Eve geldiğimde yakışıklim beni bekliyordu.
"Sora!"
Iki yıldır benimle beraber olan Shiba cinsi köpeğimdi bahsettigim Sora. En yakın dostumdu. Çok sadık ve anlayışlı bir köpekti. Üzgün olduğum zaman beni neselendirmek için havlardi. Canim benim..
Biraz atıştırdim. Genelde dışarıda yemek yerim. Sora ile yuruyus yaparken onunda durabilecegi lokantalarda yada cafelerde. Bulaşık ile uğraşacak tipte degilim. Zaten evimin üç önemli özelliği vardi:
Üst katlarda başkalarının oturmasina rağmen bahcenin bir kisminin bana ait olması,
küçük olması ve bok götürüyor olması.
Sora'nin günlük yürüyüşü ve wc ihtiyacı için mahallede yürüyüşe çıktık. Nedenini bilmediğim bir şekilde kendimi iki saat önce bulunduğum yerde buldum. Oğlan yine kızlar ile oturuyordu. İş yoktu sanırım. Sora'yi cekistiriyordum ama inatla ağacın altını kokluyordu. İster istemez ona baktım.
Bana bakıyordu.
Sora birden cekistirdi. Şaşkınlığımı bastiramadim.
"SORA! Yavaş ol!"
Kafami tekrar çevirdim. Hala bize bakıyordu. Hayır. . Şaşkın bir şekilde Sora'ya bakıyordu.
Sora'dan daha az çekici olduğuma inanamıyorum...
İçimdeki anlayamadıgim ilgi çekme isteği de neydi? Neden bana bakmasını istiyordum ki?
Sora yi cekistirdim ve evimize döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE SURVIVE (Türkçe)
Fiksi Remaja"Bak.. Küçük duruyor olabilirim ama 26 yaşındayım. Sense sadece üniversitelisin... Kaç yasindasin? 20 falan mi?" Eğdiği kafasını kaldırdı. Kısa sürede ona bu denli hisler beslemem kötü iken yakışıklılığı her şeyi dahada zorlaştırıyordu. "Birbirimi...