4

52 4 7
                                    

Tae yavaş bir şekilde yutkunduktan sonra başı kucağına yerleşmiş halde uyuyakalan Namjoon'a baktı. Yoongi ve Seokjin hyung evden büyük bir gürültüyle çıkıp gittikten sonra Jimin içtiği biralar ve yediği sekiz dilim pizza yüzünden yerde sızmış, Jungkook onu misafir odasına taşıdıktan sonra kız arkadaşının onu merak edeceğini söyleyerek herkese veda ederek ayrılmış, Hoseok da duş almaya gideceğini söyleyip bir daha geri dönmemişti. Namjoon ve Tae ikili koltuğa geçip filmi izlemeye devam etmişlerdi. Filmin bitmesine son on beş dakika kala Namjoon esnemeye başlayınca Taehyung gülümseyerek ona bakmıştı.

"Sıkıldın değil mi? İstersen kapatalım."

"Hayır izlemek istiyorum. Sadece oturmaktan belim ağrıdı, biraz uzansam senin için sorun olmaz değil mi?"

Ve Tae'nin cevap vermesine fırsat bırakmadan koltuğa kıvrılıp başını onun kucağına yerleştirmişti. Taehyung, uzun boyu yüzünden Namjoon'un rahat edemeyeceğini düşünüp biraz daha kenara kaymak için uğraşırken Namjoon üzerine yattığı kolunu Tae'nin iki bacağının arasından geçirip başını yasladığı baldırına kolunu dolamış ve uykulu gözlerle filmi izlemeye devam etmişti. Tae bu hareketin şokunu birkaç saniye içerisinde atlatabildiğinde kendi rahatlığına kendisi de şaşırmıştı. Ama Namjoon'u bir süredir tanıyordu ve onun kendisine zarar verecek herhangi bir şey yapmayacağını biliyordu. Tae ondan gerçekten hoşlandığını çoktan kabul etmişti. Namjoon... Onu bilmiyordu işte. Çatıda geçirdikleri o geceden beri baş başa kaldıklarında ona hala Moonchild diyordu. Bazen ağzından küçük bir benim çıkıyor gibi oluyordu ama Tae bunlara anlam yüklemek istemiyordu. Jimin'in onun hakkında yaptığı "araştırma" sonuçlarını da duymak istememişti çünkü Namjoon'u kendisi tanımak istiyordu. Ve onun da kendisini olduğu gibi kabul etmesini istiyordu. Arkadaşı ya da sevgilisi olarak.

Taehyung kucağında hafif hafif horlayan çocuğun yanağındaki gamzenin bıraktığı ince çizgiyi okşadı. Namjoon dokunmanın hissiyle yanaklarını kasıp gamzesinin görünmesine neden olunca Tae kıkırdayarak parmağını bu küçük çukurcuğa bastırdı. Hadi sen bir deniz ol Namjoon, ben de senin gamzende boğulayım diye mırıldandı kendi kendine. Çocuğun uykusu o kadar derindi ki ne Tae'nin kendisini mıncıkladığını hissetti, ne de kendisine dediği şeyi duydu. Film biteli çok olmuştu ve Tae esnemeye başlamıştı ama Namjoon'u uyandırmayı ve bu anı bozmayı istemiyordu. Koltuğun kenarındaki battaniyeyi aldı, Namjoon'u sıkı sıkı örttü -çünkü çocuğun yanakları buz gibiydi.- Kendisi de ürpermişti ama hırkası uzanamayacağı kadar uzaktaydı o yüzden ellerini göğsünde birleştirip başını koltuğa iyice yerleştirerek gözlerini kapadı ve yaklaşık 10 saniye sonra uykuya daldı. Taehyung ile ilgili en tehlikeli şeylerden biriydi bu, her an her yerde saniyeler içerisinde uykuya dalabiliyordu ve kolay kolay da uyanmıyordu.

Namjoon bir ara gözünü açıp açık televizyonun ışığıyla aydınlanan karanlık odayı taradı. En son hatırladığı Taehyung'la birlikte film izledikleriydi, sonrası yoktu. O kadar da içmedim diye düşünürken başının altındaki sıcaklık kıpırdanınca irkildi be doğrularak baktı. Taehyung başı göğsüne düşmüş halde uyuyordu. Çocuğun derin bir nefes alırken hafifçe titrediğini fark ederek küfür etti. Elini yanağına yasladı, buz gibiydi. Hemen yattığı yerden kalkıp üzerindeki battaniyeyi çocuğa sıkıca sarıp sarmaladı ve evin içinde başka bir hayat belirtisi aramaya başladı. Jimin de Hoseok da yoktu. Bir şey mi oldu acaba diye endişeyle telefonuna uzandığında Hoseok'tan gelmiş mesajı gördü.

"Canım Jimin'ciğim gecenin bir yarısı sarhoş uykusundan uyanıp beni evime götür hyungnim diye ağlayarak yalvardığı için kendisini evine götürüyorum. Ardından da genç ve güzel bir delikanlıyla çok ateşli saatler geçireceğim ama kim olduğunu söylemem, ÇATLA 😏 neyse canım evim muhtemelen şu anda aklı uçkurunda ya da sarhoş dünyasında olmayan iki kişiye, yani Tae ve sana emanet. Maket oyuncaklarımın bir tanesine bir şey olursa ikinizi de yatağa bağlayıp işkence ede ede sikerim. Yine de sizi seviyorum, çünkü ben iyi bir hyungum. Neyse sen bu mesajı okurken ben muhtemelen pompada olacağım ondan cevap verme. Seni seven hyungun, Jung Hosrok."

Purple HeartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin