[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]

28

Medya: CUCO - Lover Is A Day

Aynı Gecenin Devamı

Levent

Çetin hızla Bora'yla aramıza girerken bana da göz kırpmıştı, bunun anlamını çıkaramasam da pek fazla üstünde duramamıştım o an.

"Yağdı mı o ulu ilk kar sonunda."

Bora sigarasını söndürüp sırıtmış ve Çetin'e bir şeyler söylemeye başlamıştı ama ben gülüşünde kalmıştım. Kafayı yiyecektim, bu çocuğun gülüşüyle ne derdim vardı da gözümü alamıyordum. 

Ben Bora'ya dalmışken yüzüme yediğim karla korkunç bir uyuşma hissetmiştim

"Ulan sikik! Yüzüm felç oldu!"

Karşımda dikilmiş bana gülen Bora'nın ise benimle aynı kaderi yaşaması hızlı olmuştu. Çetin'in attığı karla o da dumura uğramış, gülmesi aniden kesilmişti. Şimdiyse ben ona gülüyordum.

"Erken güldün."

Ben en pis sırıtışımı yüzüme takınmışken oysa yüzündeki karı temizlemekle meşguldü. Hemen sonra tekrar gülmeye başladı, bana öyle mi dersin gibi bakmıştı. Birkaç saniye içindeyse aniden ruh hali değişmiş hızla yere eğilip saniyeler içinde karlarla Çetin'i bombardımana tutmuştu.

Kar savaşı konusunda kimse Bora'yla yarışamazdı, çocuk gereksiz derecede iyiydi bu konuda.

Biraz sonra ben de Çetin'in safında yer almış, beraber Bora'yı kara gömmeye başlamıştık.
Sinirimi her türlü çıkarıyordum, bitmek tükenmez bir duyguydu.
Gecenin yarısında bizden başka kimsenin olmadığı mahallede deli gibi kahkaha atıyorduk, ben yorulduğumdan kenara çekilmiş, Çetin pes ettiğini bağırıp duruyor Bora'ysa onun üzerine atlayıp karda boğuşmaya devam ediyordu.

Benimse tek yaptığım izlemekti, aşağı inerken kar oynamak aklımdaki son şey bile olmadığından sadece ceket giymiştim. Ne eldivenlerim, ne şapkam ne montum ne de atkım vardı ve tir tir titriyordum.

Isınmak için sigara yakmaya karar verdiğim sırada Bora ve Çetin'de her yerleri kar olmuş bir şekilde yerde soluk soluğa oturuyordu. Kimin kazandığını düşünmeye bile gerek yoktu. 

"Sigara versene." Dedim Bora'ya, kafasını kaldırıp saniyelik baktıktan sonra ayağa kalkıp cebinden paketi çıkardı, elleri ıslak olduğu için sigarayı ben aldım sonra da çakmağı kaptım.

Bu arada Çetin kendince kardan melek yapmaya çalışıyordu ki bence daha çok üzerindeki şişme monttan dolayı Yüzüklerin Efendisi'ndeki Cüce Gimli'nin kalıbına benzer bir şey çıkmıştı.

Sigaradan birkaç nefes çektikten sonra Bora biraz daha yaklaştı bana,

"Bana da versene."

Sigarayı ona uzattım ama ellerinin ve üstünün sırılsıklamlığını gösterip bana bakmakla yetinmişti.

Hiçbir ayrıntıya takılmamaya çalışarak sigarayı dudaklarının arasına yerleştirdim, anlık bir dokunuşun ardından onun dudaklarının mı yoksa benim parmaklarımın mı daha soğuk olduğunun hesaplaşmasını yapıyordum içimde.

Böyle saçma şeyleri düşünüyordum çünkü şuan ona kendi ellerimle sigara içirdiğimi düşünmekten başka her şeyi düşünmeliydim, o bu kadar yakınımdayken olmazdı.

Sigaraya tekrar uzanıp kendi dudaklarımın arasına yerleştirirken aklımda dolanıp duran tek şey daha birkaç saniye önce o dudakların bu sigaraya dokunmuş olmasıydı.

Neden böyle saçma sapan şeylere takılıyordum ki?

Neden sigara istemiştim? Başıma bela almıştım.