Alarm sesi olmadan uyanmak! Tek tatil günüm olan Pazardi bugün. Yanımda uyuyan Sorayi oksadim ve öptüm. Pazar günleri hariç beni hergun o kaldırır. Ustume koşu taytimi ve polarımı giydim. Sora ise kahvaltısını yapmış gibiydi. Beklemeden dışarı çıktık. Bugünkü kahvaltım kruvasan ve siyah çaydı.
Yürüyüşümüze devam etmek için oturduğumuz parktan kalktik.
Eve doğru gidiyorduk.
Mahalle bomboştu. Önümüzdeki adam hariç.
Önümüzdeki adam...
Gözlerimi avusturmak icin Sora'nin tasmasını bırakmıştım. Sora koşmaya başladı. Adama doğru gidiyordu. İçimden o adamın O olmaması için dua ettim. Köpeğin havlamasina dönünce yüzünü gördüm. O'ydu...
Gülümsedi ve Sora'nin başını okşadi. Köpek adamdan hoşnut kalmış gibiydi. Sevmesine izin verdi. Dönüp bana baktı.
"Günaydın." dedi yumuşak bir ses tonu ile.
Hızlı adımlarla yanlarına gittim.
"Günaydın. Kusura bakmayin biraz heyecanlı bir köpektir."
"Önemli değil. Çok sevimli bir köpeğiniz var." Gülümsedi.
Şaka mıydı bu? Daha bugün beni rüyamda öpen adam ile konuşuyordum.
Bende gülümsedim ve Sora'yi okşadım. Tasmasindan tuttum. Sevmeyi bırakınca konuştum.
"O zaman iyi günler. " Son kez yüzüne baktım.
Aynı istikamette yürüyorduk ama o durmuş gibiydi.
"Imm şey! " diye bağırdı. Şaşırmıştım. Ona döndüm ama bana çoktan yetişmişti.
"Geçen gün Bayan Tomiko ile kuaföre gelmiştiniz değil mi?"
"Evet." O kadar kız arasında beni aklında tutması şaşırtıcı idi.
"Ben Tetsu Ichimaru (içimaru). Tanıştığımıza memnun oldum. " Gülümsedi.
"Mami Miyuki." Yüzüne bakamadım. Sora'nin tasmasini elime doladim.
"Ee, şey seni rahatsız ettiysem.."
Hayırrr!
"Ah, Hayır hayır alakası yok."
Sadece rüyamda beni öpmüş biriyle tanışırken utanmistim.
"Pekala o zaman rahatladım. Sizde Bayan Tomiko gibi editörsunuz sanırım."
"Ah evet ayni yerde çalışıyoruz."
"Bende kitaplar ve edebiyatla ilgileniyorum. Manga bile okurum. Okumayı seviyorum."
Ortak bir yönümüz olması beni sevindirmisti. Ona baktım. Gökyüzüne bakarak gülümsüyordu. Rüyamdakinden farkli olarak daha toy bir ifadesi vardi. Boyu bu kadar uzun olmasa yaşı hakkında daha farklı konuşurdum herhalde. Yüzünü bana döndürdü. Utancimdan hemen kafamı çevirdim. Allah aşkına ne yapıyordum ben?? Liseli falan mıyım?
Amaçsızca yürüyor olmalıydı. Çünkü ben eve doğru gidiyordum. Saat daha 10du.
"Ben manga okumayali çok oldu. Özellikle shoujo manga (genç kız mangası). Gerçek dünyada öyle şeyler yaşayamayacağımı anlayınca bırakmıştım." Gülümsemeye çalıştım. Eski acı anıları hatırlamanin bir anlamı yoktu.
Güldü. " Sanki yaşlı bir teyze gibi konusuyorsun."
Yüzüm dahada kızarmısti. Bende güldüm. "Biraz yaşlandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE SURVIVE (Türkçe)
Teen Fiction"Bak.. Küçük duruyor olabilirim ama 26 yaşındayım. Sense sadece üniversitelisin... Kaç yasindasin? 20 falan mi?" Eğdiği kafasını kaldırdı. Kısa sürede ona bu denli hisler beslemem kötü iken yakışıklılığı her şeyi dahada zorlaştırıyordu. "Birbirimi...
