25

11.2K 603 84
                                    

 Medya: The Weekend - Call Out My Name (Slowed & Reverb)

Levent

O kadar şaşırmıştım ki Bora ve Dilara yanımıza gelene kadar gözlerimi Bora'dan alamamıştım. Halbuki şaşırılacak bir şey yoktu, Bora zaten Dilara'yla deneyeceğini söylemişti ama bu kadar ani hareket etmesi beni şaşırtmıştı.

Benden uzak durmayı bu kadar çok mu istiyordu?

Dilara elini Bora'dan çekip Suna'ya sarıldığı sırada ben hala Bora'ya bakıyordum ama o inatla bana bakmamakta ısrar ediyordu.

O kadar sinirlerimi bozmuştu ki kafamı çevirip Suna'ya döndüm tekrar, ona gideceğimi söyleyecektim. Yoksa elimden bir kaza çıkacaktı.

Ben içten içe sinir krizleri geçirirken Dilara ona hediyesini veriyordu. Yanlış hatırlamıyorsam ikisi iyi arkadaşlardı.

Bu arada da Suna'nın etrafındaki 5-6 kişilik kız grubunun gittiğini fark ettim, şimdi köşedeki masada dördümüz vardık ama hepimiz ayaktaydık. 

Suna benim aldığım kolyeyi beğeniyle Dilara'ya gösterirken Dilara'da beğendiğini andıran birtakım sesler çıkarıp bana baktı.
Bu kızı da sevmiyordum. Hayır Bora'yla alakası yoktu.

O an beni fark etmiş gibi elini uzatıp gülümsedi bana

"Naber Levent?"

Göz ucuyla Bora'nın da Suna'yla selamlaştığını görmüştüm.
"İyidir senden?"

İyi dercesine omuz silkti.

Ben tam Suna'ya gideceğimi söyleyecekken mükemmel bir zamanlamayla hepimizi masaya oturtmuştu.

Ortam aslında o kadar garipti ki, ama kimse farkında değildi. Kimse Borayla konuşmadığımızı fark etmemişti.

Bir selam bile vermemişti şerefsiz.

Kafamı ellerimden kaldırıp tam karşımda oturan Bora'ya çevirdiğimde hızla gözlerini kaçırmıştı, huzursuzca yerimde kıpırdandım ne yapmak istediğini çözebilmiş değildim.

Dikkatimi Suna'ya verdiğimde sırtını hafifçe bana dönmüştü, saçlarını bir yana toplayıp boynuna açığa çıkarttı sonra da ona aldığım kolyeyi uzattı bana

"Takar mısın?"

En gerçekçi şekilde gülümseyip kafamla onaylamıştım, modum yerlerdeydi. Kolyesini takıp önüme döndüğümde Bora'nın bakışlarını yakalamıştım yine ama bu sefer farklı bir ifadesi vardı, anlayamamıştım.

Bildiğim tek şey fazlaca sinirimin bozulmaya başlamış olmasıydı.

Ona ayık kafayla karşılık verişim hata bile olsa beni tek kalemde siliyorsa onu durdurmazdım, çünkü Bora aynı şeyi yapsa ben ona kızmazdım.

Keşke yapsaydı.

Hemen.

Kafamdan bu saçmalıkları atmaya çalıştım, her şey bu his yüzünden olmuştu zaten.
Beni çok sinirlendirmişti son bir haftada, kendime olduğu kadar ona da kızgındım.

Dilara'ya döndüm, Suna'yla hararetle bir şeyler konuşuyordu, bir ara – sonunda- ara verdiklerinde araya girdim ve direk Dilara'ya yönelik konuştum, Bora'ya bakmadım bile.

Şerefsiz.

"Hayırlı olsun bu arada, söylemeyi unuttum."

Bir an duraksadı sonra göz ucuyla Bora'ya bakıp kızararak gülümsedi 

[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin