Merhaba arkadaşlar 😊
Karakterleri nasıl hayal etmek istiyorsanız edebilirsiniz.
------------------------------------------
Dudaklarım uyuşmuş, başım dönüyor ve karnımda hissettiğim his kadınlığıma kadar vuruyordu. Kadın tuvaletlerinde Arslan hocanın kucağında sırtım kapıya yaslanmış bir şekilde onunla öpüşüyordum. Bu kadar enerjimin nereden geldiğini bilmiyordum. Tek bildiğim ve düşünebildiğim kadınlığıma baskı yaban sertliğiydi. Elleri kalçalarım da beni okşuyordu. Benim ellerim ise saçlarında onları çekeliyordu. Gözlerim kapalı sadece inliyordum. Dudaklarını dudaklarımdan ayrılıp göğüs kısmımda ki açıklık dan dudaklarını göğüslerime sürttü ve oraları emmeye başladı.
¨A-arslan...¨ diye inlediğim an gözlerimi açtım ve kendimi ondan geri çektim. Ne yaptığımı şu an idrak ediyordum. Şu an öğretmenimin kucağındaydım. Geri çekildiğim için yüzüme baktığında onda tek gördüğüm şey kararmış gözler. Evet o da benim gibi gözü dönmüştü.
Ellerimle onu ittirip beline doladığım ayaklarımı serbest bırakıp yere değmelerini sağladım. Demin neredeyse aynı boydayken şimdi benden baya uzundu. Dudaklarına benim kırmızı rujum bulaşmıştı. Saçları dağılmıştı. Yüzüme ifadesizce bakıyordu. Şu an utanç doluydum ve ne söyleyeceğimi kestiremiyordum. Bu duruma nasıl gelmiştik.
¨Lütfen gidin. Bu olay olmamış gibi. Lütfen...¨
Arkasını dönüp bir kelime dahi etmeden tuvaletten çıkıp gitti. Beni öylece bıraktığında aynaya yaklaşık yansımama baktım. Saçlarım dağılmış rujum dudaklarımdan etrafa taşmıştı. Elbisem yukarı çıkmıştı. Elbisemi ayağı çekeleyip bir peçete ıslattım ve dudaklarımdaki ruju temizlemeye başladım. Saçlarımı da düzeltip tuvaletten çıkacakken kapıda merakla bana bakan Boğaç'la karşılaştım. Beni kendine çekip sarıldı.
¨Neredesin sen?! Her yerde seni aradık!¨
Şu an ona sarılmak istemiyordum. Kendimi sarsılmış gibi hissediyordum ama yinede ona sarılıp gülümsedim. ¨İyiyim. Lavabo daydım... Biraz başım döndü de.¨ derken Boğaç'ın biraz ilerisinde Arslan hocayı görmemle gülen suratım düşmüştü. Sanki bana sinirli bakıyordu. ¨Gidelim mi?¨ diye sorduğumda Elini belime koyarak beline yürütürken hala Arslan hocayla bakışıyorduk. Gözleri belimdeki ele kaydığında boğazındaki damarların şiştiğine yemin edebilirdim. Gözlerimi ondan çekip masaya doğru ilerlediğimizde Meltem masada oturuyordu.
Benim yüzüme baktı ama çok değişik bir yüz ifadesi vardı. Neden bana öyle baktığını anlayamıyordum. Boğaç ¨Hadi artık otele gidelim.¨ dediğinde hemen çıkışa doğru yürüdüm. Arabaya bindiğimizde herkes sessizdi. Herkese ne olmuştu böyle?
--------------------
Boğaç bizi odamıza götürdüğünde bir kaç parça giyside getirmişti. Meltem'le aynı odada kalacaktık. Üzerimi değiştirip odaya girdiğimde Meltem yatakta oturuyordu.
¨Benim bilmediğim bir sorun mu var Meltem?¨ diye sorduğumda kısık bir sesle ¨Hayır yok.¨ dedi. Buna daha da çok sinirlenmiştim. ¨İki dakika ortadan kayboluyorum ve senin şu yüzünün haline bak!¨ diye bağırdığımda bir anda ayağa kalkıp yanıma geldi.
¨Sen onlaydın! Arslan hocayla! Onunla... Onunla sürtüşüyordun!¨ dediğinde şaşkınlıkla gözüm kocaman olmuştu. Bizi görmüştü. Arslan hocayla beni görmüştü!
¨Sana yemin ederim kendimde değildim. Kendime geldiğimde zaten onun yanından ayrıldım. O benim yanıma yanaştı!¨ dediğimde bana yaklaştı ve ¨Ondan uzak Ekin. Sen daha on yedi yaşındasın. O ise yirmi sekiz yaşında!¨ dediğinde ağzım açık kalmıştı. Aramızda on bir yaş vardı. İnanamıyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak
Teen FictionNe bu kadar içimi soğutmuştu? Buzdan bakışları mı yoksa kokusu mu? Peki bunu nereye kadar devam ettire bilecektim? Ne zaman içimi kavuran bu yalanı söküp atacaktım? Onu istiyordum... Onun da beni istediğini biliyordum... O zaman ikimizde yanacaktık...