Öpüşmemiz daha ateşli bir hal alırken altımdaki kabaran şeyi fark ettim. Elleri yanaklarım daydı. Arslan hoca bir eli ise kalçamda olup sıkardı. Her yerimi öpüp elleyen biriydi.
Şu an öpüştüğüm kişi benim en yakın arkadaşım olduğu aklıma gelince geri çekildim ve hızla inip kalkan göğüslerimize odaklandım.
¨Özür dilerim, ben...¨ deyip kucağından kalkmak için bir hamle yapacağım sırada beni engelledi. Alnını alnıma yaslarken bir yandan da baş parmağıyla yanağımı okşamaya başladı.
¨Özür dileme Ekin.¨
Yeşilin en koyu halini almış gözlerini gözlerime dikti. Nedensiz bir şekilde kendimi suçlu hissediyordum. Neye karşıydı bu hissettiğim?
¨Ben bu ani uzun zamandır bekliyordum Ekin.¨
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpmaya başladı. Uzun zamandır mı? Boğaç bunca zamandır beni mi bekliyordu? Beni mi seviyordu?
¨Ne olur Ekin, bir şeyler söyle...¨
Sesindeki uysallık beni benden alıyordu. Onun ve kendimin içini nasıl rahatlatacağımı bilmiyordum. Hakkımda onun bilmediği bir sürü şey yaşamıştım. Bunlara rağmen hala beni sevebilir miydi?
¨Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Bunları duymayı beklemiyordum.¨
Sanki yanımızda birileri varmış gibi kısık sesle konuşuyorduk. Bu da anın getirdiği bir şeydi galiba. Ona nasıl yanaşacağımı bilmiyordum. Arslan hoca ile böyle bir an yaşamamıştık. Olayı şimdi anlasam da onunla sadece sevişmek üzerineydi galiba ilişkimiz. Ama Boğaç bana tamamen tüm duygularıyla yanaşıyordu ve bu beni korkutuyordu. İtiraf edemesem de hala onu seviyordum. Onu öperek hem kendime hem ona haksızlık etmiştim.
¨Seni seviyorum Ekin. Benimle birlikte olmanı istiyorum.¨
Gözlerim bu sözün getirdiği şaşkınlıkla daha da büyüdü. Hayatıma Boğaç ile devam edebilirdim değil mi? O her zaman benim yanımda olan kişiydi. Beni seviyordu. Bende onu sevebilirdim. Onu unutabilirdim.
Başımı omzuna gömerken sıkı sıkı sarıldım ona. Bir şans verebilirdim.
¨Bu ne demek oluyor? Evet mi?¨
Ah benim çok bilmiş Boğaç'ım. Her halimden anlayan. Belki bu hayatta beni seven tek kişi. Daha önce Meltem vardı. Ama o beni değil Boğaç'ı seviyordu...
¨Evet bay çok bilmiş.¨
Omuzlarımdan tutup beni geriye çekerken yüzüme pişkin pişkin baktı. Bunca zamandır nasıl fark etmemiştim. Bu kadar saf mıydım? Oturduğum pozisyonu fark edince kendimi hızla yan koltuğa attım. Bu halime gülen Boğaç'a en sinirli bakışlarımı attım. Benle şu an dalga geçmese iyi olurdu.
Üstümü düzelttim ve ¨Ben eve giriyorum.¨ dedim. Başıyla beni onaylarken bende arabadan çıktım ve eve yöneldim. Kapıyı tam çalacaktım annemin açmasıyla elim havada kaldı. Bu aralar sürekli evdeydi. Ben içeri girerken hemen arkamdan kapıyı kapattı.
¨Kaç saattir ne yapıyordunuz arabada?¨
Bunu söylerken yarım ağız gülümsüyordu. Evet annem aşırı Boğaç fanlarından biriydi. Bu sözüme karşı içimden gözlerimi devirdim. Ama doğruydu.
¨Hiç, okulda beni bir kaç arkadaşıyla tanıştırdı.¨
¨Kimmiş onlar?¨
Meraklı bir Sevda Hanım. Cidden bazen sıkabiliyordu. Ben şu an Boğaç ile aramda olan şeyi saklasam da illaki öğrenecekti o ayrı bir şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak
Teen FictionNe bu kadar içimi soğutmuştu? Buzdan bakışları mı yoksa kokusu mu? Peki bunu nereye kadar devam ettire bilecektim? Ne zaman içimi kavuran bu yalanı söküp atacaktım? Onu istiyordum... Onun da beni istediğini biliyordum... O zaman ikimizde yanacaktık...