"Miyuki? Akşam seni kaçta alayım?"
"8 gibi olabilir."
"Pekala, görüşürüz o zaman." Toshio göz kırptı ve gitti.
Tomiko beni dürtüp duruyordu.
"Hayırdır? Sizin işler iyi gidiyor gibi." Kıkırdadı.
"Saçmalama. Sadece bana çok iyi davranıyor."
Ichimaru Basım Yayım Şirketi'nin sahibinin -yani Ichimaru'nun babasının- doğum günüydü. Bu yüzden akşam bir davet vardı. Çalışan herkes, yazarlar ve pek çok ünlü insan orada olacaktı. Ve tabii ki Ichimaru.
Onu ağlarken uyuyakaldığımdan beri görmemiştim. Yaklaşık bir hafta olmuştu.
Tomiko bizim evin önünde durdu. Tam görüşürüz diyecektim ki..
"Sana birşey sormak istiyorum Mami. Biz iş arkadaşıyız ama, sonuçta arkadaşız. Bu yüzden utanmana gerek yok.. Hoşlandığın biri var mı?"
Yüz ifadesi ciddiydi. Kendini sıkıyor gibiydi. Yüzüme bakmıyordu.
"Evet.. Biraz karmaşık. K-kim olduğunu mu bilmek istiyorsun?" Bu cevaplayamayacağım bir soruydu.
Kafasını hayır olarak salladı. Yüzü üzgün görünüyordu.
"H-hayır. Sadece..." Ağlamaya başladı. "Artık... artık... söylemezsem arkadaşlığımız zarar görecek."
Bana baktı. "D-daha fazla rol yapamıyorum... Hakkımda yanlış düşünmeni de istemiyorum.."
Gözlerini sildi. "Ama senin iyiliğini istiyorum."
Dediklerinden tek bir şey anlayabilmiştim.
"B-ben Toshio'yu sevmiyorum! Sevdiğim kişi... O-o çok farklı birisi! Ve herşey karmakarışık!"
Şaşkınlıkla ona sarıldım. Demek bunca zamandır Toshio'yu seviyordu ve benden saklamıştı. Toshio ile aramda olanları bildiği halde...
"Nasıl anladın.. Mami! O seni gerçekten seviyor!" Hüngür hüngür ağlıyordu.
"Şş, hadi. Eve gidelim."
Gözlerini silerken tamam anlamında başını salladı.
İkimize kahve yaptım. Hazırlanmak için biraz daha vakit vardı.
"Toshio benim için özel biri. Ama ona karşı o denli hisler beslemiyorum. Zor anlarımda yanımda oldu. Ona pek çok şey borçluyum. Hissettiklerim sadece minnet. Peki neden söylemedin bana? Ne zamandan beri ona böyle hisler besliyorsun?"
Kahvesinden küçük bir yudum aldı.
"Seninde ondan hoşlandığını düşündüm. Bu yüzden.. ikinizin arasına girmemek için birşey demedim. Bu çok utanç verici ama daha ilk tanıştığımız günden beri onu düşünüp durdum."
Başımı hayır anlamında salladım. Ichimaru'yu daha tanışmadan önce rüyamda beni öperken görmüştüm! Bu yüzden bana gayet normal gözükmüştü.
"Peki, ilgisini çekmek için birşey yapmadın mı?"
Dahada utanmıştı. "Dedim ya..."
Ellerimi birbirine çarpıştırdım.
"Tamam o zaman! Bugün Toshio'nun ilgisini çekmen için elimizden geleni yapalım!"
Tomiko umutsuz bir şekilde başını eğdi. "Mami! O seni seviyor."
"Bana sadece çıkma teklifi etti. Ve onu bir kere reddettim zaten. Sadece arkadaşız!"
Başını hayır anlamında salladı.
"To - mi - ko! Böyle yapmaya devam edersen ondan sadece hoşlandığını düşüneceğim!"
Endişeli bir şekilde bana baktı.
"Madem öyle, hadi seni süsleyelim!"
Tomiko'ya toz pembe üst ve mini siyah etek giydirdim. Sade bir makyaj yaptıktan sonra hazırdı. Bense siyah dantelli bir elbise giymiştim. Hazırlanmamız iki saat sürmüştü ve saat 8 olmuştu.
(Multimedia: Tomiko)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE SURVIVE (Türkçe)
Teen Fiction"Bak.. Küçük duruyor olabilirim ama 26 yaşındayım. Sense sadece üniversitelisin... Kaç yasindasin? 20 falan mi?" Eğdiği kafasını kaldırdı. Kısa sürede ona bu denli hisler beslemem kötü iken yakışıklılığı her şeyi dahada zorlaştırıyordu. "Birbirimi...