82

5.7K 339 76
                                    

*Medya: When I Grow Up - NF

Üç Hafta Sonra

Levent 20.12

Durduğum bu yerden daha önce birçok kez kendimi çok önemli hissetmiştim, her zaman gittiğimiz o tepenin bu sefer diğer ucundaydım. Burada insan olmazdı, burada oturacak yer bile olmazdı, burası sadece ağaçlarla doluydu ve bir uçurumun eşiğiydi. Buradan tüm şehri görürdünüz, aynı anda hem romantik hem dünyanın en korkunç yeri gibi görünürdü.

Şimdiyse bu yerin bana hissettirdiği tek şey ne kadar yalnız ve önemsiz olduğumdu.

Bu, hayatımda beni önemseyen kimse yok gibi bir şey değildi. Daha çok varoluşsal bir problemdi. İnsan öyle bir noktaya geliyormuş ki kimsenin varlığını bile hissedemiyormuş.
Aslında bir kişi hariç herkes yerli yerinde hayatımdaydı. O adam.
Bora'yla aramızdakileri bok etsem de bunu ikimizin iyiliği için yapmıştım ve onun hala arkadaşım olarak yanımda olduğuna neredeyse emindim.
O beni bırakmazdı, ben de onu bırakmazdım. Ama şimdi ona sadece arkadaş olarak ihtiyacım vardı.
Varlığına inandığım tek şey arkadaşlık duygusuydu.

Anne dediğim kadın bile o beş kuruş etmeyen adam yüzünden beni bırakmayı göze almıştı, biraz daha geç kalsaydım beni tek bırakacaktı.
Bunu düşündükçe deliye dönecek gibi oluyordum, intihar çok bencilceydi. Sadece kendini kurtarmak için bir yoldu, ardında kalanları düşündüğün bir seçenek hiç değildi.

Acı çekiyor olmasını anlıyordum, her şeyin anlamsız gelebileceğini de. Hayatın ne kadar zor olabileceği ile ilgili çok fikrim yoktu ama tahmin edebiliyordum, dünyanın geri kalanında bile çok zor şeyler yaşayan insanlar vardı.
Hayatla başa çıkamadığında, kimse elinden tutmadığında ve artık gücün kalmadığında intihar gözüne rahatlatıcı bir seçenek gibi geliyordu. Bunu da anlayabiliyordum, ahkam kesebilecek konumda değildim.

Ama ben onun çocuğuydum, o da gittikten sonra ne yapacağımı hiç mi düşünmemişti?

Yanıma bir bedeninoturmasıyla gözlerimi kapattım, muhtemelen Bora'ydı. Ondan böyle uzak kalmak istemiyordum ve bunu sağlamak çok zordu. Ama yalnız kalmaya ihtiyacım vardı,hem de çok. Yanımda birileri oldukça daha çok can yakıyordum ve canını en son yakmak istediğim kişi bile değildi Bora.

"Manzara ürkütücüymüş."

Ama gelen sesi duyduğumda beynime kan sıçramış gibi hissetmiştim, gözümü hızla açıp ayağa fırladım, Yunus'tu.

"Ulan şerefsiz senin burada ne işin var! Nerden buldun beni!"

Sakince ayağa kalkıp karşımda dikildiğinde iki elimde yumruk şeklinde kendimi çok zor tutuyordum.

"Sakin ol. Evinin önünde seni bekliyordum konuşup konuşmama konusunda kararsızdım sonra çıkıp buraya geldiğini görünce takip ettim."

"Bizim seninle konuşacak hiçbir şeyimiz yok! Siktir git buradan elimden bir kaza çıkacak!"

"Olayın iç yüzünü bilmek istemez misin?"

"İstemiyorum lan! Hiçbir şey duymak istemiyorum! Hayatımın orta yerine sıçtınız üçünüzde! Oyun oynadınız resmen! Neyini dinleyeceğim?"

Onu sinirle ittiğimde hala sakince duruyordu, delirtecekti beni bu it!

"Anlaşılan canın kavga etmek istiyor. Haklısın."

"Yunus siktirme kavganı! Defol git buradan!"

"Hadi, yumruk at bana."

"Ne diyorsun lan sen?! Delirdin mi?!"

[ I. Kitap ] Yarına Kadar (bxb) • [Tamamlandı]  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin