Rujunu sürdükten sonra oturduğun masadan ayağa kalktın ve elbiseni kontrol ettin.
Mary ve John'un düğününe gitmek için hazırlanmıştın.
Tek başına gidecektin ama Sherlock'un teklifi üzerine beraber gitmeye karar verdiniz.
Aslında buna Sherlock'un teklifi demek yanlış olur, doğrusu Bayan Hudson'ın ısrarıydı.
Kapıdan çıkacağın sıra aklına cüzdanın geldi.
Hızla yatağının üstünden onu aldın ve kapıyı açarak odandan çıktın.
Salonda gördüğün kadarı ile Sherlock Bayan Hudson ile konuşuyordu.
Bayan Hudson'ın sana arkası dönüktü ve Sherlock'un önünü kapatıyordu.
Yavaş adımlar ile onlara doğru yürüdün ve Bayan Hudson'ın yanına geçtin.
"Ben hazırım."
Sherlock'un gözleri, senin gözlerini bulduktan sonra yavaşça bedenini süzmek adına bakışlarını aşağı indirdi.
Bayan Hudson seni fark ettiği anda gülümsedi.
"Ah tatlım ne kadar da güzel olmuşsun böyle!"
Ona doğru bakarak güldün ve teşekkür ettin.
"Biliyor musun Sherlock gençken bende Y/N kadar güzeldim."
Sherlock, Bayan Hudson'ın dediğini umursamadan bakmaya devam etti sana.
Çünkü ona göre kimse senden daha güzel olamazdı o an...
***
sad but true 😅
Sınav haftanın başlıyor.Bu benden kıyak olsun.
Belki hafta içleri bir kaç bölüm atarım.
Neys bay.
Şans dileyin bana<8