Şuan arabanın camından kolunu dışarı sarkıtarak müzikle ritm tutan Ariesi izliyordum.
Saçını savuran rüzgarla gözlerini kapamış kanatsız uçuyormuş gibiydi...
Omzumdan tutup bana yaklaşarak bir kolumu kaldırmıştı. Kendine kolumun altında yer edindiğinde kolumu boynuna sararak omzuma yaslanmıştı.
"Aris.. bana eşlik ettiğin için ve bu güzel günü bana yaşattığın için teşekkürler. Ayrıca hayatımda olduğun için de"
"Hey böyle duygusal şeyler söyleme duygusal konuşmalara dayanamıyorum gerçekten Hopie...."
"Hopiee?"
"Evet sana bundan sonra böyle seslensem? Yani hep olmasada bazen"
"Sen nasıl istersen. Sevdim..... peki ne demek şimdi?"
"Şöyle hope kelimesinin biraz tatlılaştırılmış hali... Umut Hoseok ikimizin umudu"
"Şimdi daha çok sevdim"
Elimle kıyafetinin eteğini çekiştirerek kapadığımda anlamaz bakışlar atmıştı bana.
"Dekoltesi fazla açılmasın diye kapıyorum"
"Peki ama zaten burda kimse yokki sadece sen varsın"
"İşte sorunda o en tehlikeli olan benim görmem"
"Şapşal şey"
Kafama bir tane geçirerek geri çekilmişti.
"Hadi geldik inelim"
Salonda kimse olmadığı için bizde yukarıya çıkmıştık. Sanırım gerçekten de annem bu gün olmayacaktı.
Aries kendini benim yatağıms atarak mızmızlanır gibi sesler çıkarıyordu.
"Yahhh çok yoruldum"
"Neden.?"
"Tüm gün o aptal topukluların üzerinde durmak ne kadar zor bir bilsen"
Doğrularak yatakta oturup ayaklarını sarkıtmıştı.
"Hadi gel sende otur"
Benimde oturmama yardım edince ikimizde pencereden dışarıdaki dolunayı ve daha biz arabadayken yağmaya başlayan yağmuru seyrediyorduk.
"Çok güzel değil mi Hopiee"
"Evet öyle Aris"
"Hopie şimdi annen ve babennen gelecek yaaa. Beni severler değil mi?"
"Bilemedim ki şimdi. Böyle inatçısın falan severler mi ki?"
"Yah o ne demek öyle....
Kaşlarını çatarak bana dönerek konuşmuştu.
.....Hem ayrıca inatçı olmasaydım şu an ikimiz burda yan yana oturuyor olmayacaktık"
"Doğru iyi ki inatçısın ve ne aptallık yapsamda beni bırakıp gitmedin"
"Evet tabii ki ilişkilerde bir taraf aptal olunca diğeri zeki olmalı zaten"
"Bir dakika burda aptal ben mi oluyorum Aris" kaşımı kaldırarak sorduğum soru karşısında sadece omuz silkmişti.
Öhöm burdan sonrası biraz şey yani anladınız siz😊😁
Uzanarak dudağına narin bir öpücük bırakmıştım. İstemsizce gözlerim hala kapalıydı daha fazlasını istermiş gibi.
İçimden gelen o hislere karşılık vererek belinden tutarak narin vücudunu yaklaştırarak dudaklarını emmeye başlamıştım. Dudaklarının benimkilerle uyumlu hareketi beni herşeye karşı daha da isteklendiriyordu. Sonkez dudaklarına öpücük bırakarak ayrılmıştım.
Gözlerini yavaşça açarak ayağa kalkarak önüme geçmişti. Bense oturduğum yataktan yukarıya doğru yüzüne bakıyordum.
"Hoseok.."
İsmimi seslenişi o kadar çekici gelmişti ki sanırım bu gece daha farklı şeyler olacağını anımsatıyordu..
"Efendim Aries"
"Hatırlıyor musun... bir keresinde beni izlemiştin gizlice.. o gün üstümü değiştirereken sonradan söylediğin bir şey vardı...... demiştinki benim için soyunduğunu hayal ettim"
"Ah evet" elim enseme gitmişti ve şu klasik yalandan kaşıma hareketini yapmıştım
Yavaşça sırtını bana dönerek tam önümde yere çökerek dizleri üzerinde oturmuştu...
"Fermuar Hoseok.. fermuarı aç.."
Dediği şeye ne kadar şaşırsamda bende bunu istiyordum. Onu tamamen görmek....
Sırtındaki saçları yavaşça boynunu okşayarak önüne atmıştım. Fermuarı yavaşça indirdiğimde benim gibi onunda heyecanlı olduğunu hızlı nefes almasından anlıyordum.
Belinin hafif aşağısına kadar olan fermuarı indirdiğimde yavaşça ayağa kalkmıştı. Hiç yüzünü dönmeden bir kaç adım ileri gitmişti.
Elini yavaşça elbisenin omuzlarına koyarak önce birini sonrq diğerini indirmişti ve hemen ardından elbisenin vücudundan kayıp düşüşünü izlemiştim. Hala sırtı bana dönük olduğu için sadece kalçalarıyla bakışıyordum sanırım.
Uzun saçlarını bir anda savurarak hepsini arkaya atmış ve hemen ardından bana doğru dönmüştü.
Ay işığında adeta parlayan beyaz vücuduyla uyum içinde olan siyah dantel iç çamaşırlarıyla beni tamamen büyülemişti her zaman olduğu gibi.
Bana doğru bir kaç adım attığında aramızdaki mesafenin kapanmasıyla nefes almayı durdurmuştum sanki.
Sonunda tamamen önüme vardığında kollarıyla omuzlarımdan tutmuştu. Ben ne yaptığını anlamaya çalışdığım süreçte bir anda kucağıma oturmasıyla kollarımı hemen vücuduna sarmıştım.
Bacaklarını sırtımda birleştirerek beni bacaklarıyla sarmıştı sanki...
Elimi bacağına koyarak nazikçe kalçasına kadar okşadığımda gözlerini kapamıştı ve alımlarımızı birleştirmişti.
"Aries emin misin güzelim. Bak bunun ilk olduğunu biliyorum ve beninle ben bu şekildeyken yapmak istediğine emin misin?"
Aries
"Hiçbir şeyden olmadığım kadar eminim"
Boynundaki elimi yanağına indirdiğimde hiç zaman kaybetmeden dudaklarıma dudaklarını kapatmıştı. Sadece öpücükler bırakarak boynuma inmişti.
Boynumda öpücükleri yoğunlaşırken üzerinde hareket etmeye başlamıştım. Bu durumda kumaş pantalonunu zorlayan erkekliğini altımda hissetmiştim. Tamam biraz korkuyordum ama... bu şey eninde sonunda olacaktı ve kesinlikle Hoseokla olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hope Again∞JHope
Fanfiction"Yetişkiniçerikli kısımlar bulunmaktadır" İnsanlara umut olurken kendi umutları tükenen bir adam. Onu tekrar kendi özüne döndürmeye çalışan bir genç kız. "Ben yapamayacağım Aries olmayacak asla eski ben olmayacağım" "Peki ya olursan? Ya eski sen ol...
