🍃SEN; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin 🍃
&&&
Ellerini ensenine doğru götürüp küçük ,küçük nefesler aldı oturduğu sedye oldukça soğuk ve iç karartıcıydı . Az önce bir hastasını daha kaybetmişti bu hafta üçüncü oluyordu her ölüm ,her tükenen nefes onu birazdaha karanlığa sürüklerken sevdiği adamı düşünmekten kendini bir türlü alıkoyamıyordu .
"Bahar hanım " sesiyle irkildi ve gözlerindeki yaşları hafifçe sildi ve hemşireye Döndü
" Efendim "
"Nöbet değişimi " dedi hafif sesiyle ,Bahar ise kafasını geriye doğru yaslayarak derin bir iç çekti . Ocak ayında oldukları için dışarıda bir metreye yakın kar vardı ve bu soğuk havayı sevmiyordu , diyarbakırın kışı çok sert geçiyordu burada iki yıl yaşamasına rağmen halen alışamamıştı ,sedyenin üstünden kalkıp askıdaki sarı montunu üzerine geçirdi . Ardından turuncu ve sarı renklerden oluşan atkısını ağzının etrafına doladı. . Ellerini de cebine sıkıştırarak hastahanden çıktı .
*BAHAR *
Günler geçip giderken ben sadece arkasından bakıyordum . Yavuzsuz kendimi bir hiç gibi hissederken ,oğlumun varlığı beni ayakta tutuyordu .
Geleceğine en ufak bir inancım kakmamıştı nerdeyse , kendime çektirdiğim bu işkence akıl alınmaz derecede hayatan soğutuyordu beni .
Hayatımın değiştiği o günlere gidiyordu düşüncelerim bütün bedenim soğuktan tir tir titreken . Yavuz ile karşılaştığım ilk gün içimi ısıtıyordu âdeta . Sahi ne güzel günlerdi .
Ateş ,Nazlı ,Hafız Abi ,Fatma Abla ...
Beraber oturduğumuz o güzel yemek masaları sıcacık aile ortamımız ...
Hepsini çok özlüyordum yalnız ben değil Eylem ve Mücahite çok özlüyordu hatta arada topladığımız yemeklerde çektiğimiz videoları izleyip beraber ağlıyorduk ,o koskaca aileden geriye Ben ,Mücahit ,Eylem ,Feyzullah ve Su kalmıştık. Tabi Yavuz ve Fetihte vardı fakat onları en son üç ay önce gördüğümüz için hayata olduklarına emin değildik ...
Aklımda dönüp duran düşüncelerle eve kadar yürüyüp gelmiştim bile heycanla çantamdaki anahtarı çıkardım. Kapıyı yavaşça açıp içeriye doğru adımladım . Etraf oldukça sessizdi ,üzerimdekileri çıkarıp vestiyere astıktan sonra vücut ısımın normale dönmesiyle kendime geldim .
Mutfaktan gelen seslerle gülümsedim Eylemin benim için kahvaltı hazırladığına adım kadar emin bir şekilde vestiyerin üzerindeki terliklerimi alıp ayağıma geçirdim.
"Eylem ! Ben geldim " diyerek sımsıkı bağladığım saçlarımı açtım ,sac derimin nefes aldığını hissederken koridordan mutfağa doğru adımladım .
"Hoşgeldin " diye bağırdığında çoktan mutfağa geçmiştim . Masanın üzerinde bulunan kahvaltılıklar gözlerinden kalpler fışkırdı yaklaşık iki gündür doğru dürüst birşeyler yemiyordum .
"Off çok açım herşeyden yemek istiyorum " diyerek masaya oturdum .
"Biliyorum canım o yüzden hazırladım " diyerek elindeki çaydanlığı masaya indirip gülerek yanına oturdu . Tabağıma peynir ,zeytin reçel doluşturup büyük bir iştahla yemeye koyuldum .
"Yavaş ye! Sanki karşımda keşanlı var" diyerek kahakaha atmama sebep oldu .
"Ya kızım yine güldürdün beni "
"Eee ne yapıyorsun bugün "
"Bir duş alacağım belki biraz uyurum ,hastahane bugünde çok yoğundu kafamı kaşıyacak vaktim olmadı ,bugünde bir hastamı kaybettim .... nerdeyse ölümsüz günüm yok " dediğimde Eylem çayımı doldurdu ve derin bir iç cekip kafasını geriye doğru yasladı . Onunda canını sıkıyordum be kadar mutlu olmak için çabalasakta bir yanımızdaki hüzün hemen bütün vücudumuza çöküyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELİRSİZ |TAMAMLANDI
Conto"Yavuz" sesiyle odada volta atmayı bırakıp yanına koştum .Soluk yüzü gülümsedi ellerimi onun alınında ve yanaklarında gezdirdikten sonra . "Burdayım sakın korkma " göğsü yavaşça inip kalktı .Ve kızarık gözlerini kapatı . "Sana sarılıp uyuyabilirmiyi...