"Yetişkiniçerikli kısımlar bulunmaktadır"
İnsanlara umut olurken kendi umutları tükenen bir adam. Onu tekrar kendi özüne döndürmeye çalışan bir genç kız.
"Ben yapamayacağım Aries olmayacak asla eski ben olmayacağım"
"Peki ya olursan? Ya eski sen ol...
Arsızca gülerek biranda beni yüzüm kapıya gelecek şekilde döndürmüştü.
Bacaklarımdan yukarıya doğru ilerleyen parmakları hiç durmadan elbisemin altına geçerek kalçamda durmuştu.
Parmaklarını kilodumun kenarına geçirerek kendide yere çökmüş ve yavaşça aşğıya çekmişti. Şuan çok garip bir pozisyondaydık ve bu utanmama neden oluyordu.
Ayağa kalkarak beni tekrar kendine doğru döndürerek biraz uzaklaşmıştı. Bakışlarını bir an olsun ayırmadan üzerindekileri çıkarmaya başladığında öylece kapıya yapışmış duruyordum. Sadece baksırla kalana kadar üzerindeki herşeyden kurtulmuştu.
Karşımda ayakta dikilen Hoseok ve bir o kadar hoş görünümlü vücuduna baka kalmıştım. Tabii ki başka bir yerine bakmıyordum.
"Neden hala ayakta dikiliyoruz ki?" Sitem edercesine sorsamda sesim duyulmayacak kadar az çıkmıştı.
Gülümseyerek yanıma kadar gelerek elbisenin omuzlarını yavaşça indirmişti.
Elbisenin yerle buluşmasıyla sadece üzerimde duran sütyenle karşısındaydım.
Utanıyordum çünki bunu sadece bir kez yapmıştık ve o zaman oda bu kadar aydınlık değildi yada biz ayakta böyle dikilmiyorduk.
"Utanıyor musun?"
Başımı sallayarak onaylamıştım çünki vücuduma olan bakışları hiç masumca değildi.
Aramızdaki mesafeyi kapatarak nazikçe saçlarımı geriye itmişti. Elleri sırtıma gittiğinde sütyenin de yerle buluşmasını izlemiştim.
Dudağımı ısırarak bekliyordum. Bakışlarımı ayaklarımıza dikmiştim ve tam önümde baksırının bacaklarından kayışını izlediğimde yutkunarak bu sefer yere bakmaya devam edemeyeceğimi anlamıştım.
"Bu kadar gergin olma Aries"
Ayaklarım yerden kesildiğinde bu şekilde kucağında olmanın daha garip olduğunu düşünmüştüm.
Sadece gözlerimi kapatarak başımı göğsüne yaslamıştım.
Yatakla buluşduğumda soğuk olduğu için tüm vücudum titremişti. Gözlerimi açtığımda üzerimde durmuş sıcak bir gülümsemeyle beni izliyordu.
"Bundan sonra hep yanında olacağım. Hep seninle olacağım Aries"
Kollarımı nazikçe sırtına yerleştirerek gülümsedim. Belkide bu şekilde davrandığımda o da çekiniyordur. O yüzden birazcık daha az utanmaya çalışarak boynuna minik bir öpücük bıraktım.
"İstersen ışığı kapatalım ve sadece lamba kalsın ne dersin?"
"Şey sorun değil.... ......yani sanırım"
"Peki öyleyse"
~
Vücuduma konan öpücüklerin verdiği mutluluk ve onunla bütünleşmiş vücudum hepsi aptalca gülümsememe neden oluyordu.
Ellerimi terlediği için alnına yapışmış saçlarına götürerek geriye ittim. İkimizde hiçbir şey konuşmadan bir birimize bakıyorduk.
"Aries mutluyum"
"Hmmm"
"Birşey söylemeyecek misin? Peki ya sen? Mutlu musun?"
Biraz düşünür gibi yaparak kafamı olumlu anlamda salladım.
"Bu evet mi oluyor?"
"Evet. Evet oluyor"
Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solarken doğrularak yatakta oturmuştu.
