°65°

2.1K 212 57
                                    


"Peki ya benim için Aries? Annemin senin annen olduğunu öğrendiğimde kolaymıydı sanıyorsun?"

Duyduğum cümle bir anlık yerimde kaskatı kesilmeme neden olmuştu. Sanki sabahtan beri bağırarak konuşan biz değilmişiz gibi ortamda bir sessizlik oluşmuştu. İkimizde sessizce bir birimize bakıyorduk.

"Sen ne diyorsun Hoseok. Bu mümkün değil. Benim babam var, annemde vardı.. Hoseok Sen söylediğin şeyin farkındamısın? O zaman biz kardeş miyiz?"

Zorlanarak da olsa o soruyu sora bildiğim için sevinmiştim. Nasıl bir durumun içindeydim bilmiyordum.

"Gerçekler bunlar Aries ve Hayır tabii ki kardeş değiliz hatta üvey bile değiliz Aries. Öyle bir şey olsa ben sana dokunur muyum?"

Evet haklıydı. Ama o zaman nasıl bayan Jung benim annem oluyordu.

"Aries benim annem olarak tanıdığın kadın... benim değil asıl senin annen. Senin ailen diye tanıdığın o kişiler senin ailen değil Aries.

Üzgünüm bunları söylemek en çokta benim için zor. Yıllarca annem diye tanıdığım kadınla hiçbir kan bağımın olmaması ve bunları yeni öğrenmem..."

Söylediği şeyleri kaldıramıyordum. Benim babam aslında bamam değilmiydi yani? Peki ya hasta annem? Ya kardeşim? Ama ben anneme benziyordum o da yabancıydı. Bu mümkün değil. Onların ailem olmaması imkansız.

"Aries annen yani bayan Jung artık ona anne diye seslenmem doğru mu bilmiyorum. Yıllar önce bir ilişkisi olmuş yabancı biriymiş.

O yüzden annesi onaylamamış. Yani eski anneannem diye biliriz. Sen evlilik dışı bir bebek olunca baban size bakamayacağını söyleyip bırakıp gitmiş. Tabii anneannrnde çok kızmış ve annenle konuşmamış bir süre. En sonunda annen benim babamla tamışmış ve zaten babamın bir çocuğu varmış yani ben....

Annen babama bir kızı olduğunu söyleyememiş ve iş ciddileşip evliliğe doğru gitiğinde anneannen seni başka bir aileye vermiş. Tüm herşey böyle Aries. Ben gerçekten üzgünüm
İnan bana bu olayları öğrendiğimde kendimden çok düşündüğüm kişi sendin"

Duyduğum gerçekler miydi yoksa hayatın bana oynadığı oyunlar mı? Bilmiyorum ama ben bunca şeyi haketmemiştim.

Ben yıllarca hiç tanımadığım insanlara ailem demiştim, onlar için çalışıp çabalamıştım. Bir kere de olsa bile bana gerçekleri söylemek istememiştiler? Yani ben bunu haketmemiş miydim?

Ayaklarımın beni taşıyamayacak kadar güçsüzleştiğini hissediyordum. Dizlerimin üzerinde yere çöktüğümde Hoseok koşarak yanıma gelmişti.

"Aries iyi misin? Ben özür dilerim böyle bir anda anlattığım için özür dilerim. Bana birşey söyle iyi misin?"

Gözyaşlarımı silerek başımı yüzüne sabitledim.

"Hoseok hiç kimse beni istememiş, kendi ailem bile belki beni hiç sevmemiş. Peki ya sen? Sen neden istemedin beni? Neden gitmemi istedin? Bak burası hep yanıyordu. Hep bir acı vardı. Sensizliğin acısı"

Elimi kalbime götürerek işaret ettiğimde kollarını vücuduma sararak beni yerden kaldırmıştı

"Herşeyi öğrendiğim gün. Annem seni anlatmıştı annesine yani benim annenanem sandığın ama aslında senin öz anaannen olan o kadına...

