KIZGIN ATEŞTE DEMİR SOPA

875 28 0
                                    

Zanlı

"Hey! ben yine odada olacağım biri gelirse veya birşey sorarsa ona bilmediğini söyleyeceksin anladın mı?!"

"T-tamam"

Onu yine tembihledikten sonra odaya gidip kameradan hem dışarıyı hem de aşağıda ki depoda olan kızları izlemeye başladım. Etraf şuanlık sakindi. Biraz kameradan izledikten sonra kızların yanına gitmek istedim.

Odadan çıkıp, dışarı gittim. Köşede ki depoya inen kapıya ulaştığım da onu açarak içeri girdim. Kenar da duran birkaç keskin aleti yanıma alarak yürümeye devam ettim. Vardığım da kızlara baktım hepsi çoktan geri çekilmişlerdi bile.

"Hanginizi yanıma alsam acaba ? Buldum, sen..  Hem sürekli karşılaşıyorduk."

"B-ben mi? N-neden ben? YİNE NE YAPACAKSIN PİSLİK?!

"Aa insan hiç karısına zarar verir mi ben sadece eğleniyorum."

O kızın olduğu tarafta ki kilidi çözüp, onu zorla dışarı çekiştirdim. Diğerleri çok zarar gördükleri için onlara şimdilik dokunmuyorum ama bu kıza pek birşey yapamamıştım. Kenarda ki tekerlekli yatağı yanıma çektim ve onu zorla uzandırıp bağladım.

Yukarıdan getirdiğim kesici aletleri yanıma alıp ne yapsam diye düşündüm. Buldum.. Saçlarını kesip, vücuduna birkaç yara daha bırakmak..

"Sana ne yapacağımı merak ediyorsundur. Önce saçlarını kesicem sonra da vücuduna birkaç yara izi bırakıcam. Nasıl fikir? Çok güzel olucaksın. Uzun saçların ve prüzsüz cildin güzelleşecek."

"H-hayır, sakın yapma. L-lütfen yalvarırım bana daha fazla z-zarar verme."

Eğlenmeye ihtiyacım vardı. Bu yüzden büyük bir mutlulukla elime makası aldım ve güzel olan saçlarını kesmeye başladım. Uzun saçlarını ensesinin yukarısına kadar yamuk olarak kestim. Şimdi ise beni en çok eğlendiren şeyin zamanıydı, vücuduna zarar vermek.

Elime aldığım jiletle kollarına baktım fark ettim de önceden zarar vermişim zaten. O zaman daha farklı birşey yapalım. Köşede duran demir sopayı aldım ve kenarda bir tenekenin içini yaktım. Ateş iyice alevlendiğin de demir sopayı içine koydum. Demir sopa ısındıktan sonra plâstik yerini tutarak ateşin üstünden aldım.

"H-hayır y-yapma lütfen."

Onu dinlemeyip sıcak olan demir sopayı bacağına değdirdim. Değdirdiğim anda çığlık atarak ağlamaya başladı. Öyle çok ağlamaya başladı ki sanki her yer sel olucakmış gibiydi. Sopayı bastırdıktan sonra kaldırdım. Bacağı kıpkırmızı olmuştu, yanmıştı. Umrumda mı? Değildi tabi ki onun ağlayıp çığlıklar atması hoşuma gidiyordu. O ağlarken ben de bağırarak gülmeye başladım.

Seri Kaçırılma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin