Sabah güzel bir kahvaltıdan sonra yukarıda, merdivenin hemen yanındaki denize bakan balkondan dalga durumunu kontrol ettikten sonra bir hışımla giyinen babam ve ben kendimizi patikaya attık. Neden mi? Çünkü deniz sonunda sakinleşmişti. Kendimi suya bıraktım. Tabii ki babamla oynadıktan sonra. Ben onun aksine suda vakit geçirmeyi daha çok seviyorum. Babam çıkmadan önce şunu söyledi:
“Dağa, denize bakarken dua et. Çok özeldir.”
Çıktıktan sonra beynimde yankılanan şarkı ile kendimi sırtımı sıvazlayan kadifemsi suya bırakmıştım. Batma korkusuyla rahat edemeyince ayaklarımın üstünde durdum. Gökyüzüyle bütünleşmiş denize, ufuğa baktım. Bu; doğanın, tanrının sanatıydı. Sadece dua ettim. Yaptığım tüm saçmalıklar, hastalanmamak ve B. ile birlikte olabilmek için dua ettim. Ağladım. Suyun içindeyken gözyaşı dökebildim. Sadece içimden haykırarak dua ediyordum. Yalnızca B.’yi değil, tüm yaşadıklarımı düşünüyordum. Çoğu sevimsizlerin dua etme uslübunun aksine ben tanrıyla konuşuyordum. Çünkü B.’nin dediği gibi, her zaman yanımızda olan oydu. Bu yüzden onunla içimden geldiği gibi konuştum. Sonra günahlarımı düşündüm. Fazla mı hızlıydım? Belki de tanrı bana siz iki ucubeyi ve birçok tiksinç hatırayı birisine gönderecekti. Hayatıma yeniden başlayacaktım. Bunu geç akıl ettiğimi anladım ve Tanrı’ma o kişinin B. olması için yalvardım. Sonrasında pişman olarak en doğrusunu istedim. Kendimi, nefesimi tutarak boğdum. Sudan çıktım ve kurulandım. Kurulandıktan sonra havlumu yere serdim ve uzandım. Havlumu şemsiyemizin altına serdim ki güneş beni yakmasın sizin yaptığınız gibi. Son zamanlarda yanımdan ayırmadığım kulaklıklarımı taktım ve yol boyunca hayalleri, aptalcaları kurdum yine. Gönül eğlencesi olsun diye tanıştığım birisi için hayal kurup ağlıyordum. Müziği değiştirirken sana daha önce bahsettiğim anlamadığım ama şimdilerde ise çözümlediğim şarkıyı dinledim. İşte o an tekrar anladım. Sonsuz denize baktım. Karşımda duran denizin ta derinliklerine kadar yürüyüp her şeye son vermek için milyonlarca sebebim varken kalmak için tek bir sebebe ihtiyacım vardı. O neden de onu son kez görmekti. Değer miydi o, kendimi kaçırıp kurtarmak için milyonlarca nedene?
Babamla denizde biraz daha vakit geçirdikten sonra eve geri gittik. Akşama kadar yine aynı şekilde bilgisayar başında durdum. Olabildiğince aklıma gelmemeniz için kendimi o beyaz teknolojik ekranda kaybettim. Ama sizde kaybettiğim kadar başarılı değildim maalesef.