Onu ihbar ettikten sonra eve gelmiştim. Annem ve Moyeon nereye gittiğimi sorsalarda hiç diyerek geçirmiştim. Yaptığım şey doğru muydu? Yani eğer o masum biriyse kendimi çok kötü hissederdim.
Kafamı dağıtmak için bir kez daha kütüphaneye gitmek istedim. Anneme ve Moyeon'a söyledikten sonra çıktım. Biraz yürüdükten sonra kütüphaneye vardım. Bakmak, okumak istediğim kitapları bulup elime aldım. Kitapları okuduktan sonra onları alıp kütüphaneden çıktım.
Çıktığım da havanın karardığını sonradan fark ettim. Kütüphane de bu kadar zaman geçirdiğimi fark etmemiştim. Olanlardan sonra karanlık hava da ne kadar rahat yürüyebilirdim bilmiyordum. Olayların olması nedeniyle havanın kararmasından korkuyordum, ya benim de başıma gelirse diye. Ben bunları düşünüp kendimi korkuturken hızlıca yürümeye başladım.
Yürürken korktuğum şeyin başıma geldiğini hissettim çünkü ben yürürken ve bir sokaktan diğer sokağa girerken arkamdan birinin beni takip ettiğini fark ettim. Korkuyla daha da hızlı yürümeye başladım. Arkama baktığım da ben hızlandığım da onun da hızlandığını fark ettim.
Korkudan çığlık atarak koşmaya başladım. Çantamdan telefonumu çıkartıp polisi arayacakken birden karşıma çıktı. Bu oydu, her zaman karşılaştığım kişi. Ayrıca elin de demir sopası vardı. Onunla sürekli karşılaştığım için daha da korkmuştum. Korku içinde geri geri yürümeye başladım.
Demir sopasını havaya kaldırarak sert bir şekilde bana vurmaya başladı. Acı için de yere düştüm ve yer de acıdan kıvranmaya başladım. Ben yerde öyle dururken daha da fazla vurdu. Kollarım kanamaya başlamıştı. Bir an da kontrolsüz bir şekilde gözlerim kararmaya başlamıştı. Hayır, teslim olamazdım. Benim başıma gelmemeliydi bu olay. Yavaş yavaş gözlerimin kararmasıyla bilincim kapanıyordu.
Moyeon
Salon da birlikte Min Seo'yu bekliyorduk. Hava kararmıştı nerdeydi bu kız? Kaçırılma haberlerinden sonra aklımıza kötü kötü şeyler geliyordu. Min Seo'nun annesi ve ben çok telaşlanmıştık. Çünkü o, bu kadar geç kalmazdı. Sessizliği bozarak sesimin titrek çıkmasıyla birşeyler söyledim.
"M-min Seo'ya birşey o-olmamıştır değil mi? B-ben çok korkuyorum. O sürekli bu olayları kafaya takıyordu ve onun başına gelmiş olmalı."
"B-bilmiyorum Moyeon. Min Seo geç kalsa bile bize haber verirdi.
"Ya ona birşey o-"
Moyeon'un annesi lafımı bölerek , ağlayarak bana sarıldı. Ben de kendimi daha fazla tutamayacaktım. Ona sarılarak ağlamaya başladım. En yakın arakadaşıma birşey olursa ne yapardım? Bu korkunç birşey. Korktuğumuz şey başımıza geldi.
"P-polis, polise gitmeliyiz Moyeon."
"Polis şimdi b-birşey yapmaz. B-biraz daha bekleyelim."
Endişe ve korku için de bekliyorduk ama ikimiz de Min Seo'ya birşey olduğunu biliyorduk. Onu çok iyi tanıyorduk. Peki şimdi ne yapacaktık?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seri Kaçırılma
Mistério / SuspensePsikolojisi bozuk olan bir kişinin bir oyundan esinlenerek sadece 7 zayıf kız kaçırması ve onlara yaptığı kötü şeyler..