Anneni tehdit etti. Hemde benimle... herşeyi kaybedersin, Hoseok'u kaybedersin dedi.. annen hepsini göze aldı ama sonra... eğer vazgeçmezse...eğer vazgeçmezse seni öldürtebileceğini söylemişti.

Üzgünüm Aries ben seni o evde fazla tutamazdım. Sana birşey anlatamazdım... seni korumamın tek yolu bana olan güvenini kırmaktı. Benden uzaklaştırmaktı. Böylece herşeyden uzaklşacaktın tüm kötülüklerden uzaklaşacaktın"

İçimdeki fırtınalar durmak bilmiyordu. Annemin beni bırakması mı daha acıydı yoksa yıllarca başka birilerini ailem sanmam mı?

Kendi annemin yanımdayken o kadar uzak olmak mı acıydı yoksa kendi babaannemin benim ölümümle annemi tehdit etmesi mi?

Yada en acısı bunca zaman sırf hiçbirzaman yanımda olmayan öz ailem yüzünden sevdiğim adamdan uzak kalmak mı?

Hoseokun ilerledikçe en sonunda kendimi yatakta bulmuştum.

"Uyu Aries inan bana daha iyi gelecektir"

Üzerimi battaniyeyle kapatacağı sırada kolundan tutarak engellemiştim.
"Sen.. sende benimle uyu Hoseok"

Birşey demeden battaniyenin bir köşesini kaldırarak yanıma uzanmıştı.

"Özür dilerim Hoseok"

"Şşşş asıl ben özür dilerim. Bunca zaman bu acıyla baş etmene yardımcı olamadığım için"

Elini çekinerek belime yerleştirdiğinde onun yapmasına ihtiyaç kalmadan ben kollarının arasına sokularak sıkıca sarıldım.

Bunca zaman geçmişti ve ben onu gerçekten çok özlemiştim. Vee şuan yanımdaydı ama içimizdeki burukluk muydu mutlu olmamıza engel olan?

"İyi geceler Aries"

Gözlerinin içine bakarak yüzümü yavaşça yüzüne yaklaştırdım.

"Az önce söylediğim şey yüzünden üzgünüm Hoseok. Öyle demek istememiştim"

"Neyi söylüyorsun Aries"

"Hani tecavüz dedim ya... gerçekten nasıl oldu bilmiyorum yanlışlıkla çıktı ağzımdan. Ben özür dilerim"

"Sorun değil"

"Hayır kırıldığını anlaya biliyorum. Sadece kızgındım yani bana açıklama yapmadan bir anda öyle davranman....yani sinirlenmiştim. Ama yinede doğru değildi söylediğim şey"

"Hadi Aries uyu biraz. Bunları düşünme. Sorun değil gerçekten"

"Sorun olduğunu biliyorum. Kırıldığını da biliyorum. Benden saklayamazsın. Bırakta bari kendimi affettireyim"

"Kendini affettirmesi gereken kişi benim Aries. Sen değil"

"Sonuçta herşeyi benim için yapmıştın değil mi? O yüzden artık yaptığın ve söylediğin hiçbirşeyin önemi yok. Şuan bu kadar zaman sonra tekrar karşımdasın.. aynı yataktayız bana sarılıyorsun.... seni çok özledim Hoseok"

"Aslında senin yanına hep gelmek istedim.. ama yapamıyordum. Sonra en azından uzaktan izleyebilirim diye düşündüm ve seni aramaya başladım ama hiçbiryerde bulamadım.

Sonra birşey oldu....yani Aries, anneanneni kaybettik"

"Ne?"

"Evet o günden sonra artık sana gelebilirdim diye düşündüm artık sana zarar verebilecek biri yoktu. Heryerde seni aradım ama yine olmadı. Yoktun... hiçbiryerde yoktun Aries. Sonrada işte bu günki olay...ve karşılaştık...."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hope Again∞JHopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin