Media: Halsey - Sorry
*
Aynı Günün Devamı 22.39
Levent
Beyaz.
Kirli beyaz.
Saatlerdir kafamı kaldırmadan izlediğim beyaz mermerden zemin yer yer sararmıştı. Halbuki ben hastaneleri hep bembeyaz yerler olarak düşünmüştüm. Her yeri temizleyen birileri elbet vardır, ama demek ki ne kadar temizlersen temizle bazı şeylerin izi geçmiyormuş.Boynum ağrımıştı. Aslında tüm vücudum ağrıyordu. Sabahki öfke krizinden ve sonrasında gelişen olaylar silsilesinden bütün vücudum kasılmıştı, kendimi o kadar kasıyordum ki artık gücüm kalmamıştı.
Her an yere yığılacakmış gibi hissediyordum, şuan beni ayakta tutan bir şey varsa o da annemin henüz uyanmamış olmasıydı.Annemi öyle bulduktan sonra dakikalar içinde hastanedeydik, ambulansı Bora'nın aradığını düşünüyorum. Hastaneye geldikten bir süre sonra da teyzemler gelmişti, onları kimin aradığını bilmiyordum. Gel gör ki o saatlere dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Tek bildiğim kimseyi yanıma yaklaştırmadığım.
İçimin dolmasını geçeli çok olmuştu, dolup dolup taşıyordum. Ne hissettiğimi bile anlayamıyordum şuan.
Kendime bile katlanamazken kimseyi yanımda istemiyordum.Sadece doktor annemin yanından çıktığında ve iyi olduğunu söylediğinde biraz biraz kendime geldiğimi hatırlıyordum o kadar. Sonra teyzemlerle yalnız konuşmak istediğini söylemişti, ama duymuştum.
Çok ağır ilaçlar içmiş, tam zamanında yetiştirmişsiniz, eğer biraz daha geç kalsaydınız...İçimden bile olsa devamını getiremedim, gözlerimi yumup bu olasılığı aklımdan uzaklaştırmak için iki yana salladım. Gücüm kalmamıştı.
Doğrulup sandalyede geriye yaslanıp kollarımı önümde bağlayıp gözlerimi kapattım, sabah burası çok kalabalıktı. Çetinler gelmişti, Bora'nın annesi buradaydı, teyzemler buradaydı ve tabi ki Bora en başından beri buradaydı.
Sonra fazla kalabalık olduğu için herkes gitmek zorunda kalmıştı, teyzem refakatçi olarak kalacağını söylemişti ama annemin uyandığını görmek zorundaydım. Gitmeyi reddettim.
Şimdi teyzem aşağıda gitmeyi reddeden diğer bir kişiyle bekliyordu.
Bora.Elimle yüzümü ovuşturup ayağa kalktım, gözlerimin neredeyse iki gündür uykusuz olmasından mı yoksa tüm gün ağladığım için mi acıdığını kestiremiyordum.
"Beyfendi."
Ses duyduğumda hızla hemşireye döndüm "Anneniz uyandı, kontrollerini yaptık görebilirsiniz."
Hiçbir şey demeden hızla annemin odasına girdiğimde kapının girişinde duraksadım, yatakta yatan kadın fazla bitkindi.
Onu böyle görmek tekrar gözlerimin dolmasına sebep olmuştu ama yutkunup ağlamamak için kalan son güç kırıntılarımı kullanmaya çalıştım.
Artık ağlamayacaktım.
Güçlü kalmam lazımdı.
Kapının ağzında duran beni fark ettiğinde bakışları mahcupça bakmaya başlamıştı, kapıyı örtüp yanındaki koltuğa oturdum, uzanıp elini tuttum.Bir şey diyemedim, söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki, en önce o adam için nasıl yaparsın diye soracaktım, beni nasıl terk etmeye çalışırsın, en önemlisi kendine bunu nasıl yaparsın ama hepsini yuttum.
Şuan yanımdaydı, uyanıktı ve önemli olan tek şey buydu.Mahcupça gülümsemeye çalıştığında avucumun içindeki elini öptüm, kafamı kaldırdığında gözünden akan yaşları fark ettim.
Uzanıp hemen sildim. "Şhh tamam. Bitti. Geride kaldı. N'olur artık ağlama anne."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]
Historia Corta"Sadece yarına kadar olur mu? Sonra her şeyi unutalım." "Her şeyi mi?" •Serinin ilk kitabı, devamı Bir Gün adlı hikayedir.•