Sen heyecan ile yeni görüşmeye başladığın çocuğa bir şeyler yazarken içeri Sherlock girer.
Sen biraz fazla hızlı yazdığın için Sherlock da merak eder ve bakar.
"Kim o?"
Sen onun sesini duyunca hızla laptobunu hızla kapatırsın.
"Ne, hayır. Kimse o, kimse. Evet."
Hızla oturduğun yerden kalkar, laptobunu ve bir kaç eşyanı daha alarak Sherlock'a bir şey çaktırmadan odana geçmeye çalışırsın.
Ama Sherlock kendi elindekileri hızla masaya koyar ve önünü keser.
"Benden, bir şey mi saklıyorsun?"
Sorduğu soru karşısında savunmasız kalırsın.
"Ne hayır tabiki de. Saçmalama."
Sherlock sana iyice yaklaşır ve gözlerini kısarak bakar.
"Emin misin?"
Hafif hafif sinirlenmeseydi başlamıştın sende.
"Ne öğrenmeye çalışıyorsun Sherlock?"
Senin ise bu soruna karşılık Sherlock yavaşça geriledi.
"Sadece bu akşam o Jacob denen çocukla değilde benimle yemek yemek ister misin diye merak etmiştim."
Sen tekrardan bu soru karşısında afalladın.
"Şey..."
Sherlock yiyeceğini almış çoktan yemeye devam ediyordu.
"Ne, hayır mı?"
Hızla fırladın.
"Evet, yani hayır. Yani evet gelirim!"
Sherlock sana tekrar döner.
"Peki akşama saat 6 da hazır ol."
Tam tamam diyecekken duraksadın.
"Neden 6?"
Sherlock sana kısa bir bakış attı.
"Erken buluşup karnımızı doyurmamız gerek, çünkü ikimizin de gece halletmesi gereken bir iş var."
Bunu dedikten sonra sana bir göz kırptı.
Sen ne demek istediğini anladığında elinde olan kalemi hızla ona fırlattın.
Sherlock ise kahkahalar atmaya başladı.
***
Bu da bok gibi oldu.Sevgiler saygılar...