İşte karşımdaydı. Hayatımın en büyük kahramanı, en sevdiğim adam, en güvendiğim adam, babam. Temmuz'un elimi tutan elinden güç alıyordum ve heyecanım arttıkça elini daha da çok sıkıyordum. Kapıdan girdiğimizde herkesi perişan bir halde gördüğümde içim burkuldu. Annem koşarak yanıma gelip bana sarıldığında ben de elimi Temmuz'dan çekip anneme sarıldım ve gözyaşlarım yine beni yüzüstü bırakıp firar etti. Mert de gelip bize sarıldı ve ardından babam geldiğinde kendimi çektim ve Temmuz'un elini tuttum. O da güven verircesine elimi sıktığında gözlerimi ona çevirdim ve buruk bir gülümseme gönderdim. "Tamam, iyiyim ben."diyip koltuğa Temmuz ile oturdum. Babamın yüzüne bakamıyordum.
Eve döndüğümü duyan arkadaşlarım da geldikten sonra Engin de eve girdi ve "Kumsal, seni çok merak ettim. İyi misin? " Diye endişeli bir şekilde sorup kollarını bana sardı. Kollarımı ona sarmak içimden gelmemişti. Kime güveneceğimş bilmiyordum. Kulağıma " Lütfen, babanla konuşma. " diye fısıldadıktan sonra kollarını çekti ve karşıma oturdu. Ben de yerime geçtikten sonra yüzümü Temmuz'un boynuna sakladım ve kollarımı ona sardım o da kollarını bana sarıp beni kendine daha çok çekti ve saçlarıma bir öpücük kondurduktan sonra "Her şey geçecek meleğim. " diye fısıldadı.
****
Dün hiçbir şey konuşamamıştım ve kimsenin yüzüne bakamıyordum. Bu çok ağır bir yüktü ve bunu paylaşmam gerekiyordu. Engin bunu söylememem gerektiğini söyledikten sonra zaten az olan cesaretim daha küçük parçalara bölünmüştü.
Yine yanımda korumaların yatacağını söylediklerinde reddetmiş ve Temmuz ile aynı odada yatmıştım. Aynı yatakta yatmasak da aynı odada olmamız bile beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Birbirimizi izleyerek uyuya kalmıştık ve bu gerçekten çok güzeldi. Bu durumdayken bile onun sayesinde moralim yerine geliyor kısa süreliğine olsa da babamı ve her şeyi unutuyordum.
Gözlerimi açtığımda yatağımın başında yere oturmuş ve beni izleyen Temmuz ile karşılaşmıştım.
"İki gündür güne seninle başlıyorum ve bu ben de bağımlılık yapıyor. " Dedikten sonra burnuma öpücük kondurmuş ve "Hadi bakalım, uykucu. Daha yapacak çok işimiz var." dedikten sonra odadan çıkmıştı. Hazırlanıp aşağıya indiğimde ise elimden tutup beni dışarı çıkarmış ve buraya getirmişti. Duygularımızı itiraf ettiğimiz banka oturuyor ve denizi izliyorduk şimdi.
" Senin kaçırıldığını söylediklerinde ... " Derin bir nefes aldı. " Nefesim kesilmiş gibi hissettim. Sanki sen benim nefesimdin ve nefesimi elimden almışlardı. Senin başına gelebilecekleri düşündükçe her yeri yıkıyor, ve parçalıyordum. Tamamen kontrolümü kaybetmiş gibi hissediyordum. "
Temmuz'un itirafları beni şaşırtıyordu. Bu kadar açık sözlü olacağını beklemiyordum.
"Sonra ipuçlarını birleştirdiğimde o evde olabileğini tahmin ettim ve adamlarımla oraya geldim. O kadar heyecanlıydım ki seni görebileceğim için ve o kadar korkuyordum ki seni ne halde göreceğimi bilmediğim için. "
" Sana fiziksel olarak zarar vermeseler de zarar verdiklerini biliyorum Kumsalı Sana verdikleri zararın da bizi ayrı bıraktıkları günlerin de hesabını verecekler. "
- Bir suçları yok, Temmuz. Her şey... Engin'in ailesinin katili için yapılmış.
- Suçları çok Kumsal. Kimse benim sevdiğim kızı bu işlere alet edemez. Engin seni bu kadar çok seviyorsa neden seni kullandı ?
-Engin bana zarar vermek istemez. İstemez değil mi ?
Umutla ona baktığımda gözlerinde anlamını çözemediğim bir ifade oluştu ve ardından ellerimi tutup dudaklarına götürdü ve avuçlarındaki ellerimi öptükten sonra geri indirdi.
-Bilmiyorum Kumsal ama kimseye çok güvenip hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. Gerekirse bana bile güvenme. Gözlerinde şimdi gördüğüm hayal kırıklığını bir daha görmek istemiyorum.
Başımı aşağı yukarı salladığımda başını yana eğip gülümsedi, onun bu haline benim de dudaklarım kıvrılırken bana biraz daha yaklaştı ve dudağımın kenarına minik bir öpücük kondurdu. Bu beni gülümsetirken geri çekildi.
Elimden tutup beni kaldırdığında anlamazca ona baktım. " Soru sormak yok, bugün benimsin." dediğinde gülümsedim ve olumlu anlamda başımı salladım. Bu onu gülümsetirken arabaya doğru ilerledi ve kapımı açtıktan sonra oturmamı bekledi arsından kapımı kapatıp kendi tarafına geçti. Arabayı çalıştırdıktan sonra bana baktı, gülümseyip önüne döndü. Gülüşünde kelimenin tam anlamıyla eridim.
