İçindeki şehvet ve intikam arzusuyla biraz daha abanmıştı küçük bedenine,gücünün yettiği kadar çıkan çığlıkları yalvarırcasına boğazını yırtarken hiçbir umudunun olmadığını anlamıştı artık.
Onun için hayatının tam anlamıyla sonuydu bu an.
Şimdi tam anlamıyla ölmüştü işte...Adamın koyulaşan gözleri hem acı hemde intikam barındırırken altındaki bedenin zar zor atan kalbini dinlemeye çalışıyordu...deniz mavisi gözleri bu gücün altında yok olurken ağlamaktan kırmızılaşan minik burnunu öpmüştü aşkla...
Ardından o güzel hayat bulduğu saçlarına gömmüştü burnunu.
Bir daha kavuşamayacakmış gibi içine çekmişti hasretle....
Baş parmağıyla gözyaşını silmiş saçından bir tutam alıp kulagının arkasına gizlemişti usulca..."Şşşş.."
"Artık kavuşacakmıyım onlara..."
Yıllardır gözünden akmayan bir damla yaş kadının çıplak bedeninde hissedilmişti...
Sevdiği kadını öldürmeye yemin etmişti o...
"Kavuşucaksın... benden kurtulacaksın."
Bir Damla'da gözlerinden yol bulup kadının kalbine konmuştu hissizce.
Titreyen dudaklarını kadının anlına yaklaştırmış aşkla öpmüştü son kez.
O sırada ellerinde zor duran koca silahın namlusu görünmüştü odanın karanlığında
"Hoşçakal küçüğüm..."
**********
Nasıl bir hayattı bu...
Nasıl bir kötülük yapmıştıda bu haldeydi içinden keşke ölseydim diye geçiriyordu,keşke üç ay öncesine dönebilseydi, bu hayattan istediği son şey bu olurdu heralde.Yaşamıyordu artık,dayanamıyordu bu duruma kırmızılaşan gözleri ona ihanet edip tekrar akmaya başlamıştı aldırmayıp önündeki fotoğraflara dahada çok gömülmüştü. Onu bırakıp giden annesine ve babasına kızgınlıgı çok büyüktü
Yanlız kalmıştı...Üç ay içerisinde sırayla bütün ailesinin toprağa gömülmesine şahit olmuştu ,yaşadığı acılar tarif edilemeyecek kadar kötüydü,hala nasıl dayandıgına inanamıyordu oda.
Gözlerindeki yaşlar bile daha fazla dayanamayıp akmamak içim yalvarıyordu resmen,
Babasının onu bırakıp gitmesinin üstünden 1 ay annesinin ise 2 ay geçmişti son olarak kalan tek tük aile dostlarının olümü ise sırayla gerçekleşmişti, 3 ay göz açıp kapatıncaya kadar geçmezmiydi oysa...3 ay önce evlerinin kocaman bahçesinde Doğum gününü kutluyordu. arkadaşlarıyla ,şimdi ise yaşayan bir ölüydü yaşadıgını bile hissedemeyecek kadar aciz bir kızdı artık, tam olarak oda üç ay içerisinde acı çeke çeke ölmüştü aslında...
Etrafa dağılan fotoğraflar arasında kaybolmuştu küçük bedeni,uzun kahverengiye kaçan sarı saçları etrafına özensizce dağılmış üstünde siyah bir eşofman siyah bir tshırt vardı.. ve birde annesinin giymekten en çok hoşlandıgı hırkası vardı.sımsıkı sarılmıştı hırkaya ölüydü ama nefes alabiliyordu en azindan, kocaman evde yalnızdı artık,koltuga geçip kenara usulca kuvrılmış, ayaklarını kendine doğru çekip iyice küçülmüştü.
koskoca ondokuz sene geçirmişti ailesiyle ilya
Evin her tarafı hikayelerle gizliydi,yaşanan şeyler çok degerliydi
Yine gidecekti
üç aydır en çok gittiği yere...kalkıp askıdan siyah şişme montunu alıp üstüne geçirmişti
Yavaş adımlarla evden çıkıp mezarlık yoluna doğru yürümeye başlamıştı kendinde olsaydı belki etrafında uzun zamandır dolaşan arabayı fark ederdi fakat göremeyecek kadar körelmişti gözleri . Evlerine yakın olan mezarlıktan her zaman korkmuştu ,oysa şimdi yakında olduğu için seviniyordu,hızlı adımlarla mezarlıga gelmiş annesiyle babasının mezarına yaslanıp kuvrılmıştı."Anne...çok özledim sizi"
Bir iki saat annesiyle dertleştikten sonra yavaşça dogrulmuştu uzun zamandır izlenme hissi yine sarmıştı küçük bedenini evet körelmiş olan gözleri vardı fakat hisleri hala yaşıyordu azda olsa
bu his umrunda değildi şu an tek derdi annesi ve babasıylaydı.Hava gitgide kararmaya başlamıştı,yarın yine gelecekti,
aslında hergün gelicekti.bir gün ise hiç gitmemek üzere gelicek ve yanlarına uzanıcaktı....
Tabi....
O canavarla karşılaşmasaydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEŞİMDEKİ İNTİKAM
RomanceBir çığlık daha özgürlüğe kavuşmuştu o gece. Duvarla bulanan çığlıklar karanlığa hapsetmişti ikisinide Geri dönüş yoktu bugün. Acı iliklerine kadar sinirken Pişmanlık vurucaktı gün yüzüne. Acı ikisinide yok etmek için emir almışken Toprak iki can da...