Yasak

5. Bölüm ♠

Duman- Beni Yak Kendini Yak 🔥

----------------------------------

 Lüks apartman dairesine gelmiştik. Elimde bana aldığı bir kaç parça kıyafet vardı. Ne kadar istemediğimi söylesem de yine de almıştı. Asansöre binip en sonuncu kata basmıştı. Öğretmenler bu kadar maaş alıyor mu diye düşünmeden edememiştim.

Asansörün kapısı açıldığında Arslan hoca çıkınca peşinden takip ettim. Cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtığında gelen tok sesi bütün vücudumda patlama hissi hissettirmişti. Heyecan ve korku beni ele geçirmişti. Arabada kendiliğinden üzerimden çekilmiş ve arabayı çalıştırmıştı. O an onu öylesine istediğim için kendimden utanmıştım.

Ben salonun ortasında durmuş beklerken o bir odaya girmiş ve elinde havluyla çıkmıştı. Elindeki havluları bana uzatırken yüzüne baktım.

¨Duşa gir. Bende bir şeyler hazırlayacağım.¨

Yemek yapmayı biliyor muydu? Bana mı yapacaktı? Bu düşünce karnıma kramp girmesini sağlarken başımla onaylayıp elinden havluyu aldım.

¨Koridordan düz git soldan ikinci kapı.¨

Koridora yürüyüp banyonun kapısını bulmaya çalıştım. Kapıyı açık girdiğimde beni kahverengi döşenmiş fayanslar karşılamıştı. Büyük bir banyo idi. Duşa kabini boydan boyaydı. Havluyu askılıklara asarken elimdeki torbaları yere bıraktım. Üzerimdekileri çıkardım ve boydan boya olan aynanın önüne geçtim soyunuk bir şekilde.

Boynumda ki morluklar kendini ben buradayım diye belli ederken ellerimi sardım vücuduma. Şu an burada ne yaptığımı dahi bilmiyordum. Her seferinde bana acı ve zevk veren adamın evindeydim. Gözlerimi kapattığımda o donuk kahverengi gözleri geliyordu gözümün önüne. Ve o donukluğa rağmen muhteşem olan o gözler.

Saçlarımdaki tokayı çıkarıp sırtımdan aşağı süzülmelerine izin vermiştim. Duşa kabine girerek suyu ayarlayıp açtım. İlk başta gelen soğuk su titrememe neden olsa da ardından gelen sıcak rahatlamamı sağlamıştı. Gözlerimi kapatıp hissettim. Saçlarımda toplanan suyu ellerimle iterken yenileri toplanıyordu. Sanki yıllardır banyo yapmıyormuş gibi hissediyordum.

---------------------

Yeni pudra rengi, yarım yollu geceliğin üstünü ve uzun eşofmanı altıma geçirdim. Pudra rengini seviyordum. Ne çok beyaz ve çok pembe. Ortalığa baktığımda bir tarak olmadığını gördüm. Böyle kalacaktım büyük ihtimal. Kirli eşyalarımı poşete tıkarken banyodan çıktım. Salona doğru ilerlerken Arslan hocanın sesini duydum. Galiba telefonla konuşuyordu.

¨Önemli işim var... Hayır, olmaz... Daha fazla konuşacak mısın?... Bende öyle düşünmüştüm.¨

Arkasını dönüp beni gördüğünde ¨Şimdi kapat ararım seni.¨ deyip kulağından telefonu çekip kapattı. Kurduğu masaya doğru ilerlediğinde bende gittim ve sandalyeye oturdum. Değişik soslu bir makarna vardı. Karnımın guruldadığını duymamla daha bir zevk ile baktım tabağa. Arslan hocada masaya oturduğunda elime çatalı alıp makarnaya daldırdım. Çatalıma takılan makarnaları büyük bir iştahla yerken yavaş yavaş karnımın doyduğunu hissediyordum. Arslan hocaya baktığımda yüzünde bir tebessümle beni izlediğini fark ettim. Çatalımı masaya bırakırken mendil yardımı ile ağzımı sildim.

¨Ne oldu?¨ Neden beni yemek yerken izliyordu ki? Bu tamamen iştahımın kaybolmasına neden olmuştu.

¨Hiç, yemeğine devam et.¨