16

12.6K 714 158
                                    

Medya: Kali Uchis - Telepatia (slowed and reverb)

Aynı gecenin devamı

Levent

Yanıma geldiğinde ayağa kalkmaya niyetlenmiştim ama o ani bir hareketle kucağıma oturduğunda donup kalmıştım, ne yapıyordu bu?

Bir an Bora'nın ne kadar sarhoş olduğunu tahmin etmeye çalıştım, neredeyse hiç içmemişti ama Kenan itinin verdiği içki denklemi bozuyordu. Bu da olabilecekleri tahmin edilemez kılıyordu.

Bu bir iki saniyelik duraksama kasılan tek kişinin ben olduğumu anlamama yetmişti, çünkü Bora hiçte tanıdığım Bora'ya benzemiyordu.

Bu, tamamen içkiden dolayı mıydı?

Hala şokla donakalmışken Bora uzanıp dudaklarıma yapışmıştı, ama hareket etmedi, hem de hiç.

Sıcaktı, dudakları sıcacıktı ve bu sıcaklık bir içkiymiş gibi boğazımdan yavaş yavaş çime işliyordu.

Ne sikim oluyordu böyle?

Midemdeki saçma sapan kasılmaların neden olduğunu anlayamıyordum, iğreniyor muydum heyecanlanıyor muydum? Bora dudaklarını hareket ettirmeye başladığındaysa hissettiğim şeyin iğrenmeyle uzaktan yakından alakası olmadığını anlamıştım.

O kadar yavaş hareket ediyordu ki bu neredeyse beni deli edecekti, içimde onu sertçe tutup asıl öpüşmenin nasıl bir şey olduğunu göstermek isteyen bir tarafım vardı ama bunu yapmamalıydım.

Yapmamalıydım, değil mi?

İşin komik tarafıysa o dudağımı beni öldüren bir yavaşlıkta emerken benim hiç kımıldamıyor oluşumdu, bir şekilde kendimi durdurmaya çalışıyordum ama sebeplerim giderek bulanıklaşıyordu.

Gittikçe hoşuma gitmeye başlıyordu.

Birden sertçe dudağımı çekiştirip daha yoğun öpmeye başladı, bu tüm vücuduma elektrik göndermiş gibi birden tüm katılığımı kırmıştı, belini tutup sertçe kendime çektim ve dilinin içeri girmesine izin verdim, artık ben de öpüşüne karşılık veriyordum.

Neredeyse karşımdaki kişinin kim olduğunu unutacak raddeye gelmiştim, gözüm o derece dönmüştü. Az önce kendimi kasmaktan alamıyorken şimdi durduracak gücü bulamıyordum, midem yanıyordu.

Elleri yanaklarımı bulduğunda teninin soğukluğu irkilmeme sebep oldu, sanki tüm vücuduma aynı anda milyonlarca uyarı gönderiyormuş gibi, ama kırmızı alarm cinsinden bir uyarı değildi, dikkat et hazdan ölebilirsin tarzında bir uyarıydı.

Yeni yeni çıkan sakallarımı okşarken nasıl oldu da bu kadar kolay adapte olduğunu merak etmiştim, sonuçta ben bir erkektim ve onun en yakın arkadaşıydım amına koyayım!

O şuan hepinizden daha sarhoş diye fısıldadı iç sesim, ona hak verdim, peki senin bahanen ne?

Ben iç sesimle hesaplaşırken soğuk parmaklar ensemi buldu, hemen ardından kısa saçlarımı ve o parmaklar sertçe saçlarıma asıldı. Siktir!

Bu fazla hoşuma gidiyordu, ve onun da gitmiş olmalı ki daha da sert öpmeye başladı.

Benimse tek yaptığım belini daha sıkı kavramaktı, hayatımda hiçbir zaman şimdi olduğumdan daha fazla pasif kalmamıştım, ve konumum her ne olursa olsun bu hoşuma gitmeye başlıyordu.

Onu daha çok kendime çektiğim sırada hafifçe bana sürtünmeye başladı, delirecektim, ellerim boynuna ulaştığında keyifle yüzünü keşfe çıktım. Sanki durumun anormalliğini bir kenara bırakmıştım, Boraysa en başından beri o anormalliği yanında getirmemişti zaten.

Ağzımın içine doğru inlediğinde bir daha inlemesini istedim içten içe, siktir Bora!  Daha fazlasını istiyordum, hep devam etsin istiyordum.

Ne diyordum lan ben?

İçimdeki bu ikilem dışarıya sertlik olarak yansıyordu, sinirimi ona daha çok yaklaşarak çıkarıyordum, sonra başından beri unuttuğum bir şey varlığını hatırlattı bana, etrafımızda insanlar vardı, ve biz bir oyun oynuyorduk, yani en son.

Sürenin dolduğuna dair bir şeyler zırvalıyorlardı ama açıkçası sikimde bile değildi, şuan durabilecek durumda değildim. Durmak istemiyordum da.

Tek istediğim nefes bile almadan buna devam etmekti. Hazzın en güzel noktalarındaydım, ama sonra bu hazzı yaşatan kişinin kim olduğunu hatırladım, her şeyi geçtim o benim en yakınımdı.

İçimi bir an tüm bunların bozulabileceği korkusu sardı ve bu Bora'dan ayrılmam için yeterli güç kırıntılarına ulaşmamı sağladı.

Ve ondan ayrıldım, bu hiç hoşuma gitmemişti, bunun hoşuma gitmemiş olması ise daha çok sinirimi bozmuştu.

Arka planda kahkaha sesleri geliyordu, bir şeyler söylüyorlardı ama odaklanamıyordum, odaklandığım tek şey Bora'nın şişen dudaklarıydı. 
Onu tekrar öpmek istediğimde gerçekten siki tuttuğumu anlamıştım.

Kucağımda kalkmak için kımıldandığında, ki bunun bana hiç faydası olmamıştı, saniyeler içinde uzanıp kısa bir öpücük bırakmıştı dudaklarıma.

Az önceki sert öpüşmemizin aksine bunun üzeri.de daha korkunç bir etkisi olmuştu. O küçük öpücük kalbimin deli gibi çarpmasına ve heyecanlanmama sebep olmuştu.

Bora yerine oturduktan sonra bile çaktırmamaya çalışsam da üzerimdeki şaşkınlığı atamıyordum, hatta bu yüzden artık sinirimi bozacak duruma gelen dalgalara bile tepki veremiyordum.

Beni öpmüştü, niye öpmüştü ki?

[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin