Canım Sen
Hırs ve umut. Birbiriyle hem alakalı hem de uzak iki kelime. Hırslı bir insan umutlu olur mu? Çünkü insanlar hırslı olanların istediklerini her zaman elde edeceklerini söylerler. Peki umutlu insanlar? Umutlu insanlar hırslı mıdır yoksa hayalperest mi? Bir umuda sahip oldukları için hiçbir çaba göstermeden, sadece kalpten inanarak istedikleri sonuca ulaşabilirler mi? Sanırım sen de cevap vermeyeceksin. O zaman ben kendi cevabımı kendime söyleyeyim. Doğru cevabı mı söylüyorum, tartışılır.
Kader. Hırslı insanlar umutludur. Çünkü bazı şeyler ne kadar çabalarsak çabalayalım, kader elimizden gelenin en iyisinin sonucunu bize sunmaz. Bizde buna kader deriz. Hırslı insanlar umutlu olmamalı çünkü sonucu görmeli, yapacağı şeyleri yapmalı ve kesinlikle kazanmalı. Ama zaafımızda bu, kader. Kaderi değiştirmek elimizde ama tırnakların duvarı değil bir dağı kazımaya çalışabilir ta ki tırnaklarımızın köküne doğru inip kazıyamayacak kadar kısalana kadar. Ya da tırnakların bitip etimizi yemeye başlayana kadar. Demek istediğim bir kitapta okuduğum gibi ''Bazen tanrı bizim yerimize planlar yapar.''. Hırslılarında durumu bu işte. Onları suçlayamayız çünkü tırnakları kopsada denemeye devam eder. Suçlu? Çoktan söyledim.
Umutlular ise hayalperesttir. Çünkü amaçlarının gerçekleşeceğine kalpten inanırlar ve onun için çabalamak yerine hayallerinin ona kader ve tanrının ayaklarına sunmasını beklerler umutla. Bu yüzden umutlular...