Seri Kaçırılma

KIZLARI BULMAK

Polis

"Çocuklar toplanın yine o hurdalığa gidiyoruz. Bu pislik sayesinde sonunda öğrendik."

Dışarda Min Seo'nun arkadaşı duruyordu. O da bizle gelmek istedi bu sefer gelebilirdi. Hepimiz arabaya binip yola çıktık. Sonunda bunlar biteceği için mutluydum ama umarım bu sefer yakalayabiliriz. Arabayla biraz gittikten sonra her birimiz bir yere dağıldı ve aramaya başladık.

Herkes dikkatlice etrafına bakınıyordu. Bende diğer tarafa bakıyordum fakat birşey göremiyorduk. Umutsuzca bakmaya devam ediyorduk. O pislik itiraf ettikten sonra kesin burda olmalıydılar.

Bakmak için diğer köşeye gittiğim de bir kapının çarpılma sesini duydum. Merak edip o tarafa gittiğim de ise birinin hızlıca koştuğunu gördüm. Bu o olmalıydı.

"O-orda, HEY NEREYE KAÇICAĞINI DÜŞÜNÜYORSUN!?"

O taraflara yakın olan bir arkadaşıma seslenip arkasından koşmaya başladık. Mutluydum çünkü herşey son bulmuştu artık kaçırılma olmayacaktı.

Moyeon

Polislerin dışarı çıkdığını gördüğüm anda yanlarına gittim. Tekrar hurdalığa gideceklerini ve bu sefer onu bulduklarını söylediler. Israr etmem sonucunda onlarla gidebilecektim. Yol biraz sürdükten sonra hurdalığa varmıştık.

Her birimiz bir tarafa dağılıyordu. Etrafa dikkatlice bakıyorduk çünkü o pislik burdaydı. En önemlisi de Min Seo'nun burda olmasıydı. Köşede ki polis birden bağırınca dikkatim dağıldı ve o tarafa baktım. Biri hızlıca koşuyordu ve arkasından polisler koşuyordu.

Bu o olmalı evet, herşeyin sorumlusu lanet kişiydi bu. Yakalanmasını o kadar çok istiyordum ki o olduğunu görünce ağlamaya başladım. Artık adım adım yaklaşıyordum Min Seo'ya, bu uzunca özlem bitecekti.

Benim yanımda duran polisler onun çıktığı kapıya doğru hızlıca gittiler, ben de arkalarından gittim. İçerde bir oda vardi ve etraf kamera görüntüleriyle doluydu. Demek bu pislik bizi izliyordu dışardan. Sadece bir kamera kapanmıştı. Kenarda bir merdiven gördük aşağıya iniyordu.

Merakla ve hızlıca aşağıya inmeye başladık. İnerken sanki yerin dibine iniyorduk gibi hissettiriyordu. Uzun merdivenlerden indikten sonra kenarda kanlı kesici aletler gördük. Aklıma kötüce düşünceler geliyordu ve ben ağlayarak devam ediyordum.

Biraz yürüdükten sonra tıkırtı sesleri geliyordu. Hızlıca yürüyüp o seslerin geldiği yöne gittik ve gördüğümüz şey karşısında çok şaşırdık. K-kızlar demir parmaklıklar ardına hapsedilmiş, her yerleri kanlı ve yaralı bırakılmıştı.

Min Seo'yu görmemle içim bir kez daha paramparça oldu. B-bu benim tanıdığım Min Seo değildi. Min Seo'nun uzun saçları ve prüzsüz cildi vardı, ne olmuştu ona? Ağlamam şiddetlenmişti. Bir yandan mutlu bir yandan mutsuzdum