Beni karşılaştığımız kafeye getirdiğinde " Anılarımızı mı tazeliyoruz? " Diye sorduğumda gülümeseyek " Olabilir, ama bence dün sabahta takılı kalabiliriz." dediğinde kızararak arabadan indim ve onu beklemeden kafeye girdim. Geçen seferki masaya oturduğumda menüyü incelemeye başladım. Sadece gözlerimi dolaştırıyordum. Utançtan ne okuduğumu bile bilmiyordum. O da masaya gelip oturduğunda garsonu çağırdı ve siparişleri verdi.
" Utanman hoşuma gidiyor ama gözlerime bakmadığın zamanlarda deliriyorum. " dediğinde gözlerine baktım ve "İşte böyle. " diyip güldüğünde ben de güldüm.
Yine de babam aklımdan çıkmıyordu. Babam aklıma geldiğinde yine gülüşüm donuklaştı. Kahvaltı yaptıktan sonra arabaya bindik ve Temmuz sürmeye başladı. "Nereye gidiyoruz?" Diye sorduğumda bakışlarını bana çevirdi ve cevap vermeden yola bakmaya devam etti. "Söylemeyecek misin ?" Olumsuz anlamda kafasını salladı. Oflayıp başımı cama çevirdim ve camın yansımasından Temmuz'u izlemeye başladım. Benim tarafıma baktığında yansımasında gözlerimiz buluştu ve gülümsedi. Bu beni de gülümsetti.
" Lunapaaarkk " diye ellerimi çırptığımda gülümseyerek arabadan indi ve ben de inip onun yanına gittim. Elimi tuttu ve hızlı adımlarla lunaparka ilerlemeye başladı.
" Aşkım hadi gel önce korku tüneline girelim.". Diyerek elimden çekiştirdiğinde "aşkım" kelimesinin etkisinde peşinden ilerliyordum. Bana aşkım demişti.
- Ne ? Korku tüneli mi ? Temmuz ben hayatta girmem oraya. Hayır çekmesene elimden. Bırak ben geri dönüyorum. Ya çek diyorum elini.
Elimi daha da sıkarak korku tünelinin olduğu yere geldik ve beni zorla oraya soktu. Ben böyle şeylerden çok korkardım ve bu yüzden korku tüneline hiç girmemiştim.
Görevli gelip kolu indirdiğinde kollarımı Temmuz'un boynuna sardım ve başımı omzuna yasladım. Bu şekilde sadece onun boynunu görüyordum. Bir şey görmeyince korkmazdım herhalde.
Hareket ettikten sonra gelen sesler gerçekten ürkütücüydü. Temmuz da bu halime sadece gülüyordu. Tekrar bir ses geldiğinde çığlık atıp gözlerimi yumdum.
- Kumsal, seni bir daha duyamayacağım ama en kötüsü son duyduğum sesin senin çığlıkların olması.
-Temmuz ya sana binmeyelim demiştim. Beni korkutmak hoşuna mı gidiyor.
- Her korktuğunda böyle bana sarılacaksan niye hoşuma gitmesin ki güzelim.
Omzunu yumruklayıp boynundan çekildim. Önüme döndüğümde karşıma çıkan iskeletle çığlığı basmam bir oldu.
- Temmuuuuzz , aaaaa.
Kahkaha atarak beni kendine çekip çenesini başıma yasladı. Gerçekten çok korkmuştum.
-Bu gece senin yüzünden uyuyamayacağım.
-Biliyorum beni düşünmekten uyuyamıyorsun.
Omzuna tekrar yumruk attıktan sonra tekrar önüme döndüm. Tünelden çıktığımızda onu beklemeden yürümeye başladım. Peşimden koşmasını beklemiştim ama onun bir adamı benim beş adımıma eşdeğer olunca kolaylıkla yetişti.
Elimden tutup beni kendine çevirdiğinde bakışlarımı yere çevirdim. Çenemden tutup başımı kaldırdığında gözlerine baktım, anlamını anlayamadığım bir bakışla bana bakıyordu. Yüzlerimizi yaklaştırıp burnuma bir öpücük kondurdu ve uzaklaşmadan konuşmaya başladı. " Benden uzak durma , Kumsal. Yanımda korkma. Sadece benim yanımda huzurlu ol sadece bana sığın." dediğinde ağzım şaşkınlıktan açılmıştı. Temmuz her zaman açık sözlü olsa da ben her seferinde şaşırıyordum. Başını biraz eğip dudaklarını dudaklarıma hizaladı. Onun nefesi dudaklarıma çarparken nefesimi tuttum. Kalbim yerinden çıkacak gibi attığında elini kalbimin üzerine koydu ve dudaklarımın üstüne konuştu. "Bu kalp sadece benim için bu kadar hızlı atsın." konuşurken dudaklarımız birbine çarpıyordu. Daha fazla uzatmadı ve dudaklarımızı birbirine kenetledi. Beni öpmeye başladığında belli belirsiz karşılık vermeye çalıştım. Bu onu gülümsetirken beni daha çok utandırmıştı. Utandığımı anladığında beni kendine çekti ve öpüşlerini hızlandırdı. Tekrar karşılık verdiğimde gülümsedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup geri çekildi. Bu ikinci öpüşmemizdi ve ilk seferdeki kadar heyecanlanmıştım. Sanırım bunun nedeni öpüştüğüm kişinin Temmuz olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMSAL
RomanceKumsal ve Temmuz başta olmak üzere Defne,Deniz,Derin,Murat ve diğerleri... Arkadaşlar,aşıklar,hayatlarının en güzel yaşlarında bakalım onları hangi olaylar bekliyor.. *** En çok hayali kurulan yaştır on sekiz. Bu kuralı kimin seçtiği bilinmezken ve...