolabıma ne yaptın?" Al işte dolap diyor kesin anlamıştır.
"Hoseok bak ben yani öyle birş-"
"Neden benim tişörtlerim ve gömleklerim ayrı bir tarafta"
Gömlek mi tişört mü?
"Haa sen onları diyorsun.... ben düzenledim yani çok dağınıktı. Hepsi bir birine girmişti"
"Biliyorum Aries ben öyleyken rahat buluyordum ve alıyordum. Tişörtlerimi yukarıya koymuşsun ordan nasıl alacağım"
"Üzgünüm öyle düşünmemiştim... ayrıca sen bana söyle ben veririm sana"
"Kendim yapabilirim herşey için seni çağırmak istemiyorum"
"Hoseok herşey için beni çağıra bilirsin"
"Öylemi?"
"Tabii ki"
"Bak sen istedin sonra sözünden dönmek yok"
"Ya ne döneceğim Hoseok. Sadece seslen işte"
"Peki birazdan Minjoo gelicek"
"Neden. Birşey mi oldu?"
"Banyo için"
"Ama zaten ben yardım edecektim" O sırada Minjoo teyze de gelmişti.
"Aries kızım bu sefer ben yardım ederim sen gelecek sefer yaparsın tamam mı"
"Peki~"
~
Bu sefer yine Minjoo teyze yardım etmişti ama gelecek sefer ben yapmalıydım.
Hoseok çoktan yatmıştı bense yerimde bir o tarafa bir butarafa dönüp duruyordum. Hala o lanet fotoğrafları düşünüyordum. Gerçekten kendime gelmeliydim. Sadece sevdiği kızla fotoğraf çekilmişti işte. Ne olmalıydı ki... gerçekten ben ne düşünüyordum hiç kendim bile anlayamıyordum.
Sonunda düşünmekten uykuya yenik düşmüştüm...
~
Gördüğüm kabusla yerimden hızla sıçramıştım. Hemen telefonumu alıp saate baktım. Saat daha beşti. Ama bu gün de geç uyanamam öyle değil mi? O yüzden en iyisi kalkmak. Dolabın benim kıyafetlerim olan tarafını açarak Hoseok'un aldığı kıyafetler içerisinden bir etek alarak kendi üstlerimden biriyle kombinledim. Ama sanırım bu etek fazla mı kısa en iyisi çorap giymek. Siyah opak çorap giyerek üzerinden de dizlerimin üzerine kadar normal siyah çorap giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Banyodaki işlerimi bitirip ses yapmamaya çalışarak aşağı indim. Kimsenin olmadığını düşünerek mutfağa girdiğimde Minjoo teyzeyle karşılaşmıştım. "Merhaba Minjoo teyze"
Mijo teyze beni başyan aşağı süzmüştü "Sanada merhaba kızım. Neden bu saatte kalktın daha çok erken"
"Biliyorum sadece yine uyuyakalmak istemiyordum. O yüzden bende erken uyandım. Hemen birşeyler yiyip yukarı çıkacağım"
"Peki kızım"
Hemen kendim birşeyler atıştırıp Hoseok için de kahvaltı hazırlayıp hepsini tepsiye yerleştirip yukarı çıktım.
"Günaydın.-Hoseok da aynı Minjoo teyze gibi baştan aşağı süzmüştü-
..... Ooo bakıyorumda erkencisin"
"Hıhı artık uyuyakalmayacağım"
"Peki"
Tepsiyi masanın üzerine bırakarak yatağa yanına doğru ilerledim.
"Sanırım kestiklerin içerisinde sapasağlam hayatına devam etmeyi başaran kiyafetler olmuş"
"Ah evet öyle.Aslında bunun gömleğine de birşey olmamıştı. Sadece ikisini bir arada giydiğim zaman çok açık ve abartı gözükecekti"
"Anladım. Kendin bilirsin tabii ki. Böyle de güzel gözüküyor"
"Teşekkür ederim"
"Ee neden başımda dikiliyorsum Aries"
"Yaa Hoseok ne diyorsun hadi kalk lavaboya git işlerimiz var"
"İşimiz mi var?"
"Hıhı"
"Ne gibi işler acaba bunlar" Gülümseyerek göz kırpmıştı.
"Ya Hoseok ne göz kırpıyorsun. Ne işi olacak. Sen istedin bak zorla çıkarırım yataktan"
Battaniyesini bir çırpıda kaldırarak aynı hızla arakama dönmüştüm.
"Ya sen neden üstsüz yatıyorsun. Diyelim ki yatıyorsun neden söylemiyorsun?"
"Aries istersen abartma"
"Ne abartma?"
"Sanki hiç üztsüz erkek görmedin" Sessizce başını yana çevirerek söylemişti ama net bir şekilde duymuştum.
"Bir dakika sen ne demeye çalışıyorsun. Şu söylediğini duydum. İstersen daha sesli konuş daha net anlayayım"
"Boşver Aries"
"Sana doğru dürüst söyle dedim"
"Tamam diyodum ki sanki hiç üstsüz erkek görmedin"
"Ne dediğinin farkındamısın Hoseok?"
"Hadi ama Aries şuan saklamana gerek yok. En azından Jungkook'u görmüşsündür"
"Sen ne diyorsun Hoseok ben neden Jungkooku üstsüz göreyim? O benim arkadaşım"
"Tabii kesin öyledir. Gerçekten neden benden saklıyorsun ki onunla çıktığınızı. Arkadaşım diye rahatsız olacağımı düşünüyorsa-"
"Bir dakika çıkmak mı? Bunu nerden biliyorsun?"
"Jungkook anlattı"
Sinirlendiğim için sesimi yükselterek konuşmaya başlamıştım. "Peki Jungkook sana benimle neden çıkdığını ya da benim onunla neden çıktığımı da anlattı mı?"
"Ne demeye çalışıyorsun Aries bir birinizi beğendiğinizi ve çıktığınızı söyledi"
"Anlatmamış çok güzel bende öyle düşünmüştüm. Çünki o sözüne sadık biridir. Ama biliyor musun ne var git ve ona tekrar sor ben anlatmayacağım. Ona izin verdiğimi söyle o sana anlatır"
