...59...

1.8K 169 29
                                    

Aries bakışlarıyla onaylayıp. Başını pencereye yaslayarak gözlerini kapattı. En azından bir süre herşeyden uzak bir sessizliği, uyumayı haketmişti.

Aries
Araba çokta büyük olmayan fakat hoş görünümlü bir evin önünde durmuştu.

Arabadan hızla indiğinde ona ayak uydurarak çabucak indim.

"Burası benim evim. Umarım seversin"

Hiç birşey söylemeden bagajdan bavulumu alarak peşinden ilerledim.

Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açarak içeriyi işaret etti.
"Teşekkürler"

İçeriye geçerek bir iki adımdan sonra durdum. Sonuçta evin içine kadar girmem doğru olmazdı.
"Geçebilirsin Aries. Rahat ol sonuçta burda yaşayacaksın"

Başımla onaylayarak minik adımlarla salona yöneldim.

"Oturabilirsin. Herşeyi benim mi söylemem gerekiyor"

Bavulumu bırakarak koltuklardan birinde oturdum. Çok büyük bir yer değildi ama ferah ve temizdi. Beyaz  mobilyalar  burayı daha da güzel gösteriyordu.

"Ben bavulunu odana bırakacağım. Odada banyo yok. Sadece bir banyo var. O yüzden banyo yapacağın günleri söylersin istersen. O günler odada olurum. Seni rahatsız etmem"

"Peki~"

İstersen birazdan gel ve eşyalarını yerleştir. Ha bak hemen sağda mutfak var birşeyler yemek istersen çekinme"

Sadece başımla onayladığımda bavulu alarak kolidorun sonuna ilerledi.
Tamam bana karşı iyi davranıyordu. Fakat neden? Yani beni nasıl bu kadar iyi tanıyordu? Yada babamı nasıl tanıyordu?

Ayağa kalkarak gösterdiği mutfağa ilerledim. Buzdolabından birşeyler alıp yemek falan mı yapmalıydım? Offf...

Masanın üzerindeki tabaktan bir tane elma alarak tekrar salona döndüm.
O sıra da Minki geri dönmüştü.

"Sen istersen odana yerleş ben yememiz için birşeyler hazırlayayım"

Gömleğinin kollarını kıvırarak mutfağa gittiğinde bende bavulumu yerleştirdiği odaya geçtim. Minik ama çok şirin bir yerdi. Resmen burası için uğraşılmıştı. Yani herşey çok uyumluydu.

Bavulumu yatağın üzerine bırakarak dolabın kapılarını açtım ve elbiselerimi askılara geçirerek dolaba yerleştirdim.

Bavulumu yatağın üzerine bırakarak dolabın kapılarını açtım ve elbiselerimi askılara geçirerek dolaba yerleştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimi değiştirerek az önce oturduğum salona geri döndüğümde çok güzel yemek kokuları geliyordu.

"Aries orda mısın?"

"Evet~"

"Yemek hazır gele bilirsin"
Saçımı düzelterek koltuktan kalktım. Hey neden saçını düzeltiyorsun kendine gel buna gerek yok. Ama sonuçta dağılmıştı. İç sesimle de bir güzel çekiştikten sonra az önce yerini öğrendiğim mutfağa tekrar geçtiğimde masaya oturmamı söylemişti.

" Sever misin bilmiyorum ama birşeyler yaptım. Umarım tadı güzel olmuştur"

Önüme koyduğu tabakla bir süre bakışmıştım çünki çok hoş gözüküyordu.
"Teşekkür ederim"

"Afiyet olsun hadi ye bakalım"

"Peki ya sen? yemeyecek misin?"

"Benim çıkmam gerekli işlerim var. Ev senin istediğini yapabilirsin. Bu da yedek anahtar"

Bir kaç adım mesafeden anahtarı tutmam için fırlatmıştı.
"Şey peki"

İki hafta sonra.

İki haftadır babam hiç birşey arayıp söylememişti. Gerçi artık arasa bile sinirliydim onunla konuşmayacaktım. Hoseok.... ondan hiçbir haber alamamıştım. Gerçi Jungkook'a da ulaşamıyordum. Herşey daha da karmaşıklaşıyordu.

Minki  bana karşı herşeyde iyi davranıyordu. Genelde banyo yaptığım saatlerde rahatsız olmamam için ya dışarı çıkar ya da odasına geçerdi.  Genellikle beni yalnız bırakmaya çalışırdı. Aslında hiç odasını bile görmemiştim yani merak edip bakmamıştım bile. Yanlış anlamasını istemiyordum.

Şuan salonda oturmuş bir arkadaşıyla işleri hakkında konuşuyordu. Bu kızı hiç sevmiyordum. Tam bir haftadır nerdeyse hergün bir konu hakkında görüşmek için buraya geliyordu. Vee açıkçası bu kızda bir gariplik olduğunu düşünüyordum. Hep izin alıp fısır fısır birileriyle birşeyler konuşuyordu ama bende Ariessem bulurum herşeyi.

Yine her zaman ki gibi Minkiden izin alarak kalkmıştı. Tam da buraya yani mutfağa geliyordu. Hemen eğilerek mutfak dolaplarından birinin yanında saklandım.

Birilerini aradığını anlamıştım.

'Evet ikna ettim. Yarın gelecekmiş'

Emindim işte kesin bir işler karıştırıyordu.

'Evet endişelenme saat on gibi orda olacak. Vee sende havaya uçurmaya hazır ol"

Duyduğum cümleyle yutkunarak duvara sinmiştüm. Havaya uçurmak mı?

 Havaya uçurmak mı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hope Again∞JHopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin