15

31 3 0
                                    

"Vay arkadaş, cidden bunun yüzünden mi ayrıldınız. Hiç de öyle bir kıza benzemiyordu."

"Ayrılıp ayrılmadıkları belli değil abi, Hyeji ben o kızlarla baş edemem demiş sadece."

"E bu ne demek Hyung? Sen bırakmadan ben gidiyorum demiş."

"Bence çok yanlış bir pencereden bakıyorsunuz. Hyeji Jungkook'u bırakmak isteyecek bir kız değil, sadece birazcık kalbi kırılmış. Jungkook'un yapması gereken ona minik bir sürpriz hazırlayıp gönlünü almak o kadar."

Masadaki altı kafa gecenin başından beri hiç gıkını çıkarmadan oturan Yoongi'ye döndü. Tam küs denemezdi ama planını değiştirttiği için Jin'e azıcık ucundan trip atıyordu. Jungkook bardağının dibindeki birayı kafaya dikip Yoongi'ye baktı.

"Ne yapabilirim ki? Yani ben aslında öyle romantik bir adam değilimdir içimden geldiği gibi davranırım ve böyle sürprizli jestli şeylerden de hiç anlamam."

"Neyse ki bizim gibi abilerin olduğu için şanslısın. Şey, en azından Yoongi ve benim gibi abilerin olduğu için. Diğer dördü daha kendi sorunlarını çözemiyor."

Hoseok tam bir şey demek için ağzını açınca Yoongi konuşmasına fırsat vermeden çocuğun ağzına sıcak balık kekini tıkınca çocuk anlamsız sesler çıkararak masanın ortasındaki soğuk su sürahisine uzandı. Yoongi ağzına attığı et parçasını yavaşça çiğnerken chopsticklerini Jungkook'a doğru salladı.

"Hyeji'yle yakınlarda kutlamanız gereken bir şey var mı?"

Jungkook düşünmeden cevap verdi.

"8 gün sonra doğum günü."

"Güzel. Sana bir beste vereceğim. Ona söz yazıp partlarını oluşturup koreografi hazırlamak için 8 günün var."

"Pardon ne? Kim?"

Jin soju bardağını bırakıp omuz silkti.

"Yoongi'yle ilk tanıştığımız zamanlar üzerinde çalıştığı bir beste vardı ama onu tamamlayamadı hiç. Melodisi çok güzel ama bir kısırlığı var o yüzden hiç tamamlayamadı. Besteyi sana verecek, sen de söz yazacaksın. Besteyi tamamlayacaksınız. İstersen bir koreografi hazırlayabilirsin ya da akustik bir şey olur, sakin sakin söylersin."

Yoongi başını sallayıp devam etti.

"Buradaki herkes şarkı söyleyebiliyor da. İstersen sana yardım da ederiz. Namjoon söz yazma konusunda iyidir, yardım eder. Ben zaten besteyi tamamlamana yardım edeceğim. Bence hoşuna gider. Birisi benim için böyle bir sürpriz hazırlasa mutlu olurdum."

Jin gülümseyip Yoongi'nin koluna girdi, yanağına bir öpücük kondurdu ve başını omzuna yaslayarak  çekti. Yoongi ona hala biraz kırgın olsa da bu hareketi o kadar içten ve doğaldı ki çocuk içindeki bütün yağların eriyiverdiğini hissetti ve o gece ilk defa Jin'in elini sıkıca tuttu. Dudaklarına götürüp sıcak bir öpücük kondurduğunda Jin'in başını kaldırıp ona baktığını gördü. Gözlerindeki bakıştan bu gecenin ikisi için de bayağı yorucu geçeceğini anlamıştı. Dikkatini dağıtan şey Jungkook'un sıkıntılı sesi oldu.

"Yani... Yapabilir miyim ki?"

Namjoon başını sallayıp Yoongi'ye destek oldu.

"Ben sana yardım ederim seve seve. Tae de yardımcı olur, değil mi sevgilim? Bakma böyle durduğuna, çok güzel söz yazar."

Tae yardımcı olabileceğinin sevinciyle başını sallayarak onayladı sevgilisini. Jimin ve Hoseok da desteklerini göstermek için hevesle muhabbete katıldılar.

Purple HeartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin