O kadar arkadaşımın arasında kötü durumda olduğumu anlayabilecek tek kişi Görkem mi yani? Kimse nasıl olduğumu sormazken sadece bir kere gördüğüm çocuk mu soruyor. Temmuz bile bana sorma zahmeti göstermezken, Görkem neden Melisa'ya sormak yerine bana soruyor ?
Kime: Görkem
İyiyim Görkem, sen nasılsın ?
Kimden : Melisa
Mete iki yıldır Defne'ye aşıkmış. Defne nerede ? Mesajlarıma cevap vermiyor.
Evet,Defne'den de haberleri yok. Mete kimdi ya ?
Kime: Melisa
Mete kimdi ?
Defne konusunda ısrar etmedikleri sürece bilgi vermeme gerek yoktu. Arkadaşım kimsenin bilmesini istemiyorsa, kimsenin bilmesine gerek yoktu.
Kimden : Görkem
Ben de iyiyim. Sen iyi olduğuna emin misin ? Eğer konuşmak istersen size gelebilirim. Böyle durumlarda konuşmak insanı rahatlatır.
Konuşacak biri fena olmazdı aslında ama en yakınlarıma bile anlatamazken güvenmediğim biriyle dertlerimi paylaşamam.
Kime : Görkem
Teşekkür ederim Görkem ama konuşacak bir şey yok.
Kimden : Melisa
Defne'nin Bodrum 'da tanıştığı çocuk vardı ya. Sonra çocuk buraya taşınmıştı o işte.
Defne'ye aşık olmasına şaşırmadım. Defne'yi seven çok kişi vardı ama Deniz'e olan aşkından kimseye yüz vermiyordu. Bu da onu ulaşılmaz kılıp onu daha ilgi çekici yapıyordu. Mete'nin de böyle olduğunu biliyordum ama şimdi itiraf etmesine şaşırdım .
Kime : Melisa
Sen nereden öğrendin?
Kimden : Melisa
Kaynaklarımı ifşa edemem Kumsal.
Ah, evet.
Kimden : Kedicik
Seninle neden konuşmadığını bilmiyorum ama ona bu kadar tepki gösterme Kumsal. Seni düşündüğünü biliyorsun.
Kime : Kedicik
Hayır, bilmiyorum Defne. Belki de benden sıkılmıştır.
Kimden: Bay Ukala
Kapıya çık.
Kapıya mı ? Tabi ki çıkmayacağım. O gelip beni alsın. Üzerime siyah dizlerimin bir karış yukarısında biten bir dar bir etek ve göbeği açıkta bırakan salaş bir tişört giydim. Saçlarım dalgalı olduğu için elimle hafif düzelttim ve hafif makyaj yaptıktan sonra hazır olduğumu hissettim. Hafif topuklu siyah ayakkabılarımı giyerken kapı açıldı ve bakışlarımı o yöne çevirdim. Temmuz 'un bu kadar erken gelmesine şaşırdım. Bana şaşkınca baktı ve konuşmaya başladı. "İki saattir seni bekliyorum, neden gelmiyorsun? "
"Nereden bilebilirim beklediğini ? " dedim mesajdan haberim yokmuş gibi. "Sana mesaj attım Kumsal." Diğer ayakkabımı da giydikten sonra ayağa kalktım ve onun karşısına geçtim. "Görmedim, ayrıca seninle gelemem. İşlerim var."
"Ne işin var Kumsal? Evden tek başına çıkabileceğini mi düşünüyorsun? "
Sesli bir şekilde üfledim ve arkamı dönüp çalışma masamın yanındaki sandalyeye oturdum ve bacak bacak üstüne attım. Arkama yaslandıktan sonra ona baktım. "Buğra ile çıkabileceğimi düşünüyorum. "
"Saçmalama Kumsal. Hani onu sevmiyordun ? Sevmediğin biriyle nasıl çıkabilirsin! Ben seni düşünürken sen Buğra'yı mı düşünüyorsun ? Kumsal, sana senden hoşlandığımı söylemiştim. Bunu nasıl yaparsın? "
Buğra ile çıkacağımı mı düşündü? Bu çocuk da salaklaştı. Ah inanmıyorum. Onun bu haline kahkaha attım ve sözleri aklıma gelince durakladım. Sana senden hoşlandığımı söylemiştim.
