Taehyung üzerini giydikten sonra yatağının kenarına oturup ayağını sallayarak telefonunu elinde çevirmeye başladı. Namjoon'u arayıp aramaması gerektiği konusunda aşırı çekimserdi. Yerinden yavaşça kalkıp alt kata indi, salonda oturup tabletinden muhtemelen gazete okuyan babasının karşısındaki koltuğa ilişerek adama bakmaya başladı. Babası on beş saniye kadar oğlunun bu delici bakışlarını görmezlikten gelmeye dayansa da sonunda iç çekip tableti kapatarak yanına bıraktı ve başını kaldırdı.
"Efendim çocuğum?"
"Annem bir şey dedi bana."
"Eee?"
"Ciddi misin?"
"Hangi konuda?"
"Ya baba!"
Bay Kim keyifle gülerek bacak bacak üstüne attı ve başını salladı.
"Ciddiyim tabii. Ara Namjoon'u gelsin."
"Baba, büyükannemle büyükbabam geliyor."
"Yani?"
"Kalplerine iner."
"Benim inmediyse onların da inmez."
"İyi de..."
Taehyung başını önüne eğip baş parmağının kenarındaki kalkan deriyle oynamaya başlayıp mırıldandı.
"Sana söylediğimde benimle bir hafta konuşmamıştın."
Bay Kim hafifçe yutkunup dizine yavaşça vurarak doğrulduktan sonra oturduğu yerden kalkıp kendini oğlunun yanına bıraktı ve sırtına birkaç kere vurduktan sonra vurduğu yeri sıvazladı.
"Bana eşcinsel olduğunu düşündüğünü ilk söylediğinde daha 16 yaşında yeniyetme bir delikanlıydın Taehyung. Takdir edersin ki ben senden daha çok korkmuştum ama eşcinsel olduğun için değil. Seni anlayamamaktan, sana destek olamama ihtimalimden korktum. Ben seni bebekken bir kere kaybetmenin eşiğinden döndüm ve sen bana toplum tarafından kabul edilmek şöyle dursun, çoğu kişinin buna bir hastalık gözüyle baktığı bir cinsel yönelime sahip olduğunu söyledin. Aklıma ilk gelen şeyler ya insanlar ona kötü bir şey der ya da yaparsa? Ya kendine zarar verirse? Ya bu baskı onu altında ezerse? oldu. Bir baba için bunun ne kadar zor olduğunu tahmin et. Seninle konuşamadım çünkü seni rahatlatacak sözleri daha kendime bile söyleyemiyordum ki, sana nasıl faydam dokunsun? Ama Namjoon'u yanında gördüğümde, birbirinize nasıl baktığınızı gördüğümde yıllardır içimi kemirip duran o korkunun yok olduğunu hissettim. Biliyorum, resmen birlikte değilsiniz belki ya da bunu henüz bana söyleyemiyorsunuz ama ben korkman gereken türde bir baba değilim oğlum. Küçüklükten beri her şeyini benimle paylaştın, yine devam et buna."
Taehyung arkasına dönüp gülümseyerek kendisini kollarında güvende hissettiği ilk adam olan babasının kollarına bıraktı yine kendini.
"Teşekkür ederim. Sen gerçekten bir insanın sahip olabileceği en mükemmel babasın."
"Ay kıskanıyorum ama en sevdiğim erkeklerim birbirine sevgi gösterirken dışlandım resmen!"
"Kim kimi dışlamış? Gel buraya kadın!"
Babası sırıtarak kollarından birini açınca annesi de aralarına sıkışıp ikisi de yanaklarını öperken gülümsedi.
"Eee, damadım yemeğe geliyor değil mi?"
Taehyung birden durularak iç çekti.
"Büyükbabam ikimizi de öldürür."
"Sen benim babama geri kafalı mı diyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Purple Hearts
FanfictionMor kalbini ellerimde hissettim. Seni sevmeme izin verir misin?