Sevgiyi hak etmek hayatım. Sevgiyi hak etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sana bahsettiğim kişiden örnek verirsem eğer şöyle düşün; bana inançlı olmamı söyledi ve bana koca paragraflar dolusu umut, inançla ilgili tavsiyelerde bulundu ve iyi hissetmemi sağladı. İğrenç şeyler yaptım sonra da onunla birlikte olmak istedim ve o gitti, üzüldüm ve iğrenç şeyler yapmaya devam ederken şöyle dedim ''Neden her zaman böyle oluyor?''. O yüzden acı çekerken etrafa saldırmak yerine kendimi sorgulamam gerektiğini anladım. Her neyse, sana gerçek bir soru sormam gerekiyor. O da bittiğine göre ya da bittiğinde ne için yaşayacağım? Neden mücadele vereceğim?
Yüzümde buruk bir gülümseme ile oturup düşünüyorum. Sana yazıp soruyorum. Küçükken etrafımızdaki yetişkinlerin hayal gücünden yoksun olduğundan şikayet ederdik ve bunun nedenini algılamaya çalışırdık minik akıllarımızla. Sana bunun nedenini sormayacağım elbette sadece neyi fark ettiğimi söyleyeceğim. Hayal gücümüz zamanla yok oluyor ve biz bunun farkına bile varamıyoruz. Geçenlerde markete giderken bir anne ve çocuğunun konuşmasını duymuştum. Çocuk yaşına göre hayliyle uzundu fakat konuşmasındaki ses tonu yaşını ele veriyordu. Anlamamak için sağır olmalı sanırım. Sokaktan sağa dönünce annesine döndü ve şöyle dedi ''Anne, düşünsene herkesin yaz ayı için vücutlarını suyla kaplayan camdan kıyafetleri olsa, müthiş olmaz mıydı?''. Annesi aynı benim verdiğim tepki gibi şaşırdı, anlamadı ve tekrar sordu. Oğlu bir hevesle tekrar anlatınca kadın oğlunu geçiştirmek için ''Evet, gerçekten müthiş olurdu.'' dedi. Sadece geçiştirmek için mi öyle demişti yoksa aklında düşünmek zorunda kaldığı başka durumlar mı vardı? Belkide hayatları için endişeleniyordu. Endişeler, gelecek kaygısı, sinirler, fazla düşünme.. Çok fazla gerçek. Bilemeyeceğim her ne ise. O sırada ben de bu görüntüyü hayal edip aklımda canlandırmaya çalıştım. Sonunda ise aklımın tamamen fonksiyon kaybettiğini hissettim ve aynı annenin verdiği cevabı kendime verdim. Çok acı bir tablo! Bizim gözümüzde o bir çocuk, hayalperest, onun gözünde ise biz sıkıcı, gerçekler arasında boğulmuş acı doluyduk. Tablonun asıl kötü tarafı ise ikisi de doğru. Herkes gibi sende acı çekmişsindir ne yazık ki. Bu anı yaşarken kalbinde gerçekten yanlış bir şeyler gittiğini hissettin mi? Çünkü ben aynısını hissediyorum.Konudan konuya atladığım için kusura bakma çünkü seninle yaşadığım hislerin daha fazlasını tekrar yaşadım. Gördüm. İnsanların geride ne bıraktığını umursamadan nasıl devam edebildiklerini gördüm, ağladım. O giderken oturduğum yerde kaldım. Kıpırdayamadım. Vücudum ve ruhum uyumsuzluk yaşadı. Omzuna yaslanıp sarılıp ona aklımı ve kalbimi açabileceğim bir arkadaşa baktım ama o çoktan gitmişti, ben de dört duvarıma geri döndüm. Hiç kimsenin olmadığını gördüm ve biraz daha ağladım. Sonra tanrıyı hatırladım. Onun bana dediği gibi tam olarak yalnız değildim. Tanrıyla konuştum ve daha sonra idolümün sahnede ağrısından kendisini yere atıp ağlamadan performansına devam edişini hatırladım. Bunu aklıma getirdiğimde bende yerdeydim. Ayağa kalkıp gözlerimi sildim, duama devam ettim ve son olarak soluğu burada aldım. Varlığın için teşekkür ederim.