Kalbimde ve aklımda sadece sen varsın.
Bunlar gerçek miydi ? Kalp atışlarım hızlanmaya başladığında konuyu Buğra tarafına çekip konuşmaya başladım.
- Buğra ile dışarı çıkabileceğimi düşünüyorum.
Şaşkınlıkla ağzı açılırken gözlerini kırpıştırdı. "Buğra ile değil, benimle çıkıyorsun küçük hanım. " dedi ve beni bileğimden tuttuğu gibi dışarı çıkarmaya başladı. Ne çantamı ne de telefonumu alabilmiştim. Temmuz 'un arabasına bindiğimizde arkamızdan Kaan, Mert, Meltem ve Kayra da geldi. Sahil kenarında arabadan indiğimizde onlar etrafı kolaçan ederken biz de Temmuz ile banka oturmuştur. Denizin kokusunu içime çekerken gözlerimi kapattım ve dalgaların sesini dinlemeye başladım.
-İlk görüşte aşka inanır mısın Kumsal ?
-Ben aşka inanmıyorum Temmuz.
Aşka inanmayıp aşkın hayalini kuruyorum. Ne mantıklı.
-Hiç aşık olmadın mı yani?
-Aşkın varlığını kabul ederek cevaplıyorum: İnsan sadece bir kere aşık olabilir.
-Eskiden aşka inanmazdım ama seni gördüğümde tüm fikirlerim değişti. İlk başlarda bunun aşk olduğunu sanmıyordum ama günler geçtikçe sana daha çok bağlandım. Ve artık biliyorum. Ben sana aşık oldum Kumsal.
Ona ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Ona inanmak istiyordum ama her ne kadar sevgilim olmasını istediğimi söylesem de istemiyordum. İstesem zaten şimdiye kadar yüzlerce sevgilim olurdu. Ben aşık olduğum kişiyle sevgili olmak istiyordum ve o kişiyle ömrümü paylaşmak istiyordum. Temmuz'a olan hislerimden emin değildim. Bu yüzden ona hislerimden bahsedemezdim. Onun nasıl bu kadar kolay bir şeklide aşık olduğunu kendine itiraf ettiğini anlamıyordum. Nasıl aşık olduğunu anlamıştı ki ? Daha önceden de aşık olmuş muydu ?
-Daha önceden başka birine de aşık olmuş muydun?
Bunu sorduğuma inanamaz şekilde bana baktı ve "Hayır, ilk kez aşık oluyorum." diye cevapladı.
-Aşık olduğunu nasıl bu kadar kolay anladın?
- Aşkın hiçbir yanı kolay değil Kumsal. Yanında benden başkasını görmeye dayanamıyorum.Bir erkeğin sana dokunmasına dayanamıyorum. Ben sana dokunmaya bile kıyamıyorum. Öyle narinsin ki ve bir o kadar güçlü. Seni kollarımın arasında saklamak istiyorum, seni tüm kötülüklerden korumak. Ben seni gücümle korumaya çalışırken senin gücüne hayran kalıyorum. O kadar güzelsin ki seni benden başkası görmesin istiyorum. Hep yanımda ol istiyorum. Her şeyi birlikte yaşayalım istiyorum. Seninle nefes almak istiyorum ve sen bana nefes oluyorsun.
- Sana aşık oldum Temmuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMSAL
Roman d'amourKumsal ve Temmuz başta olmak üzere Defne,Deniz,Derin,Murat ve diğerleri... Arkadaşlar,aşıklar,hayatlarının en güzel yaşlarında bakalım onları hangi olaylar bekliyor.. *** En çok hayali kurulan yaştır on sekiz. Bu kuralı kimin seçtiği bilinmezken ve...