Yavaş yavaş finale doğru gidiyoruz :3 Çok okunmadigi icin yavaş yavaş bitirmeye karar verdim.
Aradan 2 yıl geçti. Tetsu ve Mami birbirini o zamandan beri görmedi. Çünkü Tetsu okumaya başka bir şehirde devam etti. Mami ise hayatına devam etmeye çalıştı. Bakalım bundan sonra neler olacak :3 *yazar barış ifadesi yapar ve kaçar*
(Multimedia: Mami Miyuki.)
"Neden beni görmeye geliyorsun?"
Omuz silktim. "Abimsin sonuçta."
Parmaklarını saçlarının arasına daldırdı. "Hapiste olmam hoşuna gidiyor değil mi? Pişman olduğumu görmen. Bu yüzden geliyorsun."
Diğer tutukluların bulunduğu tarafa bakarken başımı hayır anlamında salladım. "Sen akıllı bir adamdın. Ne olduda o hale geldin merak ediyorum."
"Annemi merak etmiyor musun?" Sesinde öfke vardı.
Yine omuz silktim ve güldüm. "O sadece seni severdi Sato."
Kaşlarını çattı. "Saçmalama. Bir ara ziyaret et."
Kıkırdadım. "Emredersin. Hapise girmeyerek ona iyilik edebilirdin."
"Beni buradan çıkartabilirsin."
"Adalete herşeyden çok önem veririm."
"Birdaha öyle birşey yapmayacağımı biliyorsun. Sana zarar vermeyeceğim."
Gülümsedim. "Bak bu beni rahatlattı. (Elimi omzuna koydum.) Yinede burada kalmak zorundasın."
Zil çaldı. Ayrılık vaktiydi.
___________________________________________________________
O günden beri pek çok şey değişmişti. İlk defa birine aşık olmuştum ve en önemliside ölümden dönmüştüm. Ama babamın hatrına Sato'yu görmeye gidiyordum. İşime hala aynı yerde devam ediyordum. Ichimaru başka şehre gitmemiş olsaydı büyük ihtimalle istifa ederdim.
Telefonum çalıyordu.
"Ma-mi! Kaç kere aradım seni haberin var mı?? Merak ettim seni."
Tomiko tarafından azar yiyordum.
"Gomen. Ee ne için aramıştın?"
"Gelmeyecek misin? Bu akşam.."
Bugün Baba Ichimaru'nun evlilik günüydü. Tetsu'nun annesi ve babası tekrar evleniyorlardı.
"Bilmiyorum. Oda orada olacak değil mi?"
"2 yıl oldu Mami. Herşey değişti. Üniversiteden mezun olmuştur hatta, değil mi? Bence gelmekten zarar gelmez. Hem sonra pişman olabilirsin. Ayrıca Ichimaru Bey seni özellikle çağırdı. Ayıp olur."
"Biliyorum,haklısın. Tamam geleceğim."
Hazırlandıktan sonra Toshio ve Tomiko beni evin önünden aldı. Tomiko ve Toshio'ya gelirsek yavas yavas sevgili olmaya başlamışlardı. Tomiko çok mutluydu ve bozulmasını istemiyordum. Ama Toshio'ya güvenemiyordum. Gerçi hiçbir erkeğe güvenemiyordum.
Düğün otelde yapılacaktı. 2 yıl önceki davette olduğu gibi yine üçümüz fotoğraf çekilmiştik.
Hertaraf beyazdı ve pembe Sakuralar ile süslenmişti. Etraf çok hoş gözüküyordu.
Büyük bir alkış eşliğinde gelin ve damat sonunda gözüktüler.
Tetsu'nun annesi... Nefes kesiciydi. Japon olmasina rağmen saçları sapsarı idi. Olması gerekenden daha yaşlı gözüküyordu ama mutluluğu gözlerine yansımıştı. Yanakları pespembeydi. Aklıma Tetsu'nun annesi hakkında anlattıkları gelince onlar adına mutlu olmuştum.
Sıra çiçeği fırlatmaya gelmişti. Tomiko'nun da beni iteklemesiyle bekar kız ordusunun içine dalmıştık ve ön saflarda yer alıyordum.
Anne Ichimaru arkasına döndü ve çiçeği fırlattı.
Ne? Bişey bana doğru yaklaşıyordu.
Çiçek doğruca kafama çarptı ve yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE SURVIVE (Türkçe)
Teen Fiction"Bak.. Küçük duruyor olabilirim ama 26 yaşındayım. Sense sadece üniversitelisin... Kaç yasindasin? 20 falan mi?" Eğdiği kafasını kaldırdı. Kısa sürede ona bu denli hisler beslemem kötü iken yakışıklılığı her şeyi dahada zorlaştırıyordu. "Birbirimi...