Kenarda durmuş Sherlock'u bekliyordun.
Ya da onu kesiyordun diyelim.
Ara sıra gözlerini telefonuna diksen bile bakışların ona doğru kaçıyordu hep.
Sen hala ona bakmaya devam ederken telefonun titrediğin de hızla gözlerini ondan çekerek gelen gereksiz mesaja baktın.
Daha sonra ise tekrar John ile konuşan Sherlock'a baktın.
İçinden sürekli bu kadar ne konuşuyorlar diye düşünüyordun.
Ama daha sonra ona böyle daha uzun bakabildiğini fark ettin.
Çünkü o yanındayken ona gözlerini dikip bakamıyordun.
Sen ona bakarken gözlerin onun saçlarından boynuna döndü.
İçinden gerçekten güzel olduğunu düşündün.
Resmen parlıyordu.
Beynin oraya yoğunlaşmışken Sherlock konuşmasını bitirmiş ve gözlerini sana doğru çevirip, senin durduğun yere doğru gelmeye başlamıştı.
Ama sen hala bakmaya devam ediyordun.
Son anda Sherlock'un senin tarafına geldiğini fark ettiğinde hızla gözlerini yere indirdin.
O sırada Sherlock yanına geldiğinde yavaşça sana yaklaşıp kulağına eğildi.
"Boynum sana her zaman açık..."
***